T.T’nin intihar etmesini mi istiyorsunuz?

POZANTI’DA YAŞADIKLARINI BASINA ANLATTIĞI İÇİN TUTUKLANAN T.T’YE DEPRESYON TEŞHİSİ KONULDU

Çocuk tutukevinde, yaşadıkları nedeniyle intihar girişiminde bulundu. Psikolojik  rahatsızlığı raporla belgeli olmasına rağmen sırf cezaevlerinde yaşadıklarını anlattığı için tekrar tutuklandı. Gönderildiği Sincan’da daha ağır koşullara maruz bırakıldı.

Pozantı ve Kürkçüler cezaevinde yaşadığı şiddet, işkence,  taciz ve tecavüzü basına anlattığı için tutuklanarak Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan T.T. önceki gün günü tedavi için Adana Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildi. Burada uzman doktorlar tarafından yapılan muayenede T.T. hakkında “Posttravmatik stres bozukluğu ve depresyon” teşhisi konuldu.

T.T’nin duruşmasında avukatlar, T.T.’nin daha önce intihar girişiminde bulunduğuna dair doktor raporunu mahkeme heyetine vererek tutukluluğunun devam etmesi halinde yaşadığı travmanın derinleşeceği ve tedavi edilmesi için tahliye edilmesi yönünde savunma vermiş, mahkemeyse T.T.’nin travmayı yaşadığı cezaevinde tedavi görmesine karar vererek tutukluluk halinin devamı kararı vermişti. Gazetemiz Evrensel T.T.’nin durumunu anlatan haberi “Travmaya mahkum ettiler” başlığıyla manşetten vermişti.

T.T.’NİN DURUMU DOKTOR RAPORU İLE BELGELENDİ

T.T.’nin Avukatı Tugay Bek, Pozantı Cezaevi mağduru T.T. ile Ruh Sağlığı Hastanesi’nde görüştüğünü belirterek görüşmede T.T.’nin tedirgin olduğunu ve titrediğini söyledi. T.T.’nin kendisine, hastaneye getirildiğinde bir jandarma erinin diğer mahkumlara kendisini dövmesini söylediğini aktaran Bek, “böyle bir dayak olayı şu an için yaşanmamış olsa bile bu tehdidin varlığı dahi T.T.’nin üzerinde korkutucu bir etki yarattığı açık” dedi. T.T.’ nin Kürkçüler ve Pozantı cezaevlerinde yaşadıklarının etkisi ile ruh sağlığının bozulduğunun doktor raporları ile de açıkça belgelendiğini ifade eden Bek, T.T’nin kendisine yönelik güvensiz ortamın etkisi ile doktorların önerisine rağmen yatılı olarak tedavi görmeyi reddettiğini söyledi. T.T dün tekrardan Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. T.T.’nin kendisine Pozantı ve Kürkçülerde yaşananları kamuoyu ile paylaştığı için Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’nde de sürekli baskı altında tutulduğunu özellikle Pozantı’dan Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gelen infaz koruma memurlarının kendisini rahatsız ettiğini aktardığını söyleyen Bek, bir haftadır defalardır cezaevi idaresine dilekçe vermesine rağmen T.T.’nin siyasi suçlardan cezaevinde olan diğer çocuklarla birlikte kalmasına cezaevi idaresinin izin vermediğini dile getirdi.

ADLİ SUÇLULAR VE İTİRAFÇILARLA BAŞ BAŞA

T.T.’nin cezaevinde itirafçı ya da adli suçlardan mahkum olanlarla kalmaya zorlandığını dile getiren Bek, “Travmanın devam ettiği bu koşullar altında T.T.’nin ruh sağlığında bir iyileşme ve sağalma beklemek bir yana, travmanın daha da derinleşeceği açıktır. Vakit geçirilmeksizin T.T. tahliye edilerek, tedavisi dışarıda gerçekleştirilmelidir. Yaşadığı ruhsal çöküntü ve travma neticesinde daha önce de intihar girişiminde bunan T.T.’nin tekrar intihara teşebbüs etme ihtimali bulunmaktadır. Böylesi istenmeyen olumsuz bir durumdan dolayı da tutuklama kararını veren mahkeme heyeti ve Adalet Bakanlığı’nın vicdani ve hukuki sorumluluğu olacaktır” dedi.

CEZAEVİNDE TEDAVİSİ MÜMKÜN DEĞİL

Uzman Psikolog Hıdır Ünal, T.T.’nin hem cezaevinde hem de gözaltı süreçlerinde yaşadıklarının ardından ağır bir travma yaşadığını dile getirdi. Bu travmanın insanoğlunun yaşayabileceği en ağır ve katmanlı travma olduğunu ifade eden Ünal, T.T.’nin yaşadığı uyku bozukluğu, stres, aşırı tedirginlik gibi olayların bir aydan fazla sürmesi nedeniyle Posttravmatik stres bozukluğu ve depresyona dönüştüğünü vurguladı. T.T.’nin cezaevinde tedavi olması bir yana hastanenin tutuklu koğuşunda bile bu süreci atlatamayacağının altını çizen Ünal, T.T.’nin Adana Ruh Sağlığı Hastanesine getirildiğinde o baskı ortamında tedavi olmayı reddettiğini ve yaşadıklarının nedeni olan cezaevine gitmeyi istediğini belirtti. T.T. ve diğer çocukların bir an önce salıverilmesi gerektiğini dile getiren Ünal, tarafsız kurumlar ve hekimler tarafından tedavilerin gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi.

EVRENSEL - Adana