13 Mart 2012 Salı

Sivas Katliamı davası zamanaşımından düştü

2 Temmuz 1993’te 35 kişinin Madımak Oteli’nde yakılmasına ilişkin süren ve ana davadan dosyası ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı dava zamanaşımından düştü.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma saat 10.0'da başladı. Savcı beklendiği gibi zaman aşımı talep etti. Mahkeme daha sonra avukatların beyanlarını dinledi. Karar için verilen yarım saatlik aranın ardından mahkeme başkanı zamanaşımı kararını okudu.

Hakim Dündar Örsdemir kararında ''İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz ancak bu suçu işleyenler kamu görevlisi değil sivil oldukları için davanın düşmesine karar verildi'' dedi.

Davanın 6 Aralık 2011'de görülen duruşmasında savcı Hakan Yüksel, "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak"le suçlanan firari sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu için zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğunu savunmuştu. Böylece firari sanıklar ceza almadan kurtulmuş oldular.


İNSANLIK SUÇU HEM VAR HEM YOK!

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi 19 yıldır sonuçlandırılamayan tarihi Sivas Davasında “İnsanlık Suçunu” kamu görevlileri yönünden kabul ederken, sivil sanıklar yönünden kabul etmedi. Sanıklardan, dönemin belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak’ın kamu görevlisi olduğuna dikkat çeken mahkeme, Erçakmak’ın işlediği suçun zamanaşımına giremeyeceğine hükmetti. Mahkeme, sanıklar Erçakmak ve Yılmaz Bağ’ın öldüğü için haklarında açılan davanın düşmesine karar verirken, 5 sivil sanığın suçunu insanlık kapsamında görmeyerek zamanaşımından düşürdü.

2 Temmuz 1993’te 35 kişinin Madımak Oteli’nde yakılmasına ilişkin süren ve ana davadan dosyası ayrılan Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel davanın zamanaşımı sürecine girdiğini belirterek düşme talebini yineledi. Duruşmaya 30 dakika ara veren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Dündar Örsdemir, tarihi davanın kararını açıkladı. Mahkeme Başkanı, 7 sanıktan biri olan dönemin Refah Partisi Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak hakkında suçun işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) insanlığa karşı suçların düzenlenmediğine dikkat çekerek, 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’da insanlığa karşı suçlardan dolayı zamanaşımının işlemeyeceğine dair hüküm bulunduğunu belirtti. Anayasa’nın 90. maddesine atıfta bulunan Mahkeme Başkanı Örsdemir kararı şöyle açıkladı:
“Türkiye tarafından kabul edilen ve iç norm kuralları bakımından bağlayıcı özelliği bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ikinci maddesinde yer alan yaşama hakkına yönelik ‘yaşama hakkını ihlal ettiği iddia olunan, işkence ve kötü muamele iddiaları ile sonuçlanan kamu görevlilerinin af ve zamanaşımından faydalandırılamaması’ gerektiği yönündeki kararları dikkate alındığında, suç tarihi itibariyle belediye meclisi üyesi olan sanık Cafer Erçakmak’ın kamu görevlisi olduğu, her ne kadar kamu görevlisi olan sanık hakkında olayın asli, maddi faili olarak yargılandığı işbu dava dosyasında zamanaşımı hükümlerinden istifade edemeyeceği düşünüldü.”
 

Örsdemir, 10 Temmuz 2011 tarihinde öldüğü anlaşılan Cafer Erçakmak’ın davasını düşürdü. Kararda sanıklardan Yılmaz Bağ’ın da öldüğü için hakkındaki davanın düşürülmesine karar verildi.


SİVİL SANIKLARIN SUÇU İNSANLIK SUÇU KABUL EDİLMEDİ

Sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu hakkındaki kararda ise yeni TCK ile eski TCK’nın hükümleri karşılaştırıldı. Anayasa’nın 90. maddesine, AİHM kararlarına ve AİHS’nin hükümlerine atıfta bulunan Mahkeme Başkanı Örsdemir, “Sanıkların kamu görevlisi olmayıp sivil oldukları, ayrıca olayın adli, maddi faili değil, fer’i şerik olarak yargılandıkları, 765 sayılı TCK’nın 146/3. maddesinde öngörülen cezanın 15 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi 2 Temmuz 2008 tarihinde dolduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine” karar verdi.



Avukatlar: İnsanlık suçudur, zamanaşımı uygulanamaz
Savcının konuşmasının ardından avukatlar, beyanlarında Sivas Katliamı'nın insanlığa karşı suç olarak ele alınmasını talep etmişlerdi. Avukat Şanal Saruhan, insanlığa karşı suçlar açısından davanın zamanaşımına uğrayamayacağını beyan etti.

Avukat Mehdi Bektaş da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7. Maddesi'ne atıfta bulunarak aynı talebi yineledi. Avukat Kazım Genç insanlığa karşı suçlara karşı verilen hükümleri hatırlatarak, içtihatlar gereği bu hükümlerin kanun hükmünde olduğunu ve bu hükümler dikkate alınmalıdır dedi.

Avukat Süleyman Ateş, Madımak'ta hayatını kaybedenlerden Sehergül Ateş'in yeğeni olduğunu belirtti ve "19 yıldır adalet bekleyen biz mağdur aileleri ve duyarlı insanların kalbinin ferahlamasi icin zamanaşımını reddedin" dedi.




Bir Gün


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder