1 Mart 2012 Perşembe

'Sendikalı olabilseydik, böyle olmazdı'

FORD İŞÇİSİ KADINLAR DİRENİŞTEKİ HEY TEKSTİL İŞÇİLERİNİ ZİYARET ETTİ
 

Ücret ve tazminatlarını alabilmek için haftalardır direnen Hey Tekstil işçilerine, Kocaeli'de kurulu Ford Otosan fabrikasında çalışan kadın işçilerden destek geldi. Türk Metal Sendikası Gölcük Şubesi, kadın üyeleri ile birlikte direnişteki işçilere karanfil ve kumanya getirdi. Ziyarete Türk Metal İstanbul Şubesi'nin örgütlü olduğu Delphi fabrikasının temsilcileri de eşlik etti.

8 Mart’a az bir süre kala gerçekleşen ziyaret anlamlıydı. Birbirlerinden çok farklı koşullarda çalışan ve yaşayan kadın işçiler için karşılıklı olarak çıkarılan derslerle dolu bir buluşma yaşandı. Hey Tekstil'in kadın işçileri fabrikada yaşadıkları sorunları anlatırken, Ford Otosan'ın kadın işçileri gözlerindeki korku ve şaşkınlığı gizleyemedi. Bugüne kadar Hey Tekstil ile ilgili haberleri “üzüntüyle” izleyen Ford işçileri, bizzat gelip dinledikleri karşısında “korkunç şeyler bunlar”, “nutkum tutuldu”, “kanım çekildi” ifadelerini kullandı.

SİZ KADINSINIZ BİZİ EN İYİ SİZ ANLARSINIZ

Hey Tekstil işçisi Melek Sönmez, haftalarca izinsiz çalışmak zorunda bırakıldıklarını, çocuklarıyla ilgilenmek, evlerini temizlemek için istedikleri haftada bir gün iznin bile kendilerine çok görüldüğünü anlattı. Sönmez, “İçerdeki tacizleri anlatmakla bitmez. Sizler de kadınsınız, bizi en iyi siz anlarsınız. Evlerimiz dağıldı bu fabrikalar yüzünden. Burada üç arkadaşımız boşandı, kötü çalışma koşulları nedeniyle. Günde 24 saat çalıştık. Betonların üzerine kartonlar serip bir iki saat uyuyarak çalışmak zorunda bırakıldık. Fabrikadaki güvenlikçilerin sürekli göz hapsinde kaldık. Hamile arkadaşlarımız işten atıldı, süt izni verilmedi” dedi. Üç ay boyunca ücret alamayınca yemekhanede toplandıklarını ve bu nedenle işten atıldıklarını hatırlatan Sönmez, başlattıkları direnişi ücretlerini ve tazminatlarını almadan bitirmeyeceklerini söyledi.


İKİ KİŞİLİK YİYORSUN İKİ KİŞİLİK ÇALIŞ

“Ben hamile olduğumu öğrendiğimde daha çok iş istediler. ‘İki kişisin daha çok yiyorsun, daha çok çalış, hem karnındaki çalışsın hem sen çalış’ diyorlardı” diyerek arkadaşının anlattıklarını doğruladı Hey Tekstil'den Önem Çetin. Rahatsızlanarak hastaneye gittiğinde yorgunluk ve stresten mide kanaması geçirdiğinin ortaya çıktığını aktaran Çetin, “Biz 80 kişi toplu olarak Çalışma Bölge Müdürlüğüne gittik, sorunlarımız anlattık.  Sendikaya nasıl üye olacağımızı sorduk. Sendikaya üye olursanız başka yerde işe almazlar dediler. Çoğunluğu da sağlayamadığımız için üye olamadık” diye anlattı.


'NUTKUM TUTULDU'

Delphi İşyeri Temsilcisi Göknur Yılmaz, sendikalı olarak çalıştıkları için Hey Tekstil işçilerinin yaşadığı hiçbir sorunu yaşamadıklarını söyledi. Fabrikada kreşleri olduğunu, süt izinleri olduğunu aktaran Yılmaz, “Şimdi sizin anlattıklarınızı dinleyince çok üzüldük” dedi.  “Arkadaşları nutkum tutularak dinledim. Gerçekten çok zor şeyler yaşamışlar. Ben de şimdi bir kez daha diyorum ki rahatlıkla çalışmamı sendikaya borçluyum” diyen Delhpi'nin bir diğer İşyeri Temsilcisi Yeşim Eren, 17 yıldır aynı fabrikada çalışabiliyor olmasının sebebini sendikalı olmasına bağladı.


SENDİKALI OLMANIN ÖNEMİNİ ANLADIK

Ford işçisi Sevcan Kaya da “Bu arkadaşlarımın durumunu gazeteden, televizyonlardan görsem aaa zor durumdalarmış diyebilirdim, ama gelip böyle birebir temas kurunca gerçekleri çok daha net görüyorsun ve yaşadıklarını hissedebiliyoruz. 12 yıldır sendikalı olarak çalışıyorum. Buradaki kadın işçi arkadaşlarımızın yaşadığı sorunları hiç görmedik” diye konuştu.

Türk Metal Gölcük Şube Yöneticisi Semra Sözsoy da gelirken bu kadarını beklemediğini belirtti: “Televizyonda gördüğümüzde ah vah diyordum ama gerçek çok daha farklıymış. Kadınlar anlattıkça sendikalı olmanın ne kadar önemli olduğunu görüyorum. Ben de süt annesiyim mesela, 10 dakika molamıza 10 dakika daha ekleyip süt sağabiliyoruz. Kimse bir şey demiyor. Burada kapılar kilitleniyormuş…”

Kadın işçiler olarak bir sorun yaşadıkları zaman önce kendi aralarında konuştuklarını, sonra işyeri temsilcisine söylediklerini aktaran Sözsoy, birlik olmanın önemine dikkat çekti. Sendikalı çalıştıkları için örgütsüz yerlerde neler yaşandığını bilmediklerini, Kocaeli'ye dönünce Hey Tekstil'de yaşananları herkese anlatacaklarını dile getirdi.


KEŞKE DAHA ÖNCE GELSEYDİNİZ

Bu sırada söz alan Hey Tekstil işçisi İpek Yavuz Yılmaz, “Keşke sizler daha önce gelseydiniz. Sendikalı olmanın avantajlarını bize anlatsaydınız da bunları yaşamak zorunda kalmasaydık. Örgütlenebilseydik, bir sendikaya üye olabilseydik. Üye olmak isteyen arkadaşları peyderpey çıkarttılar. Biz de pek önemsemedik sendikanın ne demek olduğunu bilmediğimiz için. Sizden dinleyince ne kadar önemli bir şey olduğunu anladık” dedi.


8 MART VESİLE OLSUN

“Umuyoruz ki birileri sesimizi duyar, buradaki arkadaşlar en azından ücretlerini, tazminatlarını alabilirler. Bizim ülkemizde her şey para, çalışıyorsan, paran varsa yaşabiliyorsun, insan muamelesi görüyorsun. Paran yoksa hiçbir şeyin yok! Arkadaşların durumu gerçekten çok kötü. Üç aydır para alamamak, eve ekmek götürememek, hele çocuklarına param yok demek kadar kötü bir şey yoktur herhalde” diyen Ford işçisi Sevim Sözen, Dünya Emekçi Kadınlar Günü 8 Mart'ın Hey Tekstil işçilerinin haklarının verilmesine vesile olmasını istedi. Sözen, “Patronunuz bir kadın, sizlerin üzerinden TBMM'den ödül almış bir insan, bunların bir kadın tarafından yapılıyor olması çok acı” diye konuştu.


'KANIM ÇEKİLDİ'

Duydukları karşısında “kanının çekildiğini” söyleyerek üzüntüsünü ifade eden Ford işçisi Aslı Han Sağlar “Evinden, eşinden, çocuğundan çaldığın zamanla insana saygı gösterilmeyen bir yerde bu kadar emek harcamak çok zor. Ben bunu yapamazdım herhalde” dedi. Nece Çelik ise daha önce örgütsüz bir işyerinde çalıştığını, fakat böyle ağır olaylara şahit olmadığını anlattı. Gamze Ceyhan “Gece vardiyasından çıktığımda hamile olduğumu öğrendim. Akşam tekrar vardiyaya gittiğimde bana araba verdiler ve geri gönderdiler. Gündüz vardiyasına döndüm. Bantlarda çalıştırmıyorlar, evrak işleriyle uğraşıyorum. Doğuma kadar böyle olacak. Çocuğum bir yaşına gelene kadar yine gündüz vardiyasında çalışacağım” diye konuştu. Çiğdem Gürel de sendikalı olmanın çok önemli olduğunu, birlikte hareket edebildiklerini söyledi.

Tuğba Bak'ın ziyaretin kendisine hissettirdikleriyle ilgili yaptığı benzetme çarpıcıydı: “Ben bu durumu depreme benzetiyorum. Adana'da Erzincan'da deprem oldu biz hep üzüldük, elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ama ne zaman Marmara'da deprem oldu biz o zaman olanı biteni anladık. Burada da böyle oldu. Haberlerde izlerken bu kadar sıcak hissetmedim ama şimdi daha iyi anlıyorum neler yaşadıklarını. Burası ilk direniş ziyaretim, keşke biz birbirimizin arkasında dursak ama güvenmiyoruz. En büyük hatamız bu.”


İBRETLİK BİR DURUM

TEKSİF Örgütlenme Dairesi Müdürü Asalettin Aslanoğlu:  Hey Tekstil’de yaşadığımız Türkiye ve dünya açısından ibretlik bir durum. Türkiye’de patronlar işçileri sendikayla bağ kurmasın diye işten atmakla tehdit etmektedir. Bu da işçileri sendikadan uzak tutmaktadır. Hey Tekstil işçileri de aynı süreci yaşadı. Ama sonuç ortada. İşten atılma korkusunun faydası olmadı. Sendikaların işçilere kızması küsmesi olmaz. Sendikacılar yardıma ihtiyacı olan işçilere koşulsuz yardım etmelidir. Bizim Hey Tekstil işçilerine bakışımız böyledir. Öncelikle direniştekilerin birilerini yanlarında görmesi önemlidir. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu işin basit kısmı. Aynı zamanda TEKSİF olarak işçilerin ürettiği markaların tanınmışlık gücünü kullanıyoruz. Hey Tekstil’in üyesi olduğu FLA ile bağlantı kurduk. Aynı zamanda halen Hey Tekstil’den alım yapan müşterileriyle bağlantı kuruyoruz. İşçi alacaklarının ödenmesi konusunda bir plan talep ettik. Bu sorunun çözümü, beyaz ve mavi yakalı işçi ayrımı olmadan tüm alacaklı işçilerin haklarını alabilmesi için planımızı paylaştık. Bunun için görüşmeler yapmaya devam edeceğiz. Bu direnişin sonuna kadar takipçisi olacağız.  


NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ

Türk Metal Sendikası Gölcük Şube Başkanı Yücel Yücel: Kış günü Hey tekstil patronunun sıcak mekanınında oturmak yerine işçilerin bu soğukta bekleyişini görmesini bekliyoruz. Bu mücadeleyi de birlik olarak başarabilirsiniz. Biz Türk Metal olarak yanınızdayız gereken neyse biz de onu yapacağız.

Türk Metal Sendikası İstanbul Şube Başkanı Tufan Şimşek: Buradaki arkadaşların durumu son derece üzücü. Biz destek için geldik. Yaşadıkları durumu bir sendikacı olarak çok iyi biliyoruz. Birlik beraberliğin ne kadar önemli olduğunu bu olay başlarına geldiği zaman daha iyi anlamış olmalılar. Çolukları çocukları neler yaşıyor onları dışarıdaki insanlar anlayamazlar. Biz sendika olarak sonuna kadar bu işçilerin arkasındayız. Sendikam adına ne gerekiyorsa yapacağıma söz veriyorum. Hangi iş kolu olursa olsun hepimiz emekçiyiz. Emekçinin halinden emekçi anlar. Villalarda oturup, şömine başlarında şarap içen patronlar anlamaz.


BU YAŞANANLAR POLİTİK BİLİNCİNİZİ UYANDIRMALI

Direnişteki Hey Tekstil işçileriyle buluşan Prof. Dr. İzzettin Önder temsili olarak işçilere ders verdi; “Bu yaşadıklarınız bir politik bilinci uyandırmalı. Bu politik bilincin iki önemli aleti vardır bunlardan birisi içinde yaşadığımız ortamda hangi siyasi düşünce iktidardaysa sandık başında hesabını sormaktır. Bugün geçmişte yaşadığımız hataların vebalini çekiyoruz. Şimdi örgütlenme zamanıdır. Örgütlü olmayan herkes ezilmeye mahkumdur. Çünkü büyük güçler var karşımızda. Örgütlenmek sendikalarda olmalı. Sendikalarda örgütlenmekte yetmiyor, onları ele geçirmek de önemlidir. Çünkü sendikalar da siyasetin bir parçasıdır.

Size canlı bir örnek vermek istiyorum. Sağlıkçılar yürüyüş yapıyor Aksaray’da. Ben de tramvaydayım birisi trafiği tıkıyorlar diye söylendi. Eyleme katılmak üzere travmayda olanlar müdahale etti. Biraz ağız tartışması yaptılar. Trafiği tıkıyorlar diyen adam bir şey söyledi; ‘Ben günde kaç saat çalışıyorum (Ünlü bir tekstil fabrikasında), gece de başka bir yerde çalıyorum.’ Bunu samimiyetle söyledi ama bir şeyin bilincinde değildi. Makul saatte çalışırken kazandığı para ile evini geçindiremiyordu ama patron onun üzerinden ikinci fabrikayı açıyordu. Bunun bilincinde değil.”



EVRENSEL - İstanbul


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder