29 Şubat 2012 Çarşamba

Yeni Şiddet Yasası "Eşitlik"ten Korkuyor


Mor Çatı, şiddetle mücadelede yasalar, politikalar ve uygulamalara dair İzleme Raporu'nu açıklarken, yeni yasa taslağının "kadını değil, kadının aile içindeki yerini" koruduğu belirtti. "Şiddeti eşitsizliklerden kaynaklanan bir sorun olarak görmeyen bir yasayı kabul etmiyoruz" dedi.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, son iki senede kadına yönelik şiddetle mücadelede yasalar, politikalar ve uygulamaların izleme raporunu açıkladı.

Rapor, Nisan 2010-Aralık 2011 tarihleri arasında Mor Çatı'ya başvuran kadınların tanıklıklarına dayanıyor ve şiddete uğrayan kadınların, kolluk kuvvetleriyle, adalet, sağlık görevlileriyle, sosyal hizmet kurumlarıyla devletten yeterli desteği alamadığını ortaya koyuyor.

Bugün sanatçı ve gazetecilerin de katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında Mor Çatı, kadına karşı şiddetle mücadele bütüncül bir yaklaşım gerektiğinin altını çizdi. "Kadınlara destek vermesi gereken kurumlara gerekli bütçe ayrılmıyor. Meslek içi eğitimler yetersiz. Görevlilerin kadına karşı şiddete bakış açıları cinsiyetçi" dedi.

Yeni şiddet yasa tasarısının, kadın örgütleriyle yapılan görüşmelere rağmen Meclis Başkanlığı'na sunulmadan önce yine değiştirildiği, "kadını değil, kadının aile içindeki yerini" koruduğuna dikkat çekildi. Açıkamada şu ifadelere yer verildi:

"Ne yazık ki hayretle üzerinde çalıştığımız taslakta yer alan, 'kadın erkek eşitliği', 'fiili eşitlik', 'toplumsal cinsiyet', 'ev içi şiddet' kavramlarının ortadan kaldırıldığını gördük. Kadın erkek eşitliği, fiili eşitlik kavramlarından korkularak şiddetle mücadele edilemez.

"Nitekim aynı mantıkla "koruma tedbir kararı"nın hakimler tarafından bir an önce verilebilmesinin önüne de engel konmuştur. Şiddet yaşayan kadınların sorgulanmasının yolu açılmış, belki de yeni cinayetlere ortam yaratılmıştır. Çünkü hakimlerin tedbir kararı verirken delil arayabilecekleri yasanın maddeleri arasına girmiştir.

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün eşiğinde olduğumuz şu günlerde, Meclis'e sunulan taslağın Türkiye'de inanılmaz boyutlara varan kadına yönelik şiddeti engelleyemeyeceğini görüyoruz. Şiddeti eşitsizliklerden kaynaklanan bir sorun olarak görmeyen, bununla ciddiyetle mücadele etme hedefi bulunmayan bir yasayı kabul etmiyoruz."

Yasalar uygulanmıyor, kadınlar öldürülüyor

Mor Çatı'nın İzleme Raporu'nda, şiddetle mücadele amacıyla imzalanan uluslararası sözleşmelerin, yasaların, Başbakanlık genelgesinin, üçlü protokolün varlığına karşın kadınların yakınları olan erkekler tarafından şiddet görmeye, hatta öldürülmeye devam ettiğinin altı çizilirken, yasaların uygulanamamasının nedenleri şöyle sıralanıyor:

* Yasalarda, uygulamaların kadından yana olmasını engelleyen boşlukların bulunması, örneğin Belediyeler Yasası'nda sığınakların açılmasına ilişkin madde bulunmasına rağmen yaptırımının olmaması, bu nedenle sığınakların bu maddenin yürürlüğe konduğu 2005 tarihinden beri yeterli sayıya ulaşamaması.

* Kolluk kuvvetleri, hâkim, savcı ve avukatlar, sosyal hizmet uzmanları, sağlık çalışanları başta olmak üzere meslekleri itibariyle kadına karşı şiddetle mücadele etme gerekliliği bulunan görevlilerin erkeği koruyan bakış açısını ısrarla muhafaza etmeleri. Bunun sonucunda kadınların karakolda hakları ile ilgili bilgilendirilmemeleri, sığınakta yeterince güçlendirilmemeleri ve şiddet ortamına geri dönmek zorunda kalmaları.

* Kaynakların kadınlardan yana kullanılmaması, gerekli bütçelerin ayrılmaması, kamu görevlilerinin mesleki eğitimlerinin yapılmaması.

* Uygulamaların bir bütünlük içinde ele alınmaması, şiddetle mücadelenin kadınların çalışma yaşamından eğitime kadar çeşitli alanlarda güçlendirilmesi ile ilişkisinin kurulmaması. Kadına karşı şiddetle mücadele edildiği söylenmesine karşın, bir yandan da namus, kıskançlık gibi gerekçelerle şiddetin meşrulaştırılması, kadınlara kaç çocuk doğuracaklarının söylenmesi, geleneksel bakıcı ve ev işlerinden sorumlu konumlarının sürdürülmesi.



Çiçek TAHAOĞLU

BİA Haber Merkezi - İstanbul


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder