16 Şubat 2012 Perşembe

Ege Üniversitesi'nde notlar düşürüldü, sıra diğer üniversitelerde...


Ege Üniversitesi'nde Bologna sürecine uyumluluk gerekçesiyle üniversitenin not sistemi değiştirildi. Değişiklik nedeniyle binlerce üniversite öğrencisinin notları düşürüldü, öğrenciler mağdur oldu. YÖK ise söz konusu değişikliğin diğer üniversitelerde de uygulanacağını belirtti.

Bologna Süreci'yle ilgili Ege Üniversitesi'nde yapılan düzenlemeler binlerce öğrenciyi mağdur etti. Öğrencileri mağdur eden gelişme, üniversitenin Bologna Süreci'ne uyumluluk gerekçesiyle sınav puanlama sisteminin değişmesiyle alakalı yaşanırken, öğrenciler sistem sayesinde haksızlığa uğradıklarını sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından duyurdular. Bianet'ten Işıl Cimen'in haberi şöyle:

Bugün Twitter’a binlerce kişi #egeuniversitesimagdurlari hashtag’iyle yazdı. Kamuoyu, Ege Üniversitesi öğrencileri sayesinde Bologna Süreci’nin öğrencileri nasıl bir haksızlığa uğrattığını öğrendi.

"Bir sabah uyandım, not ortalamam 3.54'den 3.03'e düşmüştü" dedi İletişim Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Tuğçe Tüzkan.

Yalnızca Ege Üniversitesi'nde benzer bir durumda olan 60 bin öğrenci var.

Bu yüzden, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 4. sınıf öğrencileri öncülüğünde binlerce kişi okullarında yaşananlara karşı sosyal paylaşım sitesi Twitter'da örgütlendi.

Yüksek lisansa girme ihtimalleri azalıyor

Yeni sistemle not ortalamaları düşen Ege Üniversitesi öğrencileri, #egeuniversitesimagdurlari hashtag'i ile gösterdikleri tepkiyi, kısa zamanda Twitter'ın en çok konuşulan konuları içine sokmayı başararak, kamuoyunun ilgisini çekti.

Sorun, hükümetler/devletler arası herhangi bir anlaşmaya dayanmayan ve yasal bir bağlayıcılığı bulunmayan Bologna Süreci'ndeki kredi sistemi değişikliği.

Avrupa Yükseköğretim Alanı'nda farklı ülkelerdeki yükseköğretim sistemlerinin birbirleriyle karşılaştırılabilir olmasını sağlamaya yönelik olan Bologna Süreci'nin öğrencileri ne kadar zor bir duruma düşürdüğünü 24 yaşındaki Tuğçe Tüzkan'dan dinleyelim.

"Bir sabah uyandım, not ortalamam 3.54'den 3.03'e düşmüştü. Bu sisteme 22 Ağustos 2011'de geçildi. Kredi sistemi değiştiğinde notlarımızın bizim inisiyatifimiz dışında değişeceğine dair hiçbir bilgi bize verilmedi."

"Ben ortalamamı çalışarak 3.54 yapmışken okulun o ya da bu nedenle notumu 3.03'e düşürmesi çok büyük bir haksızlık. Bu, dört yıllık çalışmamın, aldığım notların ve muhtemelen master başvurumun boşa gitmesi anlamına geliyor."

Bu durum karşısında öğrenciler beş kişilik bir komiteyle dekan ve hocalarla görüşmüşler. Herkes onlardan yana, her biri öğrencilerin haklı olduğunu söylemiş ama nafile.

Rektörlük: "Notlarınız sizin kazanılmış hakkınız değil"

Rektörlük Öğrenci İşleri Müdürlüğü çocuklara, "Üzgünüz" demiş. "Bu sistem ve sizin notlarınızdaki değişim YÖK tarafından onaylandı. Bu bir adaptasyon süreci, zaman içinde tüm üniversitelerde uygulanmaya başlanacak. Yapılacak bir şey yok"

Öğrenciler, Öğrenci İşleri'ne "çalışarak aldıkları notlarının kazanılmış hakları olduğunu ve yeni bir sistemin geriye doğru işletilemeyeceğini" hatırlattıklarında ise cevap şöyle gelmiş: "Bu notlar sizin kazanılmış hakkınız değil, istediğimiz zaman değiştirebiliriz. Notlarınız üzerinde hak iddia edemezsiniz."

Yine 4. sınıf öğrencilerinden Hasan Şahin "ECT olan kredi sistemi AKTS'ye dönüştürülüyor. Bu nedenle dört yıldır büyük emeklerimizle elde ettiğimiz not ortalamalarımız düşüyor" dedi.

Üniversite Konseyleri Derneği'nin Bologna Süreci ile ilgili açıklamasını okumak için tıklayınız

Toplu dava açacaklar

Öğrenciler, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı'na bu haksızlıkla mücadele edeceklerini, gerekirse toplu dava açacaklarını söylemişler. Öğrenci İşleri ise "Hukuki yollar bir sonuç vermeyecek" demiş.

Şahin, "Bu kararı yargıya, hakimlere bırakmalarını öneriyoruz ve hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı belirtmek istiyoruz" dedi.

Rektörlüğü'n açıklaması: Kaçınılmaz sorunlar yaşanabilir

Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nü aradığımızda, sorularımıza faksla şu cevabı verdiler:

"Yaşanan Bologna sürecinin ve çıkarılan 6111 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, Ege Üniversitesi yönetmeliğinde, değişiklik yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu değişiklikler, sürece ayak uydurması güçleşen, Ege üniversitesi bilgi işlem sisteminin de, tamamen terk edilerek yeni bir sistem kurulması kararının alınmasına yol açmıştır. Dolayısıyla, her yeni sistemin kuruluşu aşamasında yaşanması kaçınılmaz sorunlar üniversitemizde de yaşanmaktadır.

Kurulan yeni Eğitim Bilgi Yönetim Sistemi (EBYS) personel İşlemlerinden, öğrenci kayıt işlemlerine, öğrenci değerlendirme işlemlerinden, mezuniyet işlemlerine kadar, yürütülmesi gereken bütün işlemleri Bologna süreci ile uyumlu olarak yürütebilecek bir sistemdir. Ancak kurulan sistemin verimli ve doğru olarak işletilebilmesi için, altmış bin kişinin kaydının yeni bir sisteme transfer edileceği, eğitim müfredatlarının yeniden gözden geçirileceği ve yoğun emeğin harcanacağı zorlu bir sürece ihtiyaç vardır.

Yaşanan bu süreçte, tüm Ege Üniversitesi personeli şeffaf ve demokratik yönetimimizin ayrılmaz bir parçası olarak, eğitimin ve hukukun doğrulan yanında yer alıp, öğrencilerimizi de mağdur etmeyecek çözümleri oluşturabilmek adına gereken tüm özveriyi göstermektedir."

Bologna Süreci neydi?

Sermayenin ihtiyacına göre üniversite ve yüksek öğretimin yapılandırılması, bilimsel çalışmalarının ticari kaygılarla yapılmasını öngören süreç üniversiteleri piyasa süreçlerine daha uyumlu hale getirerek piyasanın refah ve istikrarını amaçlıyor.

Bologna Bildirgesi'nde "lisans derecesi Avrupa iş dünyasının beklentilerini karşılayacak düzeyde olacaktır” sözleriyle üniversitenin 'iş dünyasının gerekesinimleri' doğrultusunda hareket etmesi hedeflenirken bu süreç üniversitelerin emekçi, aydınlanmacı karakterinden sıyrılması anlamına geliyor.

Eğitim ve öğretim faaliyetleri bu sistemle "Hayat boyu öğrenme" olarak düşünülüyor ve üniversitede alınan eğitimden ziyade büyük holding, şirketler tarafından yüksek fiyatlı kurslar karşılığında verilen sertifikaların geçerliliği, önemi eğitim sisteminin bir parçası haline geliyor. Sistem sayesinde toplum yararına bilgi üretimi desteklenmezken bilimsel nitelikte üretimler üniversitenin önceliği arasına giremiyor.



(SoL-Haber Merkezi) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder