30 Ocak 2012 Pazartesi

Metrobüste dayak yiyen öğrencilere, dayak atan polisten daha fazla ceza istendi


İstanbul’da ‘Metrobüste dayak’ta karı-koca sivil polisleri dövdükleri gerekçesiyle iki öğrenciye polislerden daha fazla ceza talep edildi. Soruşturma sırasında polis ve İETT’nin kamera görüntülerini vermemek için yazışmaları geciktirdiği, sonra da görüntülerin silindiği ortaya çıktı.

Milliyet gazetesinden Tolga Şardan'ın haberine göre geçen yıl 14 Ekim’de Bakırköy İncirli’deki duraktan metrobüse binen üniversite öğrencileri Özgür Benol ve arkadaşı Mine Sayarı Türkiye’nin adalet sistemini tartışmaya başladı. İddiaya göre, gençler tartışırken, hemen arkalarında bulunan Çorlu Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Alperay Çakır ile eşi Oğuk Kağan Çakır, gençlere önce sözle müdahale etti, ardından tartışmanın büyümesi üzerine tekme tokat saldırdı. Benol’un yüzünde yaralar açılırken, Sayarı’nın vücudunda ekimozlar oluştu.

‘Burada sevişmeyin!’

Olayla ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, sivil kadın polis Alperay Çakır’ın öğrencilerin kendisine temas ettiğini ve bundan rahatsız olduğunu söylediği anlatıldı. Çakır’ın, tartışma üzerine, Mine Sayarı’nın saçından tutarak, gençlere “Ahlaksızlar ben burada size sevişmeyin, yiyişmeyin demedim mi, ben polisim” şeklinde hakaret etmesiyle olayların başladığı belirtildi. Çakır’ın Sayarı’ya vurarak, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanmasına neden olduğu ve iki genci tehdit ettiği kaydedildi.


Polisleri ‘ağır’ dövmüş

İddianamede, buna karşılık, olayları başlatan kadın polisin çok daha ağır dayak yediği iddiası yer aldı. Alperay Çakır’ın kendisi gibi polis olan eşi Oğuz Kağan Çakır’ın da Mine Sayarı ve Özgür Benol’a vurup iki genci basit tıbbi müdahale ile giderilecek derecede yaraladığı ve tehdit ettiği anlatıldı. Buna karşılık, Mine Sayarı’nın kadın polis Alperay Çakır’a “basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede 1. derecede kırık oluşmasına neden olacak şekilde vurduğu, eşi Oğuz Kağan Çakır’a da basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde vurup tehdit ettiği belirtildi. Olay sırasında yüzünde yaralar oluşan diğer öğrenci Özgür Benol’un da polis Alperay Çakır’ı basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve 1. derecede kırık oluşacak şekilde yaraladığı, eşi Oğuz Kağan Çakır’ı ise basit tıbbi müdahale ile giderilecek biçimde yaraladığı iddia edildi.


Polislere az ceza

İddianamede, öğrencilerden Mine Sayarı için 2 yıl 1 aydan 7,5 yıla kadar, Özgür Benol için 1 yıl 9 aydan 5,5 yıla kadar hapis cezası istendi. Kadın polis Alperay Çakır’a 13 aydan 5 yıla kadar, eşi Oğuz Kağan Çakır’a ise 10 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.


Soruşturma sürecinde ilginç olayların yaşandığı anlaşıldı. Benol’un avukat annesi Gülderen Ertaş, olayla ilgili kamera görüntülerinin getirilmesi için savcılığa başvurdu. Ertaş, dilekçesinde, kayıtlardan polislerin yaralı olup olmadıklarının anlaşılacağını ayrıca tanıkların ifadeleri alınmadan gönderildiklerinin görüleceğini kaydetti. Bakırköy Savcısı Nevin Özkan da olaydan 4 gün sonra verilen dilekçe doğrultusunda, “deliller karartılacak” uyarısını da dikkate alarak, 18 Ekim’de talep yazısı hazırladı. Savcı, zaman kaybetmemek için yazıyı özel kurye ile Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdi. Yazıda, metrobüsteki kamera görüntüleri, metrobüsün boşaltıldığı durağı gören işyeri ve MOBESE görüntüleri ve tarafların olaydan sonra getirildikleri Merkezefendi Polis Merkezi’nin kamera görüntüleri talep edildi. İETT Genel Müdürlüğü, talebi olaydan 17 gün, yazıdan 13 gün sonra yanıtladı. Otobüs İşletmesi Dairesi Başkanı Hasan İçen’in imzasını taşıyan yazıda, Hızlı Otobüs İşletme Şube Müdürlüğü’nün kamera görüntülerini 10 gün sakladığı ve sonrasında otomatik olarak sildiği, bu nedenle bu görüntülerin de bulunamadığı bildirildi.

7 gün saklanıyor

Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü ise 18 Ekim tarihli yazıya 28 Ekim’de yanıt verdi. Yazıda, Merkezefendi Polis Merkezi’nde kurulu bulunan kamera kayıt sistemindeki bilgisayarın ana belleğinin 500 GB olduğu, bu nedenle kayıtların sadece 7 gün saklandığı, daha eski görüntülerin otomatik olarak silindiği belirtildi. Gecikmeli yanıtlar, olayı aydınlatacak görüntülerin hiçbirinin savcılığa ulaşmamasına yol açtı.


Kınama istendi

Karı-koca polislerin karıştığı kavganın basına yansımasının ardından Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar’ın onayı ile iddialarla ilgili soruşturma başlatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca yürütülen soruşturma sonrasında hazırlanan raporda, kadın polis Alperay Çakır için Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’ne göre “kınama” cezası talep edildi. Savunmasında, gençleri devlet aleyhine konuştukları için önce ikaz ettiğini ardından tartışmanın kavgayla sonuçlandığını anlatan Çakır’ın dosyası cezanın kesinleşmesi için EGM Disiplin Kurulu’nda görüşülecek.


(SoL-Haber Merkezi)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder