16 Mayıs 2012 Çarşamba

Hurafe amfide, bilim kapıda


MARMARA ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ YARATILIŞÇI SEMPOZYUMU PROTESTO ETMEK İSTEYENLER ENGELLENDİ



Yer Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü. Giriş kapısı kalabalık. Kampüste Ord. Prof. Reşat Kaynar Salonu’nda ‘Bilim Türler Arası Evrimi Neden Kabul Etmiyor?’ başlıklı sempozyum düzenleniyor.

Sempozyumu düzenleyenler ‘yaratılış görüşünün bilimsel olarak ifade edilebilmesi’ hedefiyle yola çıktıklarını söylüyor. Üniversite yönetimi izin vermiş, içeride yerleri ayrılmış...

Bir de kampüs kapısı yüzlerine kapatılanlar var. Marmara Üniversitesi Öğrencileri, akademisyenler, Üniversite Konseyi üyeleri içeri alınmıyorlar. Bu üniversiteden olup da kapıdan içeri giremeyenlerin, evrim üzerine panel düzenleme girişimlerine de izin verilmemiş. ‘Özgürlük’ adı altında yaratılış görüşünün üniversitede bilimsel bir kuram gibi sunulmasına itirazları var. Üniversitede böyle bir toplantı yapılmasının ‘evrim karşıtlığı üniversiteden bilim dünyasından destek görüyor” algısı yaratacağını söylüyorlar.

Ama üniversite yönetimi onlara karşı hazırlıklı. Demir kapı onların yüzüne kapatılmış. Özel güvenlikerl kapı önünde bekleyen akademisyenlere, bilimi savunanlara ve öğrencilere karşı bekliyor. Onlara üniversitenin kapıları kapalı. Az sonra iki minibüs çevik kuvvet ekibi gelince üniversitenin kapıları ardına kadar açılıyor. Sempozyum için gelenler kampüse alınıyor, öğrenciler alınmıyor. Doğal olarak dışarıda kalanlar öfkeli. Kapıların açılmasını istiyorlar. ‘Gericilik dışarı bilim içeri’ ‘Tayyibi alana Adnan Oktar bedava’ ‘Karanlığa karşı bilim içeri’ sloganlarını atıyor, ‘Marmara Üniversitesi’nde Bilim: Evrim karşıtlığı, biber gazı, satır’ ‘Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar’ ‘Ortak Atayı Bulduk: AKP’ dövizleri taşıyorlar.

Zaman ilerledikçe ortam da geriliyor. Marmara Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenler kimliklerini gösterip soruyorlar ‘Bizi ne hakla içeri almıyorsunuz” diye. Öğrenciler kapıya yüklenip, içeri girmekte direttikçe özel güvenlikler daha sıkı kapıyı tutmaya çalışıyor. Sanki onlar hancı da öğrenciler yabancıymış gibi bir hava var. Bir süre sonra öğrencilerin,  akademisyenlerin ve bilimi savunanların çabası sonuç veriyor. Ve nihayet demir kapı öğrenciler ve akademisyenlere açılıyor.


BİR İNANÇ SİSTEMİ BİLİM OLARAK DAYATILMAZ

Çevik kuvvetle doldurulmuş kampüs içerisinde ilk açıklamayı Üniversite Konseyleri adına yapan emekli öğretim üyesi Alaeddin Şenel, tam bir aydır yürütülen imza kampanyasıyla Marmara Üniversitesi’ne, bilim karşıtlığına ev sahipliği yapmama çağrısında bulunduıklarını hatırlatarak “Ne yazık ki toplanan binlerce imzaya rağmen bilimin üretildiği ve öğretildiği yerler olması gereken üniversitelerden birinde bugün tamamen bilim dışı bir sempozyum gerçekleşiyor” dedi. Düzenlenen sempozyumun başlığının dahi çarpıtma olduğunu ifade eden Şenel, bilimdışı safsataların üniversitelerde bilimmiş gibi tartışılmasının bilimsel özgürlükle bağdaşmayacağını belirterek “ Üniversiteler bilimsel bilginin üretildiği kurumlardır. Bilimsel bilgi ise inançla değil, bilimsel süreçlerle üretilir. Yaratılış görüşü bilimsel bir zemine dayanmamakta, bir inanç sistemini temsilen karşımıza çıkmaktadır. Bir inanç sistemini bilimsel olarak dayatmak bilime aykırıdır. Çünkü bilimsel bir hipotezin test edilebilir ve delillere dayalı olması gerekir” diye konuştu.

Evrimin bir sav değil bilimsel bir gerçeklik olduğunu, tıptan tarıma birçok alanda evrim kuramından yola çıkarak yol alındığına dikkat çeken Şenel “Tüm üniversite bileşenlerini bilimsel düşüncenin yaygınlaştığı aydınlık bir gelecek için birlikte mücadeleye çağırıyoruz” dedi.


EVRİM PANELİNE UYGUN YER YOK

Eğitim Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi adına konuşan Suat Bozkurt, yaratılış görüşü bilimsel bir kuram değil, insanların inancına ilişkin bir düşünce olduğunu belirterek “Sempozyumun duyulmasının ardından çeşitli dallarda çalışan bilim adamları olarak Marmara Üniversitesi yönetiminden istediğimiz randevu taleplerimize yanıt verilmedi. Daha sonra üniversitede evrim üzerine düzenlenmek istenen panel talebi de ‘Üniversitede herhangi bir salonda, herhangi bir saatte, uygun yer olmadığı gerekçesiyle” geri çevrilmiştir” dedi.  Artık birçok üniversitede evrimin ders konusu olmaktan çıkarıldığını, birçok üniversitede felsefe derslerinde sadece İslam Felsefesinin öğretildiğini söyleyen Bzokurt “ TÜBİTAK evrim tartışmaları nedeniyle ciddi bir tasfiye sürecinden geçirilmiştir. Evrim tartışmalı bir teori değildir. Evrimi inkar etmek bugünkü yaşam bilimlerini topyekün yok saymakla eşdeğer bir gaflettir” dedi.


KAMPÜS BAHÇESİNDE EVRİM DERSİ

Açıklamaların ardından İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Cihan Demirci Tansel, kampüs bahçesinde sembolik evrim dersi verdi. 2006 yılında Nobel Ödülü’nü alan evrimin kayıp halkasını gösteren Tansel “İşte bu suda yaşayan hayvanların karaya nasıl geçtiğini gösteriyor. Bu sudan karaya geçen ara formun en bariz örneğidir” dedi.Yanında getirdiğ lahana, brokoli, brüksel lahanası ve karnabaharı gösteren Prof.Dr. Tansel “Doğada yol kenarında sarı sarı hardal bitkileri görülür. Bu yabani bitkiler rüzgar ve doğa koşulları nedeniyle farklı farklı yerlere giderek lahana, karnabahar ve brokoliye dönüşür. Bunların tatları da birbirine çok benzer. Bu da evrime güncel bir örnektir.” Evrim dersinin ardından öğrenciler halaylar çekerek açıklamayı bitirdiler.


ÜNİVERSİTE DEĞİL MEDRESİDİR BURASI

Bilim ve Gelecek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ender Helvacıoğlu ise bugünden itibaren burası Marmara Üniversitesi değil Marmara Medresesidir diyerek “Rektör artık Marmara’nın imamıdır. Bugün bütün dünyanın kabul ettiği o olmadan bilimin yapılamayacağı Darwin’in Evrim kuramını savunanlar üniversiteden dışarı atılmıştır. Bilimle alakası olmayanlar üniversitenin içine alınmıştır. Bu üniversite kavramına yakışmaz” diye konuştu.

Marmara Üniversitesi Öğrencileri adına konuşan Hukuk Fakültesi öğrencisi Atilla Güler, bilimin sermayeden, siyasal iktidardan ve dinden bağımsızlığı bilimin özünü oluşturmaktadır diyerek şöyle konuştu;“ Marmara Üniversitesi rektörlüğüne Zafer Gül’ün gelmesiyle üniversitemizde neoliberal ve gerici müdahaleler artmıştır. Eğitimin ticarileşmesi, akademisyenlere gözdağı bu sürede artmıştır” dedi. Marmara Üniversitesi öğrencileri olarak AKP’nin ve Zafer Gül’ün neo liberal ve gerici müdahalelerine izin vermeyeceklerini söyleyen Güler “Bilim dinden, sermayeden, iktidardan bağımsız olduğunda özgür olacaktır.”

  

Vural Nasuhbeyoğlu


EVRENSEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder