İlke Başak Baydar, Türkiye'deki 500'ü aşkın tutuklu öğrenciden biri. Örgüt üyesi olmakla suçlanan İlke iki aydır cezaevinde. Hakkında ne bir delil var, ne de üye olmakla suçlandığı örgüt belli.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi İlke
Başak Baydar, Türkiye'deki 500'ü aşkın tutuklu öğrenciden biri.
22 Kasım'da düzenlenen bir operasyon kapsamında, kendisi
gibi Kocaeli Üniversitesi öğrencisi olan 20'ye yakın arkadaşıyla birlikte
gözaltına alındı.
O zamandan beri Kocaeli Kandıra T Tipi Cezaevinde.
Hakkındaki iddialara dayanak olarak Kocaeli'de katıldığı
basın açıklamalarına ait görüntüler var. Henüz iddianame yok. Örgüt üyesi
olmakla suçlanıyor ama hangi örgütün üyesi olmakla suçlandığı belirtilmiyor.
Gözaltına alındıktan sonra mahkemeye çıkarıldıklarında,
ifadelerin ardından hakim hepsine derslerinde başarılar dilemiş. Ama bu
cümlenin yarattığı umudun ardından tutuklama kararı çıkmış.
İlke, cezaevinden yazdığı bir mektupta nasıl gözaltına
alındığını anlatıyor:
"Sabah 5'te başlayan aramada polisler evden
'işlerine yarayacağını' düşündükleri eşyaları aldılar: çeşitli gazete ve
dergiler, Komünist Manifesto, üzerinde Deniz Gezmiş, Mahir Çayan,
İbrahim Kaypakkaya resimleri ve şiirler bulunan kitap ayraçları...
"Hatta polislerden bir tanesi günlük gazeteleri,
ders notlarımı, kasetlerimi almaya kalkışıp benden poşet isterken, bir diğeri
'Bu kadarı bize yeter. Hem acıktım, gidelim de yemek yiyelim' diye onu
durdurduğunda saat 10'u geçiyordu."
Bilinmeyen bir örgüte üye olmakla suçlanan İlke 20
yaşında bir tıp öğrencisi.
Mektubu şöyle devam ediyor:
"Savcının ilk sorusu çok ilginçti;
"Daha önce gözaltına alındınız mı? Ailenizde
cezaevinde bulunan hükümlü/tutuklu var mı?
"Sanki bir hastaydım ve anamnez alınıyordu! Eğer bu
'hastalığı' daha önce geçirmişsem veya ailemde bu 'hastalıktan' taşıyan varsa
risk grubundaydım."
Eğitim
hakları ellerinden alınıyor
Babası Cevdet Baydar, İlke'nin derslerine
gidemediği için devamsızlıktan kalacağını anlatıyor. Üniversitede devam
zorunluluğun yanısıra, tıp derslerinin çoğu uygulamalı dersler ve konu tıp
olduğundan hayati önem taşıyor.
Antalya'da yaşayan Baydar, her perşembe Kocaeli'ne
cezaevindeki kızını ziyarete geliyor, ders notlarını getiriyor. Kızının biran
önce serbest kalması ve cezaevinde olduğu süre boyunca da derslerini
aksatmaması için elinden geleni yapıyor.
İlke sınavlarına cezaevinden giriyor. Ama son sınavda
babasının günler öncesinden getirdiği ders notları, İlke sınavdan çıktıktan
sonra kendisine teslim edilmiş.
Ev baskınında el koydukları kitapları cezaevine
yolladıklarını söyleyen Cevdet Baydar, "içeride serbest, dışarıda yasak.
Bu nasıl iş?" diye soruyor.
Tutuklu
öğrenciler paneli
İlke mektubunun sonunda "dosyalardaki gizlilik
kararları ve uzun tutukluluk sürelerinin öğrenciler için tam bir eğitim hakkı
gaspına dönüştüğünü" anlatıyor ve herkesi tutsak öğrencilerin sorunlarına
duyarlı olmaya, davalarını takip etmeye çağırıyor.
Bir üniversite şehri olan Kocaeli'de birçok tutuklu
öğrenci var. Bu süreç boyunca birbiriyle tanışan aileler birbirlerine destek
olmaya çalışıyor.
21 Şubat'ta da Kocaeli'de, "tutuklu
öğrenciler" paneli düzenlenecek. Panele öğrencilerin anne babaları ve
Çağdaş Hukukçular Derneği'nden avukatlar katılacak. Hukuki ve insani
boyutlarıyla Türkiye'nin "tutuklu öğrenciler" gerçeğini konuşacaklar.
Çiçek TAHAOĞLU
Bianet.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder