29 Şubat 2012 Çarşamba

Pedagojik değil ideolojik


7 EĞİTİMCİ ÖRGÜTÜ YAPTIKLARI ORTAK AÇIKLAMAYLA 12 YILLIK KADEMELİ EĞİTİM SİSTEMİNE KARŞI ÇIKTI


Eğitimciler, 12 yıllık kademeli eğitim sistemine itiraz etti. 7 eğitimci örgütü yaptıkları ortak açıklamayla 12 yıllık kesintili eğitimin gündeme getiriliş nedenin, pedagojik değil, ideolojik olduğuna dikkat çekti.

Bir süredir ülke gündemini meşgul eden 4’er yıllık 3 kademeli eğitim tartışmalarına ilişkin Eğitim Sen, Eğitim-Der, Felsefeciler Derneği, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, ÖV-DER ve Tüm TÖB-DER gibi eğitimci örgütleri, bugün Mülkiyeliler Birliği binasında ortak bir açıklama yaptılar. Ortak metni sunan Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, 12 yıllık kesintili eğitim önerisinin Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından gündeme getirilme cesaretinin bile gösterilmemiş olmasının dikkat çekici olduğunu söyledi. Yıldız, alelacele ortaya çıkartılan 12 yıllık kesintili eğitim önerisinin eğitimciler dışında tutularak “oldubitti”ye getirilmek istenmesinin düşündürücü olduğuna vurgu yaptı. Yıldız, düzenlemenin toplum ve eğitim sisteminin ihtiyaçlarının tamamen dışında bırakılarak gündeme getirildiğini belirten Yıldız, yasanın eğitim alanında yer alan kurumların öneri ve görüşlerinim alınmadan yapılıyor olmasının ideolojik kaygı ve amaçlar güdüldüğünün göstergesi olduğunu kaydetti.

PİYASALAŞMANIN ÖNÜ AÇILIYOR

Yıldız, kanun teklifinin yalnızca eğitimin dinselleştirilmesi, okullaşmanın önünün tıkanması değil, aynı zamanda eğitimin ticarileştirilmesi ve piyasalaştırılması anlamına geldiğini söyledi. Yapılacak düzenleme ile birlikte ilköğretim 4. sınıf öğrencilerinin sınavlar ile tanışıp dershanelere yönlendirileceğini belirten Yıldız, ilk kademeden sonra öğrencilerin açık öğretime yönlendirilmesinin, örgün öğretimin “dini gerekçelerle” 4. sınıftan sonra fiilen kaldırılmasına yol açacağı uyarısı yaptı.

Yıldız,  8 yıllık zorunlu eğitim ile birlikte geçtiğimiz 14 yıl içerisinde ilköğretimde okullaşma oranının yüzde 84.74’den yüzde 98.41’e, ortaöğretimde ise yüzde 37.87’den, yüzde 69.33’e ulaştığını hatırlattı. Özellikle kız çocuklarının eğitime erişiminde zorunlu eğitimin çok önemli bir yer tuttuğuna vurgu yapan Yıldız, okullaşmanın azalmasına neden olan düzenlemenin savunulmasının tamamen ideolojik ve siyasal bir bakış açısı olduğunu aktardı.

DİNSEL REFERANSLARA ESAS ALINIYOR

Yıldız, ilköğretimde kız ve erkek çocukların konumuna ilişkin dini referansları esas alan düzenlemelerin önünün açıldığına da dikkat çekti. Yıldız, “Bu önlemlerden hareketle, salonların, dersliklerin ve tuvaletlerin ayrılması, binaların ayrılması ve benzeri düzenlemeler yapılıyor. Bu yaş çocuklar arasındaki ilişkilere bir takım ahlaki gerekçelerle karşı çıkmak, ancak dinsel kuralların esas alındığı yaşam tarzlarının egemen olduğu toplumlara özgü bir durumdur. Kadın-erkek ilişkilerine sığ, ahlaki formlarla duvarlar örnek ve bunun ilköğretim öğrencilerinin seviyesine indirerek, dinsel referanslarla ve ‘tek tip’ zihniyetle yetiştirmek anlamına gelmektedir” dedi.

ÖĞRENCİLER AYRIŞTIRILIYOR

Bakanlığın düzenlemeye ilişkin kimi ülkelerden örnekler vermesini de eleştiren Yıldız, Almanya’da birkaç eyalette uygulanan ve henüz 4. sınıftayken “Zekiler ve Geri Zekâlılar” diye çocukları ayrıştıran bu sistemin her şey den önce çocuk hakları ihlali olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Yıldız,  aynı durumun ABD’de de yaşandığını ve okulların “Zenci”, “Melez” ve “Beyaz” diye ayrıştırıldığını söyledi. Amerika ve Almanya örneğine vurgu yapan Yıldız, Amerika’da siyahî ve melezlerin, Almanya’da ise Alman olmayan çocukların genelde meslek okullarına gittiğini ve belirtilen “Fırsat eşitliği” söyleminin kuru bir slogan olarak kaldığını aktardı.

ÇOCUKLARA YAPILACAK EN BÜYÜK KÖTÜLÜK

Okul öncesi eğitiminin çocukların gelişimi açısından çok önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Yıldız, okul öncesi eğitimin yasa teklifinin kapsamı dışında bırakılmasının düşündürücü olduğunu kaydetti. Kesintili eğitimle birlikte kız çocuklarının okuldan alınma riskinin arttığına vurgu yapan Yıldız, diğer taraftan çocuk işçiliğin önünün açıldığına dikkat çekti. Yıldız, “Dünya ülkeleri mesleğe yöneltme yaşını lise başlangıcına doğru yönlendirirken, pedagojik olarak hiçbir faydası olmayan erken yaşta mesleğe yönlendirme uygulaması çocuklara yapılacak en büyük kötülük olacaktır” dedi.
Düzenlemeye ilişkin Bakanlıktan randevu taleplerinin yanıtsız bırakıldığını da ifade eden Yıldız, düzenlemeye karşı sokaklara çıkacaklarını, Cumartesi günü Ankara’da AKP İl Binası’na yürüyüş düzenleyeceklerini açıkladı.

Toplantıya Eğitim Sen, Eğitimciler Derneği (EĞİT-DER), Felsefeciler Derneği, Köy enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖV-DER), Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği (PDR DER) ve Tüm Öğretmenler Birleşme Dayanışma Derneği (TÖB DER) temsilcileri katıldı.



EVRENSEL-Ankara



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder