Ülkenin içinde bulunduğu durumdan kaygı duyduklarını ve bu durumu reddettiklerini duyuran “Sanatçılar Girişimi”, ilk toplantısında yüzü aşkın sanatçıyı bir araya getirdi.
Aralarında Nevzat Çelik, Rutkay Aziz, Bedri Baykam, Levent Kırca, Ataol Behramoğlu, Orhan Aydın, Gülsen Tuncer ve Eşber Yağmurdereli’nin bulunduğu Sanatçılar Girişimi’nin ilk toplantısında mücadele vurgusu vardı. Beyoğlu’nda bulunan ve ortak deklarasyonun duyurulduğu metnin ardından sanatçıların yaptığı konuşmaları soL okuyucularıyla paylaşıyoruz
Nevzat Çelik: “İtirazın iki şartı”
Sanatçılar Girişimi imzacılarından şair Nevzat Çelik, 12 Eylül faşizmiyle birlikte ülkenin vicdanı sayılan solun yok edilmek istendiğini belirtirken, katılımcılara en uygun düştüğünü düşündüğü “İtirazın İki Şartı” adlı şiirini okudu.
Sadık Gürbüz: “Ucube bir düzen içinde yaşıyoruz”
Türk Halk Müziği sanatçısı Sadık Gürbüz ise yaptığı konuşmada, ucube bir düzen içinde yaşadıklarını dile getirdi. Bu ucube düzene karşı “Sanatçılar Girişimi”ni bir başkaldırı olarak gördüğünü belirten Gürbüz, bu toplu başkaldırıda yer almamanın büyük bir utanç olduğunu düşündüğünü söyledi
Osman Şahan: “Türkiye kafese konuldu”
Toplantıya katılan bir diğer sanatçı şair Osman Şahan, Türkiye’nin kafese konulduğunu söyledi. 1984 yılında cezaevinden çıkıp İsveç’e gittiğinde gezdiği bir sergiyi anlayan Şahan, “O sergide Türkiye’deki cezaevlerinde bulunan aydınlar anlatılıyordu. Bence şimdi de benzeri bir sergiye ihtiyaç var” dedi.
Bilgesu Erenus: “Toplum sermeye sınıfınca teslim alındı”
Senarist, yazar ve şair Bilgesu Erenus, bir toplumda ömürlerine iki bildirge sığdıran sanatçıların nasıl değerlendirilmesi gerekir diye sordu. Bundan 28 yıl önce bir metin daha hazırladıklarını ve bugünkü bu metnin rastlantı olmadığını vurgulayan Erenus, “Aydın ve sanatçıları görmezden gelen bir toplumun sermaye sınıfınca, İzmir İktisat Kongresi’nden bu yana rehin alındığından kimse kuşku duymamalı” dedi.
Bu metnin ortak paydasının emek olması gerektiğini belirten Erenus, işçilerin ulusal ve uluslararası sermeyenin çıkarları için kum torbası olarak kullanıldığını ve öldürüldüğünü dile getirdi. Erenus, “sanatçılar olarak işçilerin yanında olmalıyız” dedi.
Orhan Kurtuldu: “AKM’de oldubittiye izin vermeyelim”
Tiyatro sanatçısı Orhan Kurtuldu ise toplantıda yaptığı konuşmada Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’ne dikkat çekti. AKM’nin Sabancı-Kültür Bakanlığı işbirliği ile restore edileceğini hatırlatan Kurtuldu, konuyla ilgili ilerleyen günlerde bir ihale açılacağını belirtirken, “Sanatçılar Girişimi” olarak bu süreçte bir oldubittiye izin vermemeleri gerektiğini ifade etti.
Bedri Baykam: “ Karanlığı bizler aydınlatacağız”
Ressam Bedri Baykam yaptığı konuşmada, ülkedeki karanlığı kendilerinin aydınlatacağını dile getirdi. Laik bir cumhuriyette dindar gençlik tartışmaları olduğunu belirten Baykam, bunun ardından bir de kindarlıktan söz edildiğini dile getirdi. Haber alma özgürlüğünün yerle bir edildiğini vurgulayan Baykam, bu haberi yapmaya gelen gazetecilerin, haberlerini yayınlatmasının çok zor olduğunu söyledi. Özgür yaşam tarzlarına büyük bir saldırı olduğunu ve tek tipleştirme olduğunu belirten Baykam, özgür, bağımsız ve barış içinde bir ülke istediklerini kaydetti.
“İleri demokrasi yalanı da söylenmesin, partimi demokratik yaptım yalanı da söylenmesin” diyen Baykam, “Halkın sanatçılar aydınlar nerede” diye sorduğunu ve yanıtın işte burada olduğunu söyledi.
Mehmet Aksoy: “Bir adım bile geri çekilmeyeceğim”
Kars’ta yaptığı “İnsanlık Anıtı” Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla yıkılan heykeltıraş Mehmet Aksoy, görsel sanatlar üzerinde büyük bir baskı olduğunu dile getirdi. 70 tane devlet galerisinin kapatıldığını belirten Aksoy, KPSS’de 100 kişi içinde neredeyse 1 tane bile resim ve müzik öğretmeni olmadığını ifade etti.
Taksim düzenlemesinin sonrasında meydanın beton yığınına dönüştürüleceğine değinen Aksoy, her alanda gidişatın çok kötü olduğunu açıkladı. 50. yıl sergisine heyecan ve umutla hazırlandığını belirten Aksoy, buna karşın bazen kendisine “başıma gelmeyen kalmadı hala ne için uğraşıyorum” dediğini ancak buna rağmen bir adım geri çekilmeyeceğini söyledi.
Tuğrul Keskin: “Boyun eğmeyecek Sanatçılar Girişimi çok önemli”
Toplantıya İzmir’den katılan ve İzmir’deki sanatçılar adına konuşan şair Tuğrul Keskin, Türkiye’nin her yanında haksızlıklara karşı duracak ve boyun eğmeyecek “Sanatçılar Girişimi”nin oldukça değerli olduğunu ve çalışmaları İzmir’de de sürdüreceklerini dile getirdi.
Gülsen Tuncer: “Kürecik ve Suriye’de neler oluyor?”
Tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncer, bu salonda bulunan sanatçıları tanıdığını ve 12 Mart’ta 12 Eylül’de bu salondaki kimsenin teslim olmadığını ve yine olmayacağını söyledi. Ülkenin 1923’den daha da geriye çekilmeye çalışıldığını vurgulayan Tuncer şöyle konuştu: “Bu ülkenin topraklarına geçtiğimiz günlerde ABD askeleri geldi. Bundan utanç duyuyorum. Suriye’de dostlarım var bugün oraya gitmeye utanıyorum. Laik rejim olmadığı için davetlerini geri çevirdiğim İran’a da gitmeye utanıyorum. Bu ülkelere düşmanlık eden bir ülkemiz var ancak biz sanatçılar kendimizi bu karanlığa sattırmadık, sattırmayacağız bu böyle bilinmeli” dedi.
Levent Kırca: “Para peşinde değil biraz da memleketin peşinde koşun”
Tuncer’in ardından söz alan sanatçı Levent Kırca, “Ülkenin haline ‘bir şey yok canım’ diyenler aptal olmalı gerizekâlı olmalı. Memleket elden gidiyor” dedi. İnanılmaz bir cumhuriyet düşmanlığı olduğunu, gazetecilerin hapiste olduğunu vurgulayan Kırca, “Bir de bir şey olmaz diyenler vardı onlar şimdi artık çok geç diyor” dedi. Bu söyleme sahip olanların mezar taşındaki iki tarih arası dönemi yaşamadığını belirten Kırca, “O tire yok bunlarda, bunları Silivri’ye soksan oranın neresi olduğunu da anlamaz bunlar. Türkiye Cumhuriyeti sanatı başta olmak üzere tüm kurumlarıyla teslim alınmış durumda. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum ‘ne çok geç halinde’ ne de ‘bir şey olmaz’ halinde durum şu anda ‘tam zamanıdır’ denilecek bir dönemde” dedi.
Kendi menfaati adına televizyonda çeşitli yerlerde program yapan Okan Bayülgen, Beyaz gibi insanlara da ihtiyaçları olduğunu kaydeden Kırca, bırakın para peşinde koşmayı biraz da memleketin peşinde koşun” diye konuştu.
Yılmaz Onay: “Hitler iktidardan indirilse seçilmiş iktidara darbe mi olacaktı?”
Tiyatro yönetmeni ve yazar Yılmaz Onay ise yaptığı konuşmada, Hitler’in parlamento açıkken iktidara geldiğini başta komünistler olmak üzere muhalefeti toplama kamplarına attığını hatırlattı. Hitler’in kimi adımlarına bazı generallerin bile isyan ettiğine değinen Onay, bu generallerden biri Hitler’i iktidardan indirmekte başarılı olsaydı ne olmuş olacaktı. Seçimle iktidara gelen birine karşı cunta darbesi olarak mı tanımlanacaktı.”
Eşber Yağmurdereli: “Türkiye hapishaneleri 12 Eylül’den daha kötü durumda”
Sanatçılar Girişmi’nin imzacılarından olan Eşber Yağmurdereli, “12 Eylül’ü ve şiddeti biliyoruz ancak Türkiye hapishanelerinde bugün 12 Eylül döneminden çok daha olumsuz şartlar var. Şu anda 150 bin kişi hapishanede ve bu rakam 12 Eylül’den çok daha fazla. Hapishanelerden bana hasta tutuklu mektupları geliyor ve 200 kişilik bir liste vardı elimde. O sayı azalıyor sürekli. Elimde 108 kişilik liste var sadece” diye konuştu.
Tortum’da doğa mücadelesine de değinen Yağmurdereli, tüm bunların Türkiye’de bir tabloyu ortaya koyduğunu belirtirken, bu olumsuzlukları değiştirmek için burada olduğu gibi bir araya gelmelerinin çok değerli olduğunu söyledi.
Rutkay Aziz: “Su kaynıyor biz de harekete geçeceğiz”
Girişim imzacılarından olan sanatçı Rutkay Aziz, su 100 derecede kaynar ve kaynıyor. Şimdi mesele bizim ne yapacağımızda. Biz haksızlığa karşı çalışmalara en kısa sürede başlayacağız” dedi.
Orhan Aydın: “Önümüzde kavgalı bir süreç var”
Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın yaptığı konuşmada, önlerinde kavga dolu bir süreç olduğunu dile getirdi. 13 Mart tarihinde Sivas Katliamında yakılan aydınların davasının zaman aşımından düşme riski olduğunu hatırlatan Aydın, bu tehlikeye karşı “Sanatçılar Girişimi” olarak davayı takip etmeleri gerektiğini söyledi.
(soL – Haber Merkezi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder