‘Biz anonimiz. Orduyuz. Affetmeyiz. Unutmayız. Bizi bekleyin.’
Son birkaç yıldır internette daha fazla
özgürlük, insan haklarına saygı, otoriteye ve devlet kurumlarına
"başkaldırı" yukarıdaki sözcüklerde vücut buluyor.
Sanal dünyanın "Robin Hood"u olarak
adlandırılan uluslararası internet korsan grubu Anonymous, hükümetleri,
devletleri ve uluslararası boyutlu şirketleri protesto etmek için internet
sayfalarına saldırı düzenlediğinde verdiği mesajın sonuna mutlaka bu sloganı
ekliyor: "Biz anonimiz. Orduyuz. Affetmeyiz. Unutmayız. Bizi bekleyin."
Peki ırk, dil, din, ülke ve cinsiyet farkı
gözetmeksizin yeryüzünde yapılan haksızlıklara sanal dünyanın sınırları
çerçevesinde karşılık veren Anonymous (Bilişim grubu) kimlerden oluşuyor? Nasıl
doğdu? Tarihte kimlerden ilham aldı? Bu sorulara cevap vermek için İngiltere
Krallığı'na 1605'e yolculuk yapmamız gerekiyor.
İngiltere'de 1570 yılında doğan Guy Fawkes 8
yaşında babasını yitirince annesi, katolik Denis Bainbridge'le evlendi. Katolik
düşüncesiyle yetişen Guy Fawkes, Avrupa'daki mezhep çatışmalarında "Seksen
Yıl Savaşları"nda Katolik İspanya ordusunda yer alarak Hollandalı
protestan reformculara karşı savaştı. İngiltere'ye dönen Guy Fawkes, bu ülkede
katolik bir kralı iktidara getirmek için çaba harcayan Robert Catesby ve
arkadaşlarıyla tanıştı.
KRAL'I HAVAYA UÇURACAKLARDI
Guy Fawkes ve arkadaşları 5 Kasım 1605'te İngiltere Kralı I. James ve yanındaki protestan aristokratları, İngiliz parlamento binasında bir toplantı sırasında barutla havaya uçuracaklardı. Ancak ihbar üzerine suikastın başarısızlığa uğraması sonucunda Guy Fawkes arkadaşlarıyla tutuklanarak işkenceden geçirildi ve idam edildi.
SAMAN DOLU KUKLALARI YAKILDI
"Barut Komplosu"nun başarısızlığa uğramasını, ülkenin demokrasi
zincirinde önemli bir halka olarak gören İngilizler, Birleşik Krallık
topraklarında 5 Kasım gecesi bahçelerde büyük bir ateş oluşturarak, Guy
Fawkes'in içine saman doldurulmuş kuklalarını yakarlar. Guy Fawkes maskeli
çocuklar sokaklarda dolaşarak para toplar, maytap ve havai fişekler
patlatılarak etkinlikler düzenlenir.
ÖNCE ÇİZGİ KARAKTER OLDU
İngiliz tarihinde "Guy Fawkes" ismi tartışmalıdır. Kimileri onu
önemli bir anarşist ve devrimci olarak görürken, büyük bir çoğunluk da
"vatan haini" olarak çocuklarına anlatır. Guy Fawkes'i İngiliz
tarihinin en büyük devrimcilerinden biri olarak gören çizer David Lloyd ve
yazar Alan Moore, 1980 yılında bir çizgi karakter yaratılar. Guy Fawkes maskeli
çizgi karakter, İngiltere'de faşist bir iktidarı düşürmek için İngiliz
parlamentosunu havaya uçuruyordu.
Çizer David Lloyd ve yazar Alan Moore'un
yarattığı çizgi karekter, 2005 yılında "V for Vandetta" ismiyle
sinemaya uyarlandı. Senaryo ve yapımcılığını Wachowski biraderler,
yönetmenliğini James McTeigue ve başrollerini Hugo Weaving ve Natalie
Portman'ın üstlendiği film, gelecek zamandaki İngiltere'de geçiyordu. Guy
Fawkes maskeli "V" karakteri, faşist bir iktidarla mücadele ederek,
İngiliz parlamento binasını havaya uçuruyordu. Filmin çizgi romandan bir farkı
vardı. Son sahnede "V" maskesini takan bir grup, örgütlü bir şekilde
İngiliz parlamentosuna doğru yürüyüşe geçmişti.
MASKE SEMBOLE DÖNÜŞÜYOR
Tarihi bir karakter olan Guy Fawkes'ten esinlenilerek yaratılan maskeyi, gerçek
hayatta ilk defa ünlü Hollywood yıldızı Tom Cruise'un da üyesi olduğu
Scientology Kilisesi'ni protesto eden bir eylemde görüyoruz. Kendilerine
Anonymous adını veren bir hacker grubu, yeni bir din olduğu iddiasıyla ortaya
çıkan Scientology Kilisesi üyelerini 2008 yılında protesto ettiklerinde "V
for Vandetta" filmindeki maskeyi kullandılar.
Scientology üyelerinin kendilerini tanıtmak
için kaldırımlarda kurduğu standların hemen yakınlarında toplanarak eylem yapan
kişiler, gerçek kimliklerini saklamak amacıyla hep birlikte bu maskeleri
takıyordu.
ASSANGE'IN YARDIMINA YETİŞTİ
Scientology tarikatının aktivitelerini protesto etmek için kurulan internet
korsan grubu Anonymous'u, bu defa ABD Dışişleri Bakanlığı'nın gizli belgelerini
yayınladığı için büyük baskılara maruz kalan Wikileaks ve bu sitenin kurucusu
Julian Assange'ın yardımına koşarken görüyoruz. Wikileaks 2010 yılı kasım
ayında ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait on binlerce belgeyi yayınlamaya başladı.
Başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere
dünya çapında birçok siyasi Wikileaks'i üstü kapalı biçimde tehdit etti. Batı
basınının önemli kuruşlarıyla anlaşmalar sağlayan Wikileaks belgeleri teker
teker yayınlıyordu. Ancak daha sonra Wikileaks kurucusu Julian Assange ve söz
konusu basın kuruluşları arasında sorunlar oluştu.
Wikileaks belgeleri tek başına yayınlama
kararı aldı ancak bunun için bağışlara ihtiyacı vardı. Bu belgelerin
yayınlanmasını isteyen birçok örgüt ve şahıs Wikileaks'e para yardımında
bulunuyordu. Bağışların hızla akmaya başladığı bir anda beklenmedik bir şey
olmuştu. Kredi kartı hizmeti sunan Mastercard, Visa, PayPal gibi finans
kuruluşları, Wikileaks'a yapılan gönüllü yardımları aldığı bir kararla bloke
etmeye başladı. Çaresiz kalan Wikileaks'ın imdadına sanal dünyanın "Robin
Hood"u Anonymous yetişti. Wikileaks'ın yardımlarına el koyan bu
şirketlerin siteleri sanal saldırıya uğradı.
ARAP BAHARI'NA DESTEK
İnternet korsan grubu Anonymous'u daha sonra Ortadoğu ve Kuzey Afrika
ülkelerinde başlayan Arap Baharı'nda muhaliflerin ve sokağa dökülen halklara
yardım ederken görüyoruz. Wikileaks'in yayınladığı gizli belgelerden rahatsız
olan dönemin Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, ülkesinde bu belgeleri
yayınlayan internet sayfalarına sansür uyguladı. Bu durumu protesto eden hacker
grubu Anonymous, Tunus'ta devlet kuruşlarına ait birçok internet sitelerine
saldırılar düzenledi.
Arap Baharı'nın ikinci durağı Mısır'da, Hüsnü
Mübarek eylemcilerin haberleşmelerini engellemek amacıyla sosyal paylaşım
ağları Facebook ve Twitter'ı sansürledi. Anonymous'un buna cevabı, Mısır'da
devlete ait birçok internet sitesine saldırmak biçiminde gerçekleşti.
Arap Baharı'yla ilgili operasyonlarına devam
eden Anonymous'un son kurbanı geçtiğimiz hafta Suriye Devlet Başkanı Beşşar
Esad oldu. Esad'ın ve başkanlık sarayının internet şifrelerini kıran Anonymous,
Şam rejiminin gizli belgelerini deşifre etti. Beşşar Esad ve basın danışmanı
Bouthina Şaban'ın e-postalarını basına sızdıran Anonymous, Suriye'deki rejimin
yaptığı katliamları uluslararası kamuoyundan gizlemek için birbirlerine
verdikleri taktikleri deşifre etti.
İSRAİL'E 'İRAN'A DOKUNMA' MESAJI
Anonymous'un hedefinde sadece Arap Baharı rüzgarının estiği ülkeler yoktu.
Geçtiğimiz hafta uluslararası internet korsan grubunun tehdit ettiği bir diğer
ülke ise İsrail oldu. Video paylaşım sitesi YouTube'a konulan bir görüntülü
mesajda, İsrail'in "insanlığa karşı suç işlediği" ve "Filistin
halkına kötü muamelede bulunduğu" hatırlatılarak, çok yakında bu ülkenin
internetten kazınacağı savunuldu. Mesajda ayrıca İsrail'in İran'a askeri
saldırıda bulunmaması da istendi.
MAFYAYI DİZE GETİRDİ
Uluslararası internet korsan grubu Anonymous her yıl binlerce insanın yaşamına
mal olan Meksika'daki uyuşturucu baronlarına da bulaştı. Ancak uyuşturucu
mafyasının tehditi karşısında geri atmak zorunda kaldılar. Anonymous internette
yayınladığı bir videoda Meksika'da uyuşturucu mafyasıyla işbirliği yapan ama
aynı zamanda sıradan bir yaşam süren bazı kişilerin kimliklerinin internet
üzerinden deşifre edileceğini açıkladı.
Uyuşturucu mafyasının buna cevabı çok sert
oldu. Anonymous üyesi olduğu sanılan iki hacker kaçırılarak, listenin
yayınlanması halinde öldürüleceği belirtildi. Pazarlıklar sonrası iki hafta
içinde uyuşturucu mafyası söz konusu iki hackerı bıraktı. Anonymous da
yayınlayacağını ilan ettiği listeyi deşifre etmedi veya edemedi.
ACTA'YA SAVAŞ AÇTILAR
Sanal dünyadaki özgürlüklerin daha genişletilmesi için çaba harcayan hacker
grubu Anonymous, ABD'nin 2007 yılından bu yana uluslararası platforma taşıdığı
ACTA (The Anti-Counterfeiting Trade Agreement) yani "Ticarette
Sahteciliğin Önlenmesi Sözleşmesi" ne karşı da ciddi bir mücadeleye
girişti.
Müzik ve film endüstrisi devleri, ABD dışında
başka ülkelerde telif haklarından yararlanmak ve 'korsan" film ve müzik
paylaşımını önlemek amacıyla ACTA'nın tüm ülkelerde yasallaşması için yoğun
lobi faaliyetleri yürütüyor. Anonymous, ACTA'yı yasallaştıran ülkelere
saldırılar düzenleyerek, bu yasaya karşı olduklarını ve internette bilgi
paylaşımının daha özgür olması için çabalarını sürdürüyor.
TÜRKİYE'YE 'FİLTRELEME' SALDIRISI
Uluslararası internet korsan grubu Anonymous'un saldırısından Türkiye de
nasibini aldı. İnternette filtreleme tartışmalarının yaşandığı dönemde
Anonymous, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın sitesine saldırıda
bulunarak saatlerce kilitledi. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, önceden
tedbir almasına rağmen Anonymous'un saldırısı karşısında çaresiz kalmıştı.
Uluslararası hacker grubu, Türkiye'de 2011 yılı ağustos ayında yürürlüğe giren
"filtreleme" yönteminin internete sansür getirdiğini savunuyor.
Anonymous üyelerinin kimlerden oluştuğunu
görmek için ise, internet tarayıcısı 4chan.org adresine girmek yeterli. Bu site
Anonymous'un kalbi olarak görülüyor. Sitenin en belirgin özelliği buraya anonim
olarak her türü resim ve metin göndermenin mümkün olması. Kullanıcılar her ne
kadar anonim olsa da benzer bir profile sahipler.
Siteye genellikle yaşları 18-25 olan ve büyük
bir çoğunluğu erkeklerden oluşanlar giriş yapıyor. Kullanıcıların büyük bir
bölümü Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da yaşıyor. Kullanıcılar istediği her tür
dökümanları site üzerinde yayınlayabiliyor. Grup içinde herhangi bir hiyerarşik
yapı veya lider bulunmuyor.
SABİT POLİTİK HEDEFLERİ YOK
Sanal dünyanın "Robin Hood"u olarak anılan Anonymous otoriteye,
devlet kurumlarına, dev şirketlere ve aile kurumuna karşı bir başkaldırı
göstermiş olsa da, sabit bir politik hedefi yok. Anonymous'un politik bir
hedefi olmadığını anlamak için belki de blogcu Paul Staines'a kulak vermek
gerekiyor.
Bloğunda Guido Fawkes ismini kullanan Paul
Staines, Anonymous ile birlikte simgeleşen Guy Fawkes maskesinin, yapım şirketi
Warner Bros tarafından üretilmesine dikkat çekiyor. Warner Bros'un ABD'de yüz
büyük şirket arasında yer aldığını ve yılda 1.6 milyar dolar cirosu olduğuna
dikkat çeken Staines, kapitalist bir şirketin ürettiği bir ürünün kapitalizm ve
yoksulluk karşıtı eylemciler tarafından kullanılmasının ironik olduğunu
belirtiyor.
Mustafa KARAKUŞ / ntvmsnbc
Demokrat Haber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder