Kanarya Mahallesi sakinleri önce tapularının Hazine'ye ait olduğunu öğrendi, sonra 10 yıllık işgaliye bedeli ödemeleri istendi, şimdi de kentsel dönüşüm kapsamına alınan mahalleleri yıkımla karşı karşıya.
Küçükçekmece'ye bağlı Kanarya
Mahallesi'nde yaşayanlar birikmiş işgaliye bedellerini nasıl ödeyeceklerini
düşünürken mahallenin kentsel dönüşüm kapsamına alındığını öğrendi.
Mahallenin bir kısmı Balkanlar, bir
kısmı ise 90'larda zorunlu göç ile Mardin, Siirt gibi şehirlerden göç etmiş. 60
yıl önce kendi emekleriyle yaptıkları evlerde yaşayanlar vergisini, elektriğini
ödüyor. Çoğu asgari ücret, ya da emekli maaşı ile geçiniyor.
Yarısının tapusu var ancak bir gün
arazilerinin hazineye ait olduklarını öğreniyorlar. 50 yıl boyunca yılan
hikayesine dönen mahkeme süreci başlıyor; sonuç arsalar hazineye ait.
Mahalleliye ilk 2006'da 85 bini de
bulabilen işgaliye bedelleri (oturdukları yıllar için devlete verilen para)
gelmiş, çoğunluğu ödeyememiş. Bir ay önce ikinci beş yıllık bedeller geliyor;
ödeyemezlerse haciz ihtimali var.
Haciz korkusuyla yaşayan semt sakinleri,
bir de üstüne bir hafta önce mahallenin "Gecekondu koruma bölgesi"
ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamında TOKİ'ye devredildiğini öğreniyor.
"Madem
elimizden alacaktınız, niye elektrik verdiniz"
Mahalleli, bir elinde tapu, bir elinde işgaliye bedelleri
"Ne zaman yıkım olacak diye" bekliyor.
Mevlüde Seren minik balkonunu bahçeye
çevirmiş, yazın etrafı sarmaşıklar saracak; arka tarafta da üç tavuğu var.
"Kocamla 80'imize dayanmışız. Elimizde tapumuz var ama
geçersiz diyorlar. Emekli maaşım var o da yüksek kademeden değil. Tavuklardan
yumurta alırım, bahçede sebze meyve yetiştirir yerim. Ne işgaliye parasını
ödeyebiliriz, ne de başka yere gidebiliriz. Ne yapacağız."
"Sırtımda
su taşıyarak yaptım bu evi"
"Evimdeki eşyaların yerini unutuyorum, ben başka eve
nasıl giderim" diyen 77 yaşındaki Macide Özcan, "Bu evi
sırtımda çeşmeden su taşıyarak, işçilerle birlikte yaptım; her yıl vergimi
ödedim. Bunun bedelini kim ödeyecek" diye soruyor.
Başka bir yaşlı çift Hikmet ve Nami Alp;
onların ellerinde tapuları da yok, 38 bin lira işgaliye bedeli gelmiş.
"Eşim hasta, bir tek emekli maaşımız var; mümkünü yok
işgaliyeleri ödeyemeyiz. Buradan hiçbir yere kıpırdayamayız. Madem bizi
çıkaracaklardı zamanında kabul etmeselerdi."
Mahalleli diken üstünde ve
belirsizlikten yakınıyor;
"Madem evlerimizi elimizden
alacaktınız, 50 yıl boyunca niye elektrik, su verdiniz; her yıl vergi aldınız.
Bizi nereye yerleştirecekler. Buraya lüks TOKİ evleri yapacaklarmış; bizim
gücümüz yetmez."
Mahalleli, AKP'li belediyenin 2007
seçimleri öncesinde "Kentsel dönüşüm yapılmayacak" pankartı astığını
söylüyor. Zaten ilk işgaliye bedelleri geldiğinde mahalleli belediye ile
görüşmüş ve kendilerine "burası yıkılmayacak korkmayın, işgaliye bedelini
de ödemeyin" denmiş.
Şimdi belediye onlara açık ve net bir
cevap vermiyor; sadece "sizi mağdur etmeyeceğiz" diyor. Mahalleli de
"Ayazmayı gördükten sonra biz nasıl güvenelim" diyor.
Mahallelinin avukatlarından Tekin Bilge,
"Arsaların kimin olduğunu belirlemek için gelen bilirkişiler mahallelinin
fakirliğini görüp tapularının alınmaması yönünde görüş vermişti. Ancak hazine
bunu kabul etmedi. Mahkeme Başkanı bile mahalleli aleyhine karar vermek
istiyordu" diyor.
Nilay VARDAR
BİA Haber Merkezi-İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder