13 Şubat 2012 Pazartesi

KESK'e 8 Mart baskını: 130 gözaltı



Bu sabah 16 ilde KCK soruşturması adı altında düzenlenen baskınlarda 130'a yakın kişi gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile yapılan operasyonun savcısı ise son günlerin tartışılan ismi özel yetkili savcı Sadrettin Sarıkaya.

Operasyon kapsamında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel Sen) genel merkezleri aranmaya başladı. 16 ildeki operasyon kapsamında 130’a yakın kişi gözaltına alındı. Ankara’daki operasyonda KESK üyesi 15 kadın gözaltına alındı.

Aramalar sonucunda polis KESK Genel Merkezi'ndeki iki bilgisayara el koydu.

KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Tüm Bel Sen Kadın Sekreteri Güler Elveren, SES Ankara Şube Kadın Sekreteri Mesude Aydoğan, KESK eski Kadın Sekreteri Songül Morsümbül de gözaltına alınanlar arasında. Ayrıca yine Ankara’da fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer de gözaltına alındı.

  
İSTANBUL'DA BASKIN DALGASI

İstanbul'da "KCK" adı altında çok sayıda eve düzenlenen baskınlarda en az 10 kişinin gözaltına alındığını belirtildi. Bakırköy, Güngören, Şirinevler, Beyoğlu ile çok sayıda ilçede gerçekleştirilen operasyonlarda Güngören'de Cihan Can, Şirinevler'de Mizgin Müjde Arslan, Avcılar'da ise Haşim Timurtaş'ın yapılan ev baskınlarında gözaltına alındığı öğrenilirken, gözaltına alınanların sayısının 10'u aştığı belirtildi.

Bakırköy'de ise, BDP ilçe yöneticisi Filiz Yılmaz ile Sevgi Kılıç ve Murat isimli kişilerin evinde arama yapıldığı öğrenildi.
VAN BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI GÖZALTINDA

Mardin' de İHD Temsilcisi Abdurrahman Kızılay, Van'da Belediye Başkan Yardımcısı Gülbahar Orhan, Van Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necip Altunlu gözaltına alındı.


DİYARBAKIR'DA DİHA MUHABİRİ GÖZALTINA ALINDI

Diyarbakır'da da Dicle Haber Ajansı (DİHA) Diyarbakır Muhabiri İsmet Mikailoğulları'nın Yenişehir Sanayi Mahallesi'ndeki evine sabah erken saatlerde polis tarafından baskın düzenlendi. Çok sayıda polis tarafından düzenlenen baskının ardından evi didik didik arayan polisler, Mikailoğulları'nı gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Mikailoğulları Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.



TOMBUL: OPERASYONLARIN AMACI 8 MART'I ENGELLEMEK

KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul KESK Genel Merkezi’nde basın mensuplarına bir açıklamada bulundu. Tombul, yaklaşan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla iş bırakma kararı aldıklarını, bunu da genelgeyle şubelerine ilettiklerini, operasyonda kadınların gözaltına alınmasının da bununla ilgili olduğunu söyledi.



KESK: KORKMUYORUZ, SUSMAYACAĞIZ

KESK, bugün yapılan baskın ve gözaltılara ilişkin yaptığı açıklamada, "Korkmadık, korkmuyoruz, susmadık, susmayacağız" yanıtını verdi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), "KCK Operasyonu" adı altında bugün genel merkez binaları ile bağlı iki sendikanın genel merkez binalarının aranmasına ve yöneticilerinin tutuklanmasına tepki gösterdi.

 Hiçbir baskı KESK’i mücadelesinden geri adım attıramaz!” başlığını taşıyan açıklamada, 15 kadın yöneticinin gözaltına alındığını belirtirek şöyle denildi, "Bu sabah Ankara'da yaşananlar bir taraftan hazırladığı yasa tasarılarıyla emek düşmanı politikalara hız veren AKP iktidarının diğer taraftan bu politikalarına boyun eğmeyerek mücadelesini sürdüren emek ve demokrasi güçlerine yönelik baskılarını artırmaya devam ettiğini göstermektedir" dedi.



KESK'İ ENGELLEMEYE YÖNELİK OPERASYON


"8 Mart'ın resmi tatil olması temel talebi ile mücadele programımızı ilan ettiğimiz bir dönemde, 2009 yılından beri süren bir soruşturma gerekçe gösterilerek kadın yönetici ve üyelerimize yönelik bu 'operasyon' manidardır" diyen KESK, açıklamasında şu ifadelere yanıt verdi: "Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK'i engellemeye yönelik bu 'operasyonu' kınıyoruz. Son olarak MİT olayında yaşandığı gibi ucu kendisine dokunduğunda yasaları eğip bükerek yargıyı, adaleti işlevsiz hale getirmek isteyenler her zaman olduğu gibi yine gündem saptırmanın peşindedir."

Gözaltı ve baskılara rağmen mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini belirten KESK, "Tamamıyla keyfi olarak yürütülen bu gözaltılarla onurlu mücadelemizi sindirebileceğini sananlar büyük bir yanılgı içerisindedirler. Sendikal mücadelemiz üzerinde şaibe yaratarak, KESK ve bağlı sendikalarını kamuoyu nezdinde yıpratma amacı taşıyan baskıların bir parçası olan bu operasyonlar amacına ulaşamayacaktır.

Bilinmelidir ki hakikati dile getirmekten bir an olsun vazgeçmeden yürüttüğümüz mücadelemizde; şiddete karşı barışın sesini yükseltmekten, emekçilerin haklarına sahip çıkmaktan ve eşit, özgür, demokratik bir Türkiye talebini ifade etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. AKP'nin büyük baskı ve gözaltı düzenine karşı onurlu ve kararlı duruşumuzdan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz" dedi.


EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: YILMAYACAĞIZ

Ankara emek ve demokrasi güçleri KESK ve bağlı sendikaların kadın sekreterlerinin gözaltına alınmasına bugün kitlesel bir eylemle tepki gösterdi. KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in gözaltıları eleştirdiği açıklamada sendika, meslek örgütü ve siyasi parti temsilcileri de AKP hükümetinin artan saldırıları karşısında KESK’i yalnız bırakmayacaklarını vurguladı.

Yüksel Caddesi’nde yapılan eylemde, “Baskılar, gözaltılar bizi yıldıramaz” pankartı taşındı. “KESK’li kadınlar onurumuzdur”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Jin, jiyan, azadi”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı. Lami Özgen, “Korkmuyoruz ve susmayacağız” diyerek, gözaltıların ve baskıların, aslında emekçilerin giderek genişleyen mücadelesinden duyulan korkunun bir göstergesi olduğunu söyledi.

  

15 KADIN YÖNETİCİ

Toplam 15 kadın yöneticinin gözaltına alındığını belirten Özgen, sayının artmasından kaygı duyduklarını dile getirdi.
Özgen, “8 Martın resmi tatil olması temel talebi ile mücadele programımızı ilan ettiğimiz bir dönemde, 2009 yılından beri süren bir soruşturma gerekçe gösterilerek kadın yönetici ve üyelerimize yönelik bu ‘operasyon’ manidardır. Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK’i engellemeye yönelik bu  ‘operasyonu’ kınıyoruz” dedi. Özgen, baskıların amacına ulaşamayacağını ifade etti.

‘SALDIRDILAR, ÇÜNKÜ KORKUYORLAR’
TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, da “Hak verilmez alınır” sözünü alanlara yazan KESK’in her zaman yanında olacakları söyledi.

DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, KESK’e yapılan saldırıyı kendilerine yapılmış kabul ettiklerini belirterek, “Bu ülkede binler değil, milyonlarca emek mücadelesi yürüten ve barış mücadelesi veren insan vardır. Gözaltılarla bu milyonlar susturulamaz” dedi.

TTB Merkez Konsey Başkanı Eriş Bilaloğlu ise, “Bu sabah yine saldırdılar. Çünkü korkuyorlar. Çünkü bu ülkede mücadele veren sendikalar var. Bu mücadele kitleselleşen bir duruma geldiği için korkuyorlar” dedi.

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da, AKP’nin tüm muhalif hareketleri dizayn etme çabasında olduğunu dile getirdi. Gürkan AKP hükümetine seslenerek, “Sen kendine bağlı kurumları da, yargıyı da dizayn edebilirsin, sendikaların bir kısmını da dizayn edebilirsin. Ama emek örgütlerini ve demokrasi güçlerini dizayn etmeye gücün yetmeyecek” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

‘ARALARINDAKİ KAVGA, BİZE ZULÜM OLARAK DÖNÜYOR’

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata da eyleme destek verdi.

Eylemde konuşan Önder, “emek”, “sendika”, “demokrasi” gibi, “kadın özgürlüğü” ve “kadın hakları” kavramlarına da hükümetin tahammül edemediğini ifade etti.

Son günlerdeki MİT soruşturmaları ile “Ne olacak bu kendi içlerindeki iktidar kavgası?” sorusunun sıklıkla sorulduğuna dikkat çeken Önder, “Kendi içlerindeki kavga, bu şekilde Kürt’e, emekçiye, kadına, gence zulüm olarak geri dönecek” dedi.

SES: BU SALDIRI EMEKÇİ KADINLARADIR


SES Genel Başkanı Çetin Erdolu sendikalara yönelik gerçekleştirilen operasyonlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Erdolu, 8 Mart öncesi yaşanan bu durumu kadın mücadelesini durdurmak için yapıldığını belirtirken AKP'nin bu uygulamalarını faşizm olarak tanımladı.

KESK yönelik gözaltılar ile ilgili Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Genel Başkanı Çetin Erdolu bir açıklama yaptı. Necatibey Caddesi üzerinde bulunan SES Genel Merkezi önünde konuşan Erdolu bu yaşananlarla AKP'nin, KESK ve KESK'e bağlı sendikaları sindirmeyi amaçladığını söyledi. Sadece son aylara bakıldığında bile verilen mücadelenin neden sindirilmek istendiğini anlaşılabileceğini söyleyen Erdolu, 21 Aralık'ta yapılan grevi hatırlattı.

KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Tüm Bel Sen Kadın Sekreteri Güler Elveren'in gözaltında olduğunu söyleyen Erdolu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi KESK ve KESK'e bağlı sendikaların kadın üye ve yöneticilerine dönük bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını belirtti. Erdolu yapılan bu operasyonu AKP'nin kendi dışındaki herkesi susturma operasyonu olarak değerlendirdi ve bu yaşanları faşizm olarak tanımladı. Bir gazetecinin hangi gerekçe ile SES Genel Merkezi'nin arandığını sorması üzerine Erdolu bu operasyonun üç yıl önce tutuklanan ve SES üyesi olan Seher Tümer'in notlarından yola çıkılarak yapıldığını belirtti.

ÜÇ YILDIR TAKİP EDİLMİŞLER


Üç yıldır arkadaşlarının takip edildiğini ve dinlendiğini söyleyen Erdolu bunun yapılmasında her hangi bir haklı gerekçesinin olamayacağının söyledi. Erdolu bu operasyonun tek amacının kadın mücadelesinin yükseltilmek istenmemesi olarak değerlendirdi.

AKP FAŞİZMİNE KARŞI MÜCADELE


Bu baskılara asla boyun eğmeyeceklerini belirten Erdolu, KESK'e bağlı sendikaların tüm üyelerini, tüm emek ve meslek örgütlerini ve tüm kamuoyunu AKP faşizmine karşı mücadele etmeye çağırdı.

TÜMBEL- SEN: ER YA DA GEÇ BU TUFAN SONA ERECEK

ANKARA’da KCK’ye yönelik operasyon kapsamında Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (TÜMBEL-SEN) Genel Merkezi’nde yapılan arama ve gözaltılarla ilgili olarak TÜMBEL-SEN Genel Sekreteri İzzettin Alpergin yazılı açıklama yaptı. Sendika Merkez Kadın Sekreteri Güler Elveren’in de aralarında olduğu KESK’in 6 kadın sekreterinin evlerinde gözaltına alındığını belirten Alpergin, "Bu ve benzeri saldırılar bizleri yıldırmak bir yana, birliğimizi ve mücadele kararlılığımızı artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Er ya da geç bu tufan sona erecek ve bu hukuksuzlukların hesabı mutlaka sorulacaktır" dedi.

TÜMBEL-SEN Genel Sekreteri İzzettin Alpergin yazılı açıklamasında AK Parti hükümetinin, ülkeyi tek parti diktatörlüğüne çevirmeye dönük siyasi soykırım operasyonlarının ardı arkasının kesilmediğini söyledi. Alpergin şunları kaydetti:

"Son olarak bu sabah saatlerinde aralarında Sendikamız Merkez Kadın Sekreteri Güler Elveren’in de aralarında olduğu KESK’in 6 kadın sekreteri evleri basılarak gözaltına alınmış, Genel Merkez binalarımız dahi arama bahanesiyle basılmıştır. Gözaltına alınan kişiler üyesi oldukları kurumların seçilmiş temsilcileri olup, adresleri açık, kamuoyu tarafından bilinen ve tanınan kişilerdir. Haklarında herhangi bir yasal soruşturma talebinde kendilerine çok rahat ulaşılabilecek bu kişilerin, sabah saatlerinde evlerinin basılarak gözaltına alınması hukuki bir gereklilik değil açık olarak gözdağı verme amaçlıdır."


’HUKUKSUZLUKLARIN HESABI MUTLAKA SORULACAK’

Toplumun örgütlü güçlerini susturmayı ve yeniden yapılandırmayı amaçlayan bu saldırıların, AKP’nin siyaseten çözemediği sorunları baskı ve sindirmeyle çözmeyi kafasına koyduğu anlamına geldiğini iddia eden TÜMBEL-SEN Genel Sekreteri İzzettin Alpergin şöyle devam etti ;
"Şurası bilinmelidir ki, başta Konfederasyonumuz ve Sendikalarımız olmak üzere toplumun emek, demokrasi, barış ve özgürlükten yana örgütlü güçleri, ülkeyi adeta açık bir cezaevine dönüştüren bu saldırılarla susturulamaz. Bu ve benzeri saldırılar bizleri yıldırmak bir yana, birliğimizi ve mücadele kararlılığımızı artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Er ya da geç bu tufan sona erecek ve bu hukuksuzlukların hesabı mutlaka sorulacaktır. Bu anlamda AKP iktidarı, sonunun o demokrasi nutukları verdiği ülkelerdeki diktatörlükler gibi olmasını istemiyorsa, demokratik hayatı tahrip eden ve ülkemizi yeniden kan ve gözyaşı deryasında çözümsüzlüğe sürükleyen bu saldırılarına derhal son vermeli ve aralarında Sendikamız Merkez Kadın Sekreteri Güler Elveren’in de olduğu Konfederasyonumuz ile Sendikalarımız yönetici ve üyeleri bir an önce serbest bırakmalıdır."



Bir Gün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder