Mor Çatı, şiddetle mücadelede yasalar, politikalar ve uygulamalara dair İzleme Raporu'nu açıklarken, yeni yasa taslağının "kadını değil, kadının aile içindeki yerini" koruduğu belirtti. "Şiddeti eşitsizliklerden kaynaklanan bir sorun olarak görmeyen bir yasayı kabul etmiyoruz" dedi.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, son iki senede kadına
yönelik şiddetle mücadelede yasalar, politikalar ve uygulamaların izleme
raporunu açıkladı.
Rapor, Nisan 2010-Aralık 2011 tarihleri arasında Mor
Çatı'ya başvuran kadınların tanıklıklarına dayanıyor ve şiddete uğrayan
kadınların, kolluk kuvvetleriyle, adalet, sağlık görevlileriyle, sosyal hizmet
kurumlarıyla devletten yeterli desteği alamadığını ortaya koyuyor.
Bugün sanatçı ve gazetecilerin de katılımıyla
gerçekleşen basın açıklamasında Mor Çatı, kadına karşı şiddetle mücadele
bütüncül bir yaklaşım gerektiğinin altını çizdi. "Kadınlara destek vermesi
gereken kurumlara gerekli bütçe ayrılmıyor. Meslek içi eğitimler yetersiz.
Görevlilerin kadına karşı şiddete bakış açıları cinsiyetçi" dedi.
Yeni şiddet yasa tasarısının, kadın örgütleriyle yapılan
görüşmelere rağmen Meclis Başkanlığı'na sunulmadan önce yine değiştirildiği,
"kadını değil, kadının aile içindeki yerini" koruduğuna dikkat
çekildi. Açıkamada şu ifadelere yer verildi:
"Ne yazık ki hayretle üzerinde çalıştığımız
taslakta yer alan, 'kadın erkek eşitliği', 'fiili eşitlik', 'toplumsal
cinsiyet', 'ev içi şiddet' kavramlarının ortadan kaldırıldığını gördük. Kadın
erkek eşitliği, fiili eşitlik kavramlarından korkularak şiddetle mücadele
edilemez.
"Nitekim aynı mantıkla "koruma tedbir
kararı"nın hakimler tarafından bir an önce verilebilmesinin önüne de engel
konmuştur. Şiddet yaşayan kadınların sorgulanmasının yolu açılmış, belki de
yeni cinayetlere ortam yaratılmıştır. Çünkü hakimlerin tedbir kararı verirken
delil arayabilecekleri yasanın maddeleri arasına girmiştir.
"8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün eşiğinde olduğumuz
şu günlerde, Meclis'e sunulan taslağın Türkiye'de inanılmaz boyutlara varan
kadına yönelik şiddeti engelleyemeyeceğini görüyoruz. Şiddeti eşitsizliklerden
kaynaklanan bir sorun olarak görmeyen, bununla ciddiyetle mücadele etme hedefi
bulunmayan bir yasayı kabul etmiyoruz."
Yasalar
uygulanmıyor, kadınlar öldürülüyor
Mor Çatı'nın İzleme Raporu'nda, şiddetle mücadele
amacıyla imzalanan uluslararası sözleşmelerin, yasaların, Başbakanlık
genelgesinin, üçlü protokolün varlığına karşın kadınların yakınları olan
erkekler tarafından şiddet görmeye, hatta öldürülmeye devam ettiğinin altı
çizilirken, yasaların uygulanamamasının nedenleri şöyle sıralanıyor:
* Yasalarda, uygulamaların kadından yana olmasını
engelleyen boşlukların bulunması, örneğin Belediyeler Yasası'nda sığınakların
açılmasına ilişkin madde bulunmasına rağmen yaptırımının olmaması, bu nedenle
sığınakların bu maddenin yürürlüğe konduğu 2005 tarihinden beri yeterli sayıya
ulaşamaması.
* Kolluk kuvvetleri, hâkim, savcı ve avukatlar, sosyal
hizmet uzmanları, sağlık çalışanları başta olmak üzere meslekleri itibariyle
kadına karşı şiddetle mücadele etme gerekliliği bulunan görevlilerin erkeği
koruyan bakış açısını ısrarla muhafaza etmeleri. Bunun sonucunda kadınların
karakolda hakları ile ilgili bilgilendirilmemeleri, sığınakta yeterince
güçlendirilmemeleri ve şiddet ortamına geri dönmek zorunda kalmaları.
* Kaynakların kadınlardan yana kullanılmaması, gerekli
bütçelerin ayrılmaması, kamu görevlilerinin mesleki eğitimlerinin yapılmaması.
* Uygulamaların bir bütünlük içinde ele alınmaması,
şiddetle mücadelenin kadınların çalışma yaşamından eğitime kadar çeşitli
alanlarda güçlendirilmesi ile ilişkisinin kurulmaması. Kadına karşı şiddetle
mücadele edildiği söylenmesine karşın, bir yandan da namus, kıskançlık gibi
gerekçelerle şiddetin meşrulaştırılması, kadınlara kaç çocuk doğuracaklarının
söylenmesi, geleneksel bakıcı ve ev işlerinden sorumlu konumlarının sürdürülmesi.
Çiçek TAHAOĞLU
Çiçek TAHAOĞLU
BİA Haber Merkezi - İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder