21 Şubat 2012 Salı

Dindar ve ucuz nesil için 4+4+4


AKP, eğitim alanının daha fazla sermayeye açılması ve daha fazla gericileşmesi için, Gülen cemaatinin önerileri, yandaş Eğitim-Bir-Sen’in katkıları ile hazırladığı “zorunlu ve kademeli 4+4+4 sistemi” teklifini meclise sundu

AKP, eğitim sisteminin zorunlu ve kademeli 4+4+4 yıl olarak yeniden düzenlenmesini öngören yasa teklifini meclise sundu. Fethullah Gülen’in Abant Platformu’nda geliştirilen, 18. Milli Eğitim Şurası’nda AKP’li bürokratlar ve Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen yöneticilerince ete kemiğe büründürülen sistem, AKP tarafından “Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarıyoruz” diyerek halka sunuldu.

Perşembe günü komisyonda görüşülecek olan teklif, gelecek hafta meclis genel kurulunun gündemine gelecek. Teklifin mecliste kabul edilmesi halinde gelecek eğitim-öğretim yılında 4+4+4’lük yeni sisteme geçilecek.

’Mesleğe yönlendirme’ eğitimi


Yeni sisteme göre kesintisiz 8 yıllık ilköğretim kaldırılarak 4+4+4’lük kesintili ve kademeli bir yapı oluşturulacak. İlk 4 yıllık eğitimin ardından ikinci 4 yıllık eğitim, “mesleğe yönlendirme” adını taşıyacak. Mesleğe yönlendirme denilerek atılacak adımlar ise “Meslek lisesi, memleket meselesi” sloganıyla hareket eden sermayenin ucuz işgücü ihtiyaçlarına göre şekillendirilecek.

Mesleğe yönlendirme politikaları, sistemin tüm yönleriyle sermaye yararına işler hale getirilmesinin yanı sıra bilimsellikten uzaklaşılması anlamına da geliyor. Henüz ergenliğine girmemiş, 9-10-11 yaşındaki çocukların geleceğinin belirlenmek istenmesi pedagojik bir sorun olarak da hayata yansıyacak.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in sık sık dillendirdiği “Eğitim kampusları” da yeni eğitim sisteminin tamamlayıcısı olacak. Böylece sermaye bir yandan kampus alanlarından rant elde ederken, diğer yandan 12 yıllığına “zorunlu müşteri” haline getirilmiş öğrencilerin üzerinden kâr elde etmenin derdine düşecek.

Zorunlu ama açık öğretim

Yeni eğitim sisteminin yasalaşması durumunda ilköğretim öğrencilerinin, ikinci 4 yıllık kademeden itibaren eğitimini “açık” görmesi de sağlanacak. “Zorunlu” denilerek sunulan projenin, “açık eğitim” halini alması ile öğrenciler, okul ortamından uzaklaşacak, eğitimlerinin sosyal etkilerinden de mahrum kalacak. Eğitimini açık olarak sürdüren öğrencilerin yaş sınırı ortan kaldırılmış Kuran kurslarına gitmesi kolaylaşacak, böylece de Kuran kursu eğitimi ile ilköğretim birbirine paralel hale getirilecek.

“Açık eğitim” uygulamasının sermayeye de faydası olacak. Öğrencilerin ilk 4 yıllık eğitimlerinin ardından, bir yandan açık olarak eğitimini sürdürmesi, diğer yandan okula ayırdığı zamanını çalışarak kullanması sağlanacak. Böylece hem sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacı karşılanacak, hem de çocuk işçiliği yaygınlaşacak.

Kız öğrenciler evde diplomalı

“Açık eğitim”, erkek ve kız çocuklar arasında cinsiyetçi ve ayrımcı politikaların da önünü açacak. Kız çocuklarının evden çıkmasına ve okumasına karşı çıkan erkek egemen gerici zihniyet, açık eğitim yoluyla kız çocuklarını hem diploma sahibi yapacak, hem de eve kapatabilecek.

Dindar nesil için her yol mubah

Başbakan Erdoğan’ın üzerine basa basa söylediği “Dindar nesil yetiştirme” çabası da yeni eğitim sisteminde karşılık bulacak. İlköğretimin 4+4+4’lük bir sistemle oluşturulması, öğrencilerin ilk 4 senenin ardından başka bir okulun ikinci kademesine devam edebilmesini sağlayacak. Böylece İmam Hatip eğitiminin ilk 4 seneden sonra, ikinci kademede devreye sokulma olasılığı güçleniyor. Kuran kurslarının yaş sınırını kaldıran, müfredatı gericileştiren, özel eğitim okullarında otistik öğrencilerin en çok ihtiyaç duyduğu beden eğitimi dersi yerine din dersi getiren AKP, yeni sistem ile İmam Hatip eğitimini bugünün 5. sınıfına kadar indirmiş olacak.

AKP, “dindar nesline” yönelik adımları atarak göz kırptığı tabanını bir yandan da sermayenin hizmetine sokmuş oluyor. Bir sermaye projesi olarak öngörülen yeni eğitim sistemi, “dindar neslin” ucuz işgücü olarak kullanılmasına da neden olacak.

Canikli’nin gördüğü kendi sureti

Yasa teklifini sunan isimlerden olan AKP’li Nurettin Canikli, basına verdiği demeçlerde yeni eğitim sistemi ile birlikte “dayatmacı zihniyetle” hesaplaştıklarını iddia etti. Canikli, “28 Şubat kararlarından önceye dönülüyor. Bir nevi 28 Şubat kalıntıları bir bir temizleniyor” diyebilirsiniz açıklamasında bulundu.

Canikli’nin açıklamaları AKP’nin “ikiyüzlü” politikalarının ve açıklamalarının da açık bir örneği oldu. Dayatmacı zihniyetle hesaplaştıklarını söyleyen AKP’nin öngördüğü yeni eğitim sisteminde zorunlu din derslerinin kaldırılmaması dikkat çekici. Aleviler başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden tepkilerin gelmesine, dilekçelerin ve imza kampanyalarının örgütlenmesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aleyhte kararlar vermesine karşın AKP, zorunlu din dersini halka dayatmayı sürdürüyor.

Sendika.Org


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder