Gazetecilerin tutukluluğunun 1. yılında ‘Yansak da dokunacağız’

Gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmasının üzerinden bugün tam bir yıl geçti. Gazetecilerinin tutukluluğunun 1. yılı dolayısıyla bugün Taksim’de yürüyen gazeteciler “Yansak da dokunacağız” dedi.

Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutukluluğunun 1. yılında, gazeteciler Taksim’den Galatasaray’a yaptıkları yürüyüşle “yansak da dokunacağız” dedi. Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının talep edildiği basın açıklamasında gazetecilere özgürlük istendi.

"Cemaate ve devlete dokunanlar cezaevine gönderiliyor"

Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutukluluğunun üzerinden geçen bir yılında sonunda gazeteciler eylemdeydi. Taksim’de toplanan ve aralarında Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu, Türkiye Gazeteciler Sendikası, TKP, ÖDP ve Halkevleri’nin bulunduğu yüzlerce kişi buradan Galatasaray Meydanı’na yürüyüşe geçti.

Burada basın açıklamasını okuyan gazeteci Ayça Söylemez, Ahmet ve Nedim’in tutuklanmasının üzerinde geçen sürede devlete ve cemaate dokunduğu için tutuklanan gazeteci sayısının ikiye katlandığını dile getirdi.

104 gazeteci ve 35 gazete çalışanı tutuklu

Şu anda 104 gazeteci ile 35 dağıtımcı ve gazete çalışanın tutuklu olduğuna dikkat çeken Söylemez, gazetecilerin sadece hapse attırılarak değil işten attırılarak da korku ikliminin kurbanı olduğunu ifade etti.

“Geçmişte gazetecilere kurşun atanların yerini alanlar ilk olarak yine gazetecilere saldırdılar” diyen Söylemez, buna rağmen gazetecilere atılan iftiraların aradan geçen bir yıla rağmen kanıtlanamadığının altını çizdi.

Yayınlanmamış kitapta yazanların gerçek olduğunu yaşayarak gördüklerini vurgulayan Söylemez, devleti ele geçiren yeni egemenlerin Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e öldürerek yapamadığını bu kez hapse atarak yapmaya çalıştığını söyledi.

"Haksızlıkları kim yazacak"

Söylemez, “Eğer 600 öğrenci hapse atılıyorsa, köyüne ve suyuna sahip çıkan halka biber gazı razı görülüyorsa, eğer onlarca kadın öldürülüyorsa, çocuklar cezaevinde tacize, tecavüze uğruyorsa, eğer grev yasaklanıyor, kıdem tazminatı gasp edilmek isteniyorsa, hakkımızı savunacak avukatlar tutuklanıyorsa, dini kimliği dolayısıyla insanların kapılarına işaret konuluyorsa, bunları yazacak olan gazetecilerin çoğu ya cezaevinde ya da görev başında değil. Herşeye rağmen yansak da dokunacağız” diye konuştu.

(soL – Haber Merkezi)