13 kurşunla hayatını kaybeden 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz için Türkiye'nin AİHM'e gönderdiği savunma kan dondurdu. 2004 yılında evlerinin önünde polis tarafından öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz hakkında AİHM'e gönderilen savunmada; Uğur'un 13, babasının ise 8 kurşunla öldürülmesi "orantılı güç kullanımı" olarak değerlendirildi.
12 yaşındaki Uğur Kaymaz ile babası Ahmet, 21 Kasım 2004'te evlerinin önünde açılan polis ateşi sonucu hayatını kaybetti. 12 yaşındaki Uğur'a 13 kurşun, baba Ahmet Kaymaz'a ise 8 kurşun isabet etti. Olayla ilgili 4 polis hakkında dava açıldı.
Dava daha sonra Eskişehir'e nakledildi. Burada her duruşma öncesi Kaymaz ailesi ve davayı takip etmek isteyen demokratik kitle örgütleri saldırıya maruz kaldı. Mahkeme en son karar duruşmasında "meşru müdafaada bulunduğu" gerekçesiyle polislerin beraatına karar verdi. Kararın temyiz incelemesi de Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Daire, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle onadı. Böylece Kaymaz ailesi açısından iç hukuk yolları tükendiği için AİHM'e başvuruldu. Davayı kabul eden AİHM 2. Dairesi, Ahmet ve oğlu Uğur Kaymaz'ın öldürülmesinden başka çare bulunup bulunmadığını Türkiye'ye sordu. Türkiye savunmasını tamamlayarak AİHM'e gönderdi. Savunmada, polislerin telefonla gelen bir ihbar üzerine Ahmet Kaymaz'ın evine gittiği, polisin Ahmet Kaymaz'ın "terörist faaliyetler" içinde olduğunu değerlendirdiği belirtildi. Polislerin arama kararları bulunduğuna işaret edilen savunmada, gerekli tedbirleri aldığı sırada Ahmet Kaymaz'a ait evin önüne silahlı 2 kişinin bir kamyon vasıtasıyla geldiğinin tespit edildiği ileri sürüldü.
Savunmada kalaşnikof marka silahlar, el bombaları ve 4 adet şarjör bulunduğu da iddia edildi. Polisin "Teslim olun" çağrısına Ahmet ve Uğur Kaymaz'ın ateşle karşılık verdiklerini, polislerin de "hızlı davranmak" zorunda kaldıklarının anlatıldığı savunmada, bu koşullarda polislerin kendi hayatları tehlikede olduğundan başka türlü davranma şanslarının olmadığı öne sürüldü. Savunmada baba-oğulun silah kullandıklarının kanıtı olarak da ellerinde barut izinin bulunması gösterildi. Baba ve oğlunun polis güçlerine 13 kurşun sıktıklarının saptandığının ifade edildiği savunmada, yapılan araştırma sonucunda Uğur Kaymaz'ın silahından 8 kere, Ahmet Kaymaz'ın silahından ise 5 kere ateş açıldığı savunuldu.
ADLİ TIP RAPORU GÖRMEZDEN GELİNDİ
Kaymaz davasında savunma avukatlarının delillerinin birçok şüphe taşıdığı aile avukatlarınca dile getirilmişti.
Adli tıp raporu da delillerdeki çelişkileri ortaya çıkarmıştı:
* Henüz 12 yaşında olan Uğur'un otopsisinde yakın mesafeden sıralı 13 kurşunla öldürüldüğü tespit edildi.
* Savunma, Uğur Kaymaz'ın, 12 yaşında olmadığının kanıtı olarak bıyıklarını, koltuk altındaki tüyleri gösterdi. Ancak bu iddia adli tıp raporlarıyla yalanlandı.
* Adli tıp, babasının ardından sokağa terlikle çıkan Uğur'un kalaşnikof taşıyamayacak kadar küçük olduğu yönünde rapor hazırladı.
* Adli tıp raporunda çatışma yaşanmış olsa bile sıralı biçimde sırtından 9 kurşun yiyen birisinin çatışmayı sürdüremeyeceğine dikkat çekildi.
* Adli tıp raporunda ellerde bulunan barut izlerinin kesinlikle silah kullanıldığına bir kanıt olamayacağı da vurgulandı.
Evrensel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder