17 Mart 2012 Cumartesi

Kentsel dönüşüm yasası ne getiriyor


Kentsel Dönüşüm yasasının 12 maddesi onaylandı ve diğer maddelerin mecliste görüşülmesine devam ediliyor. Peki yasa ne getiriyor, ne götürüyor

Van depreminin ardından afet riski taşıyan bölgeler için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan kentsel dönüşüm yasa tasarısı 14 Mart günü mecliste görüşülmeye başlandı. 12 maddesi onaylanan yasa tasarısının, bugün (16 Mart) diğer maddeleri için mecliste görüşülmeye devam edilecek

Türkiye’de binaların yaklaşık yüzde 92’si yani 10 milyonu afet riski taşıyor. Bu risk gerekçe gösterilerek hazırlanan yasa ise sorunlara çözüm olmak bir yana daha büyük sorunlar yaratmaya gebe. İşte o sorunlardan bazıları:

Yasayla birilikte sel, deprem, erezyon gibi durumlarda bölgelerin “afet bölgesi” ilan edilme durumu ortadan kalkıyor. Meclise sunulan yasayla tüm afet riski bölgelerindeki binaların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından tespit edilerek yıkılacağı hükmü yer alıyor. 10 yıl içinde bitmesi öngörülen projede, halkın gönüllüğü esas alınacağı iddia edilirken yasada tespit edilen yerlerin anlaşma sağlanamadığı takdirde 30 gün süre tanınarak tahliye etmeleri isteniyor. Ayrıca yasada, verilen süre içinde tahliyesi gerçekleşmeyen binaların Bakanlık tarafından yıktırılacağına, yıkıma direnenlere de ceza uygulanacağına yer veriliyor. Tespit yapıldıktan sonra anlaşma sağlanamayan binalara kamu hizmetleri verilmeyeceği de yasanın maddeleri arasında yer alıyor.

Kentsel dönüşüm yasası neler getiriyor


1) Afet bölgesi kalkacak, yağma bölgesi gelecekTürkiye’de bir bölgenin “afet bölgesi” sayılıp sayımayacağı 7269 sayılı kanunla düzenleniyor idi. Hükümet ise bir bölgenin afet bölgesi ilan edilmesinin normal hayatın akışını aksattığını, olağanüstü bazı tedbirlerin alınmasını gerekli kıldığını ve çok fazla mali külfeti de beraberinde getirdiğini öne sürüyordu. Özellikle, afet bölgesi ilanı durumunda devletin eğitim, sağlık, barınma, beslenme ve yeni kamu binalarının inşa etme sorumluluğunu parasız yerine getirmesi gerekliliği hükümeti rahatsız etmekteydi. Kentsel dönüşüm yasasıyla hükümetin bu rahatsızlığı ortadan kaldırılıyor. 7269 sayılı kanundaki “kanuni mecburiyet (afet riski bölge ilan etme)” kaldırılıp afet riski taşıyan bölgeler ve yapılar kentsel dönüşüm yasasıyla yıkılacak.

2) Evin sağlamsa da başına yıkılabilirBu kanun sadece riskli yapı veya bölgelerde uygulanmayacak. Riskli bölgede bulunmayan ancak proje gereği bakanlıkça yıkılması zaruri görülen yapılara da bu kanun uygulanacak.

3) Hem evsiz kalacaksın hem borçlu olacaksınBinaların risk tespitini halk kendisi başvurarak yaptıracak. Yıkımda anlaşma sağlanan bina sahiplerine geçici konut ve işyeri sağlanacak. Gecekondu Kanunu’na göre yoksul veya dar gelirli olarak kabul edilenlere konut veya işyerleri, borçlandırma suretiyle de verilebilecek.

4)Kendi paranla evin yıkılacakBu kanuna uymayanların (anlaşma yoluna gidilemeyenlerin) yapılarına bakanlık veya idarece el konularak yıkım ve tahliye işlemleri yapılacak. Yıkım için tanınacak süre 30 gün. Bu süre zarfında tahliyesi gerçekleşmeyen binaların yıkımı bakanlık ve belediyeler tarafından gerçekleşecek. Masraflar ise bina sahiplerinden tahsil edilecek.

5) Evsiz kalmaya direnene hapis seçeneğiYıkıma direnenlere hapse varan cezalar uygulanacak.

6) Elektriğin, suyun kesilecekTespit edilen riskli bölgelere ve yapılara kanuna uyulmadığı-tahliyesi gerçekleşmediği takdirde elektrik, su, ulaşım kamu hizmetleri verilmeyecek, verilen yerlerde de durdurulacak.

7) Anlaşma yoksa acele kamulaştırmaYıkım yapıldıktan sonra, yapılacak projeyle ilgili karar verilirken hissedarların 3’te 2’sinin onayı yeterli olacak. Karara katılmayanların arsa payları açık arttırmayla diğer hissedarlar arasında satışa çıkarılacak. Diğer paydaşlar almazsa bakanlık tarafından rayiç bedel ödenecek. TOKİ, ihale edilecek arsanın bedelini Sermaye Piyasası Kurulu’na bağlı ekspertizlerle belirleyecek. Eğer bir ay içinde ortak anlaşma sağlanıp karar verilemezse acele kamulaştırma yoluna gidilecek

8)Kimi kime şikayet edeceksin?Afet riski tespitine itirazlar bakanlıktan ve üniversiteden öğretim görevlilerin yer aldığı 7 kişilik bir heyet tarafından karara bağlanacak. Ancak heyetin verdiği karar yıkım kararını etkilemeyecek. Bu kanun kapsamındaki işlemlere açılan davaların yargının yürütmeyi durdurma kararını ortadan kaldırıyor. Bu durum, Anayasa’nın 125. maddesinde yer alan “olağanüstü hallerde, kamu düzeni, genel, sağlık gibi durumlarda yürütmenin durdurulması kararını sınırlayabilir hükmüne” dayandırıyor.



Sendika.Org



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder