Kopya skandallarının baş aktörü Ali Demir, sınavların yaklaşmasıyla beraber yine sahnede. Demir, alınacak önlemlere dair açıklamasıyla hem göz boyamaya hem hırsızlık suçlamasını sınava girenlere yükleme kaygısında.
YGS'nin yaklaşmasıyla beraber, kopya skandallarının baş aktörü olarak hatırlanan Ali Demir, tekrar basında yer etmeye başladı.
Basına verdiği demeçlerle sınavlarda alacakları önlemleri sıralayan Demir böylelikle hem "bu defa işi ne kadar sıkı tuttukları" görüntüsünü vermeye çalışıyor hem de önlemlerle kopya skandalının ardındaki gerçek sorumluluları saklayarak, sorumluluğu sınava giren öğrencilere yüklemeye çalışıyor.
AA'dan Hande İlbeyi Canca'nın haberine göre, Demir'in sıraladığı "yenilikler"den bir tanesi, barkod sistemi. Demir, barkod sisteminin bir güvenlik uygulaması olmadığını, sınava kaç adayın girdiği, kaçının girmediği konusunda bilgi sağladığını belirtiyor. Diğer güvenlik tedbirlerinden, sınav sırasında tuvalete çıkma yasağı, sınavın belli bir bölümünde dışarı çıkma yasağı, salondan çıkanın geri sınava alınmaması yasağı uygulamasının devam ettiğini vurgulayan Demir, bunlardan asla taviz vermeyeceklerini ekliyor.
Emniyet ile ortak çalışıyoruz, dedektöre devam, jammer'ı düşünüyoruz
YGS için ÖSYM'nin "bu defa ne kadar ciddi hazırlıklar içinde olduğunun" bir göstergesi olarak Ali Demir'in açıkladığı önlemlerden birisi ise ise sınav salonlarının olduğu bölgeye cep telefonuyla iletişimi kesmeye yardımcı olan sinyal kesici jammer araçlarının tahsis edilmesi. Konu hakkında Demir şunları söylüyor: " Bir hesap yaptığımızda bunun çok da uygulanabilir olmadığını görüyoruz. Sınavın yapılacağı 98 bin salonun her birine bir jammer koyduğunuzu düşünün, çok ciddi bir maliyeti var ve sadece 160 dakika kullanıyorsunuz. Böyle bir yatırım yapıyorsunuz ve 160 dakika kullanıyorsunuz. Binalarda yapalım dediğinizde, o zaman ne kadar etkin olduğu tartışması söz konusu. Bu konuda hala arayış içerisindeyiz." Demir, emniyetle ortak çalışma yürüttüklerini, sınav salonlarına girişlerde el dedektörü ile üst aramalarına devam edileceğini de sözlerine ekliyor.
Her adaya farklı soru kitapçığı uygulamasına devam
YGS'nin 98 bin salonda yapılacağını söyleyen Ali Demir, "Adayların huzur ve sükunet içerisinde sınava girmelerini bekliyoruz" diyor. Her adaya farklı soru kitapçığının bu sene yapılacak YGS’de de kullanılacağının altını çizen Demir, adayların soru kitapçık numarasını cevap kağıdı üzerine doğru kodlamasının önemli olduğunu, çünkü bu sayede soru kitapçığı ile cevap kağıdını eşleştirdiklerini, adayların bunu doğru yaptıklarında sorunsuz bir şekilde sınavı değerlendirip çözümleyebileceklerini belirtiyor.
ÖSYM'den bu yıl "kırmızı kutu mucizesi"
"Bu yıl sınavın daha hızlı değerlendirilebilmesi için cevap kağıtlarını ’kırmızı kutu’ dediğimiz kutularla ayrı olarak ÖSYM’ye taşıyacağız" diyen Demir, bu sayede tüm sınav evrakını açmayacaklarını söyledi. Demir, cevap kağıtlarını ayrı ve kırmızı renkli kutulara koymak suretiyle "fark yarattıkları" iddiasında:
"Sadece cevap kağıtlarının kutularını açıyoruz. Böylece bu bize sonuçları açıklamada bir haftaya kadar avantaj sağlıyor. Bunu bütün sınavlarda uygulayacağız. Daha önceden tüm sınav evrakı birlikte geliyordu. Biz bütün kutuları açmak durumunda kalıyorduk. Açıp içerisinden cevap kağıtlarını almak durumundaydık. Ama kırmızı kutuları uyguladığımız zaman sadece cevap kağıtlarının bulunduğu kutuları açıyoruz. Farklılık oluşturmuş oluyoruz, diğerlerini açmadığımız için kutuları daha hızlı ayrıştırabiliyoruz. Adaylara daha çabuk sınav sonuçlarını bildirmek için bunun bir hafta kadar avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. İşimizi çok kolaylaştırıyor. Adaylara da zaman olarak avantaj sağlıyor."
Cevap kağıtlarını kırmızı kutu ile taşıma uygulamasını geçen sene en son yapılan ALES ve ÜDS’de uyguladıklarını bildiren Demir, bunda son derece başarılı olduklarını ve bundan sonraki tüm sınavlarda da uygulayacaklarını belirtti.
Demir, sınava 1 milyon 837 bin 740 adayın gireceğini, 57 bin 744 adayın sınavsız geçiş için başvurduğunu ve böylece toplam 1 milyon 900 bine yakın adayın sınava katılacağı bilgisini verdi.
Öte yandan konu hakkında soL'a konuşan liseliler, ÖSYM'nin açıklamalarının göz boymaktan ibaret olduğu görüşünde.
"ÖSYM şifrecileri koruyor"
İstanbul Profilo Teknik Meslek Lisesi'nden bir öğrenci, ÖSYM tarafından yapılan açıklamanın öğrencilere hakaret niteliği taşıdığının altını çiziyor:
"ÖSYM’nin internet sitesinden bir açıklama yayınlandı. Açıklamada bugüne kadarki güvenlik uygulamalarına ilave olarak ek tedbirler uygulanacağı duyurulmuş. Bu açıklama, emek sarf etmeden rahatça bu sınavlardan yüksek puanlarla çıkanlar haricinde sınava hazırlanan tüm gençlere bir hakaret niteliği taşıyor. Daha geçtiğimiz sene bizleri sarsan kopya skandalının hesabı sorulmadan yapılan bu açıklama ile ÖSYM hem skandalları kabul etmekte hem de ne kadar pişkin bir kurum olduğunu bizlere bir kez daha göstermekte. ÖSYM bizi yine şaşırtmadı. AKP hükümetinden aldığı destekle kendini daha da rahat hisseden ÖSYM, kopya skandalını çözmek için kayda değer hiçbir girişimde bulunmadığı gibi şifrecileri de korumuştur. Bugünse karşımıza geçip önlemleri artırdıklarını söylüyorlar. ÖSYM'nin açıklamaları göz boyamaktan ibaret"
"Önce geçen yılın hesabını versinler"
İstanbul Atatürk Anadolu Meslek Lisesi'nden Aygün isimli öğrenci ise, Ali Demir'in önce geçen yıl yaşanan şifreli hırsızlığın hesabını vermesi gerektiğini söylüyor:
"Ali Demir'in, ÖSYM sınavlarında cemaat ve cemaat kadroları için yaptığı şifre yardımını, emek verip sınava hazırlanan öğrencilerin emeklerini boşa çıkarmasını unutmuş değiliz.Ali Demir'in şifre skandalında şifreyi kabul etmesi buna karşılık çözüm olarak hiç birşey yapmaması ve şimdi de güvenlik kameralarından bahsetmesi bizim için birşey ifade etmiyor. Önümüzdeki sınava yönelik alınacak önlemlerden bahsedileceğine, önce geçen yıl ki rezaletin hesabı verilmelidir."
"Acaba Cin Ali ve arkadaşları bu yıl bize ne sürprizler hazırladılar?"
Asiye Ağaoğlu Lisesi'nden Erkan adlı öğrenci de, Ali Demir'in açıklamalarıyla ilgili olarak, "Karşımızda hak yemeyi, alın terini kirletmeyi adet edinmiş kişiler var" diyor:
"Geçtiğimiz sene, önce hiç olmamış gibi davranılarak üstü kapatılmaya çalışılan, daha sonra ülke çapında gerçekleştirdiğimiz kitlesel eylemlerin yarattığı baskıyla birlikte ÖSYM Başkanı Ali Demir tarafından "sehven" olduğu kabul edilen şifre skandalının ardından bu sene güvenlik düzeyinin arttırıldığı söyleniyor. Ancak biz artık olanları çok iyi okuyor, onların dilinden çok iyi anlıyoruz. "Şifreli" konuşmalarını çözmek adına harfleri alfabetik sıraya göre dizmeye, verilen aldatmaca rakamları küçükten büyüğe doğru sıralamaya hiç ihtiyaç yok! Zihniyet açık: Karşımızda hak yemeyi, alın terini kirletmeyi adet edinmiş ve tüm olanların üstünü örtmeyi meziyet sayan kişiler var. 1 Nisan'da sınava girecek olan arkadaşlarımızın akıllarına ''Acaba Cin Ali ve oyun arkadaşları bu sene bize ne tür sürprizler hazırladılar?" gibi soruların gelmesi pek
de yersiz olmayacaktır, fakat onlar her sene olduğu gibi bu sene de gizli planlarını yürütedursun, bizim parolamız belli: "Bu ülkenin aydınlık geleceği asla boyun eğmeyecek!"
(soL - Haber Merkezi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder