Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD), üniversitelerin senato üyelerine yönelik bir açık mektup yayımladı. ÜKD mektubunda senatolar, "söylemlerinde hiçbir inandırıcılığı bulunmayan Anayasa reformu girişimiyle ilgili görüş bildirmemeye ve protesto etmeye" çağırıldı.
Üniversite Konseyleri Derneğ Yönetim Kurulu imzasıyla yayımlanan ve üniversitelerin senato üyelerine hitaben yazılan açık mektubun tam metni şu şekilde:
Üniversitelerimizin Değerli Senato Üyeleri,
Hepimizin bildiği gibi 2011’in son günlerinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından üniversitelere yeni Anayasa hakkında görüşleri sorulmuş, sonrasında değişik vesilelerle üniversitelerin Anayasa tartışması için görüş bildirmemeleri şikayet konusu olmuştur.
Asker vesayeti altında olmayan demokratik bir anayasanın siviller tarafından yapılacağı ve üniversiteler gibi tüm sivil kuruluşların katkısının çok önemli olduğu iddia ediliyor. Gerçekten emekli veya muvazzaf çok sayıda üst düzey askerin tutuklu olduğuna bakılırsa bir asker baskısından bahsetmek mümkün değil. Ancak bu durumun demokratik bir reform için uygun bir zemin sağladığını söylemek de olanaksız gözüküyor. Artık AKP’nin, izlediği siyasi taktiklerle bir hükümet partisi değil, devletin tüm kurumlarını ele geçirmiş ve tek elden yöneten bir baskı aracına dönüştüğü izleniyor. Bu baskı aracı; medyayı, yargıyı, güvenlik güçlerini tek merkezden yöneterek tüm muhalifleri yaratılmış suçlarla hapishanelere dolduruyor, herhangi bir muhalif sese tahammül edemiyor. Özgür düşüncenin yuvası olması gereken üniversitelerimiz bir yandan baskı altına alınıyor bir diğer yandan da toplumla olan bağları kopartılarak sermaye egemenliğine terk ediliyor. Bu koşullar altında ülkemizde Anayasa reformu yapılabilecek meşru bir zemin olduğunu düşünmüyoruz. Eğer AKP’nin %50 civarındaki oyu ileri sürülürse, 12 Eylül 1980 sonrasında yapılan ve hiçbir şekilde tarihsel meşruiyeti olmayan Anayasa’nın referandumda %91 oranında onaylandığını hatırlatmak isteriz.
Ayrıca demokratik veya baskıcı bir rejim olduğuna bakmaksızın AKP’nin hiç saklamadığı niyetinin bir anayasa tartışmasının önüne geçer nitelikte olduğu izleniyor. Tüm kamu iktisadi teşekküllerinin %80’inden fazlasının AKP döneminde özelleştirildiği düşünülürse, bu niyet daha iyi anlaşılacaktır. Önümüzdeki dönem ülkemizin AKP’nin programına göre, toplumun uzun vadeli yararı için değil, sermayenin kısa erimli çıkarlarına göre yönetilmesi söz konusudur. AKP’nin bu güne kadarki siyasi pratiği, sermayenin piyasalaştırma, kârlarını artırma, akarsular ve madenler dahil her türlü zenginliğe el koymasının önündeki hiçbir idari, yargı ve yasama engeli bırakmama yönünde gelişmiştir. Bu niyete ulaşmanın yolu olarak toplumun bütün hücreleri dinselleştirilmeye çalışılmıştır.
Hem AKP’nin niyetini hem rejimin niteliğini göz önünde bulundurarak, sizleri söylemlerinde hiçbir inandırıcılığı bulunmayan bu Anayasa reformu girişimiyle ilgili görüş bildirmemeye ve protesto etmeye çağırıyoruz.
Saygılarımızla
Üniversite Konseyleri Derneği
Yönetim Kurulu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder