31 Ocak 2012 Salı

'İyi polis' görev başında


2006 yılında uygulamaya konulan Toplum Destekli Polislik Projesinin, 2006-2011 yılları arasını kapsayan faaliyet raporu açıklandı. Rapora göre polis, 5 yılda tam 23,5 milyon insanla bire bir görüşme yapmış.

Emniyet Genel Müdürlüğü, 2006 yılından bu yana uygulamada olan Toplum Destekli Polislik Projesi kapsamında hazırladığı faaliyet raporunu geçtiğimiz günlerde yayınladı. 2006 yılında Asayiş Daire Başkalığı bünyesinde hayata geçirilen proje kapsamında 2006-2011 yılları arasında sürdürülen faaliyetleri sırlayan Emniyet, raporda yeni projelerin de yolda olduğunu "müjdeliyor."

"Muhbir vatandaş" görev başında

AB'ye uyum çerçevesinde yürürlüğe konulan projenin ana hedefi, raporda "Suç oluşumunu önlemek ve vatandaşların güvenlik hizmetlerine aktif katılımını sağlamak" olarak tanımlanıyor. Yani polis, yurttaşlardan, bir suça maruz kalmaları durumunda değil, bundan şüphelendikleri her durumda kendilerine başvurmalarını, polisle ilişkilerini daimi kılmalarını istiyor.


"Suçu oluşmadan önlemek" adı altında yurttaşların tüm çevrelerine şüpheyle bakması ve tehdit olarak algıladığı kişiler hakkında polise rapor vermesi isteniyor. Bu şekilde, halk muhbirliğe özendirilirken, Emniyet'in raporunda da bahsettiği gibi, "halkın polise duyduğu güven ve desteğin" artması hedefleniyor.

23,5 milyon görüşme, 11.238.824 broşür, 384.472 afiş, 685.884 e-mail ve mektup

Emniyet'in raporda sıraladığı 5 yıllık faaliyetlerin bilançosu ise ürkütücü. Polis, proje kapsamında 23,5 milyon kişiyle bire bir görüştüğünü belirtiyor ki bu rakam ülkede yaşayan toplam nüfusun 3'te 1'ine denk geliyor. Yani polis, son 5 yılda ülkedeki her 3 kişiden 1'ine "Etrafta suç işleyebilecek birisi var mı" sorusunu yöneltmiş!


"Genel güvenlik, özel güvenlik ve bireysel güvenlik konuları"nda 4.432.669 kişiyle görüştüğünü belirten Emniyet, "okul güvenliği ve öğrenci güvenliği konuları"nda 8.249 okul aile birliği ile toplantı yapmış. Polis, "iş yeri güvenliği konusu"nda ise 2.619.175 esnafla bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdiğini belirtiyor. Emniyet raporda, yapılan toplantılarda kişileri, "suçun nasıl önleneceği"ne dair bilgilendirdiğini belirtiyor.

Bu kapsamda polis, teknik imkanlardan da olabildiğince yararlanmış. Emniyet, 5 yılda 11.238.824 broşür dağıttığını, 384.472 afiş astığını ve toplamda 685.884 elektronik posta ve mektup yazdığını belirtiyor. Bu rakamlar dahi polisin ülkemizde artık bir siyasi parti gibi çalıştığını hatta ortalama maddi imkanlara sahip bir siyasi partiden daha maliyetli bir propaganda çalışması yürüttüğünü gösteriyor.

Anlaşılan o ki polisimiz, Başbakan'ın "Polis, rejimin teminatıdır" sözünün altında kalmak niyetinde değil.

Polis de "projeci" oldu

Pilot uygulamasının 10 ilde başlatıldığı ancak görülen "yarar" üzerine 2009 yılında ülke genelindeki Polis Sorumluluk Bölgelerinin tamamında uygulanmaya başlanan Toplum Destekli Polislik faaliyetleri doğrultusunda polis, 1.174 projenin hayata geçirildiğini 489 projenin ise yolda olduğunu "müjdeliyor."


Yine 5 yıllık süre içerisinde proje sayesinde ve sadece Kabahatler Kanunu kapsamında 5.790 kişiye idari yaptırım uygulamasının gerçekleştirildiği, 15.888 olaya el konulduğu, 10.555 kişinin yakalandığını belirten polis, bu 10.555 kişi içerisinde kaçının gerçekten suçlu olduğunun tespit edildiğine dair bir bilgi vermiyor.

Toplum mu polise destek oluyor, polis mi AKP'ye?

Türkiye, Toplum Destekli Polisler'i sadece "vatandaşı muhbirliğe davet ederken" tanımıyor. Polisler, seçim döneminde AKP'nin yardım paketlerini dağıtırken de sık sık karşımıza çıkmıştı. Örneğin geçtiğimiz yıl şubat aylarında Giresun Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis Büro Amirliği'nin, vatandaşlara soba ve kömür yardımı yaptığına dair haberler basında geniş yer bulmuştu. Giresun Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis Büro Amirliği tarafından tespit edilen ihtiyaç sahibi ailelere 5 ton kömür dağıtılmış, sobalar ise polisler tarafından ailelerin evlerine götürülmüştü. Konuyla ilgili olarak Giresun Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Toplum Destekli Polis Merkezi’nin suçu önleyici hizmetler konusunda büyük aşama kaydettiğini ve vatandaşlara her konuda yardım etmeyi sürdüreceğini açıklamıştı.


Hafızalarda yer eden bir örnek de Gaziantep'ten. 2008 yılında yine aynı birime bağlı polisler yoksul ailelere "kurban eti" dağıtmıştı. Toplum Destekli Polislerin aralık ayında et dağıtımı yaptığı aileler ise, aynı yılın ekim ayında polisin acımasızca müdahale ettiği eski DTP'nin bir eylemine katılan yoksul ailelerden başkası değildi.

Liselilere de rahat yok

Polisin, kendisini sevdirmeye çalıştığı ve muhbirlik beklediği kesimlerden birisi de liseliler. Bu konuda da pilot uygulamalar başlatılmış durumda.
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü ve Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile hazırlanan, ''Polisimi Tanıyorum, Polisimi Seviyorum ve Polis Olmak İstiyorum'' isimli proje kapsamında lise öğrencileri polis olmaya özendiriliyor. 9 Mart 2011'de başlayan proje kapsamında liseliler Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne ait otobüslerle okullarından alınarak Gaziantep Polis Yüksekokulu'na getiriliyor. Gezi sırasında liselere polis kıyafetleri giydiriliyor. Düzenlenen toplantılarda ise, liselilere Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü , Özel Hareket Şube Müdürü ve Toplum Destekli Polislik Büro Amiri tarafından sunumlar yapılıyor.


Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasındaki anlaşma çerçevesinde her okulda sivil ve resmi kıyafetli polislerin bulunması hedefleniyor. Bu anlaşma çerçevesinde hemen her liseye polisler yerleştirilmiş durumda. Bu polisler "güvenlik" gibi konular dışında öğrencilerin "psikolojik sorunları" ile de ilgileniyor ve okulların Rehberlik ve Danışmanlık hocaları ile beraber çalışıyor. Okullarda "muhbir öğrenci"lerin bulunmasına dair proje de bizzat eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun ağzından doğrulanmıştı.

(soL- Haber Merkezi)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder