Kent
Hareketleri öncülüğünde bir araya gelen mahalle dernekleri ve sivil toplum
örgütleri Taksim Gezi Parkı'nda kurdukları açık kürsüde "demokratik bir
kent yönetimi" istedi. Soğuk havaya rağmen, İstanbul'un Fener-Balat,
Sarıyer, Tozkoparan, Ayazma gibi kentsel dönüşümün yapıldığı ve yapılmak
istendiği mahallelerden gelenler "Mahallelerimiz yıkılarak yaşam
alanlarımız yok ediliyor, kentin kapıları alt gelir gruplarına kapanmak
isteniyor" dedi.
Altında yaşadıkları çatıyı temsil eden şeffaf beyaz şemsiyelere mahallelerinin isimlerini yazan istanbullular, "50 yıllık mahallemizi bırakmayız", "Evime, kentime yaşam alanıma dokunma" pankartı taşıdı.
Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kırmızı çarpılarla işaretlendiğine dikkat çeken İstanbullular "Bu ağaçları Topçu Kışlası için kesmek istiyorlar" dedi.
Altında yaşadıkları çatıyı temsil eden şeffaf beyaz şemsiyelere mahallelerinin isimlerini yazan istanbullular, "50 yıllık mahallemizi bırakmayız", "Evime, kentime yaşam alanıma dokunma" pankartı taşıdı.
Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kırmızı çarpılarla işaretlendiğine dikkat çeken İstanbullular "Bu ağaçları Topçu Kışlası için kesmek istiyorlar" dedi.
'Barınma
hakkımızla ilgilenmiyorlar'
Kent Hareketleri adına konuşan Ömer Kiriş, kentin toplumun tüm kesimlerinin eşit şekilde gelişmesini gözeterek kullanılması gerektiğini söyledi. Kiriş, "Sağlıklı, doğal ve tarihi değerleri koruyan gelecek nesillere bırakabileceğimiz bir kent istiyoruz. Zorla tahliyelere karşı hukuki güvence ve demokratik katılım olmazsa bu kent hepimizin değil." sözlerini sarf etti.
Gülsuyu, Gülensu Mahallesi'nden Erdoğan Yıldız, 50 yıllık evlerinin yıkılıp, bankalara uzun vadeli borçlara mahkum edilerek TOKİ dairelerini almaya zorladıklarını belirtti: "Dertleri gerçekten bizim sağlıklı evlerde oturarak barınma hakkımızı sağlamak olsaydı, mahallelerimizi imara açar, tapularımızı dağıtırlardı."
'Her
iki kişiden birinin evi yıkılacak'
Fener Balat Derneği'nden Çiğdem Şahin, Van depreminin bahane edilerek kentsel dönüşüme meşruiyet kazanmak istediklerini ve İstanbul'un yüzde 50'si yani, her iki kişiden birinin evinin yıkılmak istendiğini ifade etti. Sulukule ve Tarlabaşı'dan sonra kentsel dönüşüm adı altında otel ve turizm merkezi yapmak için şimdi gözlerini Fener Balat'a çevirdiklerini söyleyen Çiğdem, Ayvansaray Tokludede mahallesini de yıkmak için fırsat beklediklerini söyledi.
University College of London şehir planlamacısı Prof.Dr. Yves Cabannes, İstanbul için düşünülen 3. köprü ve kanal projelerine de karşı çıktıklarını dile getirdi. Cabannes, uluslararası dayanışmada İstanbulluların yanında olacaklarını belirterek "Tüm zorla tahliyelere karşı 0 tahliye" demeliyiz dedi.
Beyoğlu İçin Mücadele İnisiyatifi, Tarlabaşı'nın Beyoğlu'ndan kopartılarak devlet eliyle soylulaştırılmak istendiğini, Taksim'i yayalaştırma projesi ile ise insansızlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekti.
3. Köprü
Yerine Yaşam Platformu'ndan Hayati Can ise İstanbul'un köprüye değil
orman, su, toplu ulaşıma ihtiyacı olduğunu belirtti.
Kamusal Sanat Atölyesi de Yörük kültürüne ait ilkel dokuma biçimi olan "çarpana" ile iplere en sıkı düğümü atarak mücadelenin devamlılığı için destek verdi. Bandista da şarkılarıyla eylemde yer aldı.
Kamusal Sanat Atölyesi de Yörük kültürüne ait ilkel dokuma biçimi olan "çarpana" ile iplere en sıkı düğümü atarak mücadelenin devamlılığı için destek verdi. Bandista da şarkılarıyla eylemde yer aldı.
Sendika.org
Kaynak:
Bianet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder