İşçiler, patronların kâr hırslarına kurban edilmeye devam ediyor. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Nisan ayı işçi ölümleri verilerini açıklarken, buna göre Nisan ayında en az 87 işçi iş cinayetleri sonrasında hayatını kaybetti. Bu sayı 2012 yılının bir aydaki en büyük işçi ölümü sayısı oldu.
İşçi cinayetleri her geçen ay artmaya devam
ediyor. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre Nisan
ayında en az 87 işçi iş cinayetleri sonrasında hayatını kaybetti.
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Nisan ayında en çok işçi ölümlerinin inşaat, maden ve enerji sektöründe yaşandığına dikkat çekilirken, inşaatlarda 22, madenlerde 14, enerji iş kolunda ise 12 işçinin hayatını kaybettiği ifade edildi.
Erzurum, İstanbul, Elazığ, Gaziantep…
Açıklamada, Nisan ayında ülkenin dört bir yanından iş cinayetleri haberlerinin geldiği belirtilirken, en çok işçi ölümlerinin ise, 7’şer ölüm ile Erzurum ve İstanbul’da, 6’şar ölüm ile Elazığ ve Gaziantep’te, 4’er ölüm ile Ankara, Eskişehir, Kahramanmaraş ve Kayseri’de yaşandığı ifade edildi.
Merhamet değil, adalet istiyoruz
Bu arada İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin “28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma/Yas Günü” çerçevesinde yaptığı etkinliğin sonuç bildirisi de açıklandı.
Etkinlikten çıkan sonuç bildirgesi şöyle:
1- 28 Nisan günü ülkemizde de “İş
Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma/Yas Günü” olarak resmen kabul
edilmelidir. Yas ve Adalet Günü talebimizi her mecrada öne süreceğiz.
2- İşçi aileleri olarak acılarımız ortaktır.
Her iş cinayetinde acımızı yeniden yaşıyoruz, bu yüzden çözümü de ortaklaştırmalıyız.
28 Nisan’ın anlamına uygun olarak “Ölenler için yas tut, kalanlar için mücadele
et” vurgusuyla talep edilen adalet, ortak mücadeleye hepimizi çağırmaktadır.
3- İş cinayetlerinde yitirdiğimiz işçilerin
ailelerine başsağlığı bile dilemeyen patronların tehditkâr, suçlayıcı ve
duyarsız tavırlarının yanı sıra ceza almadan tazminat ödeyerek hukuki süreçten
çıkmaları insan canını muhasebeleştiren bu sistemi perçinleştirmekte ve yeni iş
cinayetlerine meydan vermektedir. Cezasız kalan her iş cinayeti yeni iş
cinayetlerine ortam hazırlamak demektir.
4- Hukuk yolunu hem devlet hem de sermaye
tıkamaktadır. Taraflı bilirkişi raporları, kan parası verme gibi yollarla
adaletin tecelli etmesinin önüne geçilmektedir. Sorumlularınsa hukuk
mücadelesinin sonucunda ceza alması ancak kamuoyu baskısı ve sokak
mücadelesinin yükselmesi ile sağlanabilir.
(soL - Haber Merkezi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder