Türkiye Hükümetlerarası Zirve Toplantısı öncesi Corriere Della Sera gazetesine konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’ye askeri müdahalede bulunması için NATO’ya istekte bulunabileceklerini söyledi.
Gaziantep’te ve Kilis’teki mülteci kampında Beşar Esad yönetimine sert eleştiriler getiren ve Kilis’ten ayrıldıktan sonra Slovenya’ya geçen Başbakan Erdoğan, İtalya ziyaretinden önce Corriere della Serra’ya özel bir röportaj verdi. İtalyan gazetesi, Erdoğan’ın ağzından ‘NATO’dan Suriye’ye askeri müdahale istemeye hazırım’ başlığını attı.
‘BÖLGENİN LİDERİ Mİ OLMAK İSTİYORSUNUZ?’
Başbakan Erdoğan verdiği röportajda gazetenin “Siz bölgenin lideri olmaya istekli misiniz?”
Sorusuna, “Biz yönetecek ya da değişimin lideri olacak pozisyonda değiliz ama attığımız adımlardan esin alacak insanlar vardır tabii. Türkiye bir din devleti değil, parlamenter bir cumhuriyettir. Biz İslam’ın demokrasi ile uyum içinde olabileceğini gösterdik. Eğer halka baskı yapan otokrat rejimler olursa, halk o zaman değişmeye çalışır, biz de onlara bunu yapacak yolu yani parlamenter sistemi gösteririz. Şu ana kadar da bizden tavsiye isteyenlere elbette ki yardımcı olduk” yanıtını verdi.
YİNE SAVAŞ TEHDİDİ
‘Suriye’ye askeri seçeneği ciddi olarak düşünüyor musunuz?’ sorusuna ise Erdoğan, “Esed rejimi sona erdi. 10 bin ölü, Türkiye’ye sığınmış 25 bin, Ürdün’e sığınmış 100 bin mülteci var. Eğer bir devlet kendi halkına baskı uygular, onlara topla, tankla saldırırsa, yüz binlerce insan ülkeyi bırakıp kaçarsa adalet bunun neresinde? Biz Suriye ile 900 kilometrelik bir sınırı paylaşıyoruz. Ve her zaman önemli arkadaşlık ilişkilerimiz oldu. Maalesef Esed güvenimize saygı göstermedi. Tunus’ta bir şeyler değişmeye başladığı zaman biz kendisini uyardık. Ona; doğru yolu seç, bırak siyasi partiler doğsun, özgürlük yolunu aç, siyasi tutukluları serbest bırak dedik. Ama artık durum çok vahim. Şu ana kadar Suriye’ye karşı sabırlı olduk ama hükümet hata yapmaya devam ederse bu artık 5. maddede zikredildiği gibi NATO’nun meselesi haline gelir. Esed Annan’a verdiği sözlerin hiçbirini tutmadı. Cinayetler devam ediyor. Güvenlik Konseyi olaylara daha ciddi yaklaşmak zorunda. AB gözlemci olarak kalmamalı. Askeri bir müdahale düşünüyor muyum? Bu sadece Türkiye’nin meselesi değil. Güvenlik Konseyi’nin ve Arap Birliği’nin somut adımlar atması lazım” yanıtını verdi.
OYSA DAHA İKİ GÜN ÖNCE ‘TEK DİN’ DEMİŞTİ!
Başbakan’ın, ‘23 Nisan’da başörtülü eşiniz Emine Hanım ile parlamentodaki resmi resepsiyona katıldınız. Ve bunu yaparken de bir tabuyu yıkmış oldunuz. Başörtüsü laik devlet için bir tehdit mi teşkil ediyor?’ sorusuna verdiği cevap ise şaşırttı. Daha önceki gün partisinin Adana il kongresinde, “Ben 4 tane kırmızı çizgimizin olduğunu söyledim. Neydi o dört temel çizgi? Tek millet, tek bayrak, tek din tek devlet” sözleriyle ‘tek’ listesine dini de ekleyen Erdoğan, Corriere della Serra’ya, “Laik bir devlet din özgürlüğünü ayrı tutmaz. Laiklik tüm inançlara aynı mesafede durur. Biz tüm dinlere aynı hakkı garanti altına alıyoruz. Ben bu haksızlığa çare bulmaya çalışıyorum” yanıtını verdi.
BAŞBAKAN TUTUKLU GAZETECİLER KONUSUNDA ESKİSİ GİBİ!
Başbakan Erdoğan röportajda Türkiye’de yüzden fazla gazetecinin hapiste olduğunun hatırlatılması üzerine de bilindik, ‘Onlar terörist’ sözlerini yineledi. “Rakam yanlış, burada gerçek gazeteciler söz konusu değil. Bu kişilerin %90’ı yazdıklarından dolayı değil, terörist faaliyetlere dahil oldukları için hapisteler. Bunlar sadece propaganda. Benim için fikir özgürlüğü dokunulamaz bir hak” yanıtını verdi.
İSRAİL İLE İLİŞKİLER
Erdoğan, bir başka soru üzerine, resmen özür dilemediği takdirde İsrail’le ilişkilerin de düzelmeyeceğini belirtti. AB’ye üyelik konusunda Türkiye’nin fikrinin değişmediğini de ekleyen Erdoğan, “AB ülkeleri bizi almamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Ama biz de AB’ye üye olmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapacağız. Umarım bu hatadan dönerler ve bizi en kısa zamanda aralarına alırlar” dedi.
Evrensel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder