Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrencileri, son haftalarda artan faşist saldırılara ve okul yönetimi tarafından başlatılan soruşturma dalgasına karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde daha önce yaşanan satırlı saldırılar ve sonrasında okul yönetiminin açtığı soruşturmalara dair bugün bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Yapılan basın açıklamasının ardından, son bir hafta içinde solcu öğrencilere açılan soruşturmalar, okul önüne gerilen ipe asıldı.
İHD Ankara Şubesi adına Rojin Saadet Yılmaz’ın yapılan saldırıları kınadığı açıklamanın ardından öğrenciler şiirleri, türküleriyle okul önünden Adalet Sarayı’na gelerek, burada bir oturma eylemi gerçekleştirdiler. Yapılan suç duyurusunun ardından eylem tamamlandı.
DTCF'de ne olmuştu?
3 Mayıs 2012 tarihinde bir grup solcu öğrenci okulda arka kantin ve ortabahçe gibi bir ayrımın olmaması gerektiğini söyleyerek kendini "ülkücü" olarak tanımlayan grubun kantinine sabah saatlerinde gitmişti. Bunu haber alan eli satırlı, bıçaklı sekiz "ülkücü" okulu basıp kantinde bulunan öğrencilere saldırıda bulunmuştu. Olayda bir öğrenci bacağından satırla ağır yaralanmış, on öğrenci ise sopa, soda ve taşlarla hastaneye kaldırılmıştı.
Dekan’dan olaya dair açıklama: 'Yaşam alanları belli'
Saldırıların ardından bir açıklama yapan Dekanlık ise, "Okulumuzda sağcı ve solcu öğrencilerin yaşam alanları belli. Bu bize 80 Darbesi’nin mirasıdır." demişti. Ayrıca okula olay esnasında giren polis "delikanlı adamlarmış satır kullanmışlar", ÖGB ise "Satır mı, biz görmedik. Bakmazsan görmezsin." diyerek ülkücülerin arkasında durmuşlardı.
Aynı hafta içinde soruşturma silsilesi
Olayın hemen ardından 22 solcu öğrenci okuldan uzaklaştırılmıştı. Daha sonra bir solcu öğrenci okuldan atılırken, öğrencilere 1 ila 4 ay arasında cezalar verilmişti. Daha sonra, okuldan uzaklaştırılan solcu öğrenciler evlerinin önünde, okul çıkışında, otobüslerinde saldırıya uğramıştı. Bunların bir kısmı polise de bildirilmişti.
Soruşturmalarda yaşanan keyfiyet: Dekanlık geleceği okuyor!
Öğrenciler, kendilerine toplu şekilde açılan soruşturmalarda sadece isim boşluğu bırakılmaya başlandığını belirtiyorlar. Örneğin, 15 Mayıs 2011 tarihinde açılmış görünen soruşturma 29 Mayıs 2012 de işlenmiş "suçu" da işaret ediyor. Muhtemelen "evrak hatası" olarak izah edilecek bu durumun sekiz öğrencinin başına geldiği bildiriliyor.
(soL - Haber
Merkezi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder