BAKAN ŞİMŞEK, ‘DOĞU VE GÜNEYDOĞU BÖLGESİ TÜRKİYE’NİN ÇİN’İ OLACAK’ DEDİ
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son 60 yılın en
büyük küresel krizinin geride kaldığını söyleyerek, güneydoğu ve doğu
bölgelerinin Türkiye’nin Çin’i olacağını söyledi.
Şimşek, Türkiye’deki yeni teşvik paketini 38
ülkeden gelen şirket temsilcilerine anlatırken “Türkiye’nin neresinde yatırım
yaparsanız çok güçlü destekler var. Vergileri neredeyse sıfırladık. 6’ncı
bölgede tamamen kaldırdık. Türkiye’nin doğusu, güneydoğusu Türkiye’nin Çin’i
olacak” dedi.
6. BÖLGE VURGUSU
Yeni sistem ile “muazzam teşvikler” verildiğini
ifade eden Şimşek şunları söyledi: “Vergileri neredeyse sıfırladık. 6. bölgede
tamamen kaldırdık. Gelir vergisi, sosyal güvenlik primi yok. Kurumlar vergisi
bile yüzde 90 indirimli. Türkiye’nin doğusu, güneydoğusu Türkiye’nin Çin’i
oluyor. Ona aday. Tüm bunlar refah artışı için. Yollar, eğitim yetmiyor.
Yolsuzlukla da mücadele etmemiz lazım.”
UCUZ İŞGÜCÜYLE ÜRETİM
“Türkiye’nin Çin’i” tanımlamasını gazetemize
değerlendiren Ondokuz Mayıs Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi Özgür
Öztürk, “Türkiye’nin Çin’i olmak, ucuz emek gücüyle emek-yoğun üretim yapılan
bir coğrafya olmak anlamına geliyor” diye konuştu. Paketin bölgesel asgari
ücretle birlikte düşünüldüğünü ifade eden Öztürk, “Ayrıca bölgedeki yerel
burjuvazinin de bu yönde talepleri zaten vardı. Diyelim ‘300 liraya çalışmaya
hazır binlerce insan varken neden 700 lira verelim’ diye düşünüyorlar” dedi.
KAPİTALİST CENNETİ
Kurumlar vergisinin yüzde 90 indirilmesi ve
Bakanın ifadesiyle vergilerin ‘neredeyse sıfırlanmış’ olmasıyla bölgenin büyük
bir serbest bölgeye dönüştürülmek istendiğini ifade eden Öztürk, bunu “Tam bir
kapitalist cenneti” olarak tanımladı. Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle
bir ortamda küçük ve orta boy işletme sayısında bir patlama yaşanacağını
düşünüyorum. Çalışanlar açısından ise sonuç taşeronlaşma, enformelleşme,
güvencesizlik gibi mevcut sorunların derinleşmesi olacaktır.”
REFAH ARTMAZ
Yeni teşvik paketinin ve bölgenin
Çin’leştirilmesinin refah artışı getireceğini düşünmediğini belirten Öztürk,
“Daha önce kırsalda yaşayan ve son yirmi-otuz yılda çeşitli nedenlerle kentlere
yığılan insanlara ‘iş olsun da nasıl olursa olsun’ anlayışı dayatılmış olacak.
İşsiz yoksulun yerini çalışan yoksul alacak. Bunun ötesinde, böyle bir paketten
geniş kitlelerin yaşam seviyesinde ciddi bir düzelme beklemek, sosyal refahın
artmasını ummak hayalcilik olur. Kapitalizmin yarattığı sorunları kapitalist
ilişkileri derinleştirerek ve yaygınlaştırarak aşmak olanaklı değil.” dedi.
ELEŞTİRİYDİ ÖVGÜ OLDU
Öğretim Görevlisi Özgür Öztürk : Türkiye'de sermaye kesimi açısından bölgesel
bazda daha etkili bir teşvik sistemi uzun zamandır gündemdeydi. 2009 yılında
çıkartılan teşvik paketi sermayenin taleplerini önemli ölçüde karşılamıştı.
Yine de, işçi sınıfının genel olarak dağınık ve örgütsüz olduğu ve ayrıca kriz
nedeniyle işsizliğin arttığı koşullarda sermaye örgütleri beklentilerini
yükseltmişlerdi. Daha fazla teşvik talep ettiler, sonuç bu yeni paket oldu.
Tekstil gibi bazı emek yoğun sanayileri Kürt illerine kaydırma çabası bu yeni
pakette çok daha belirgin. Daha önce eleştiri amacıyla kullanılan
"Türkiye'nin Çin'i" ifadesi şimdi bakan tarafından olumlu bir slogan
olarak ortaya konuluyor.
EVRENSEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder