16 Nisan 2012 Pazartesi

Devrimci Eğitim Şurası toplandı


“Eğitimde gericiliğe, piyasacılığa ve eşitsizliğe karşı” şiarıyla yola çıkan Devrimci Eğitim Şurası Türkiye toplantısı gerçekleştirildi.

Devrimci Eğitim Şurası (DEŞ) Türkiye toplantısı saat 10.00’da paralel oturumlar halinde düzenlenen ve dört farklı konuda gerçekleştirilen çalışma gruplarının çalışması ile başladı.

Eğitimin Örgütlenmesindeki Değişim: Piyasalaşma, Özelleştirme ve Eşitsizlik; Eğitimin İçeriğindeki Dönüşüm; Eğitim Emekçilerinin Durumu: Güvencesizlik ve Geleceksizlik ve Devrimci Eğitim İçin Öneriler başlıklarında gerçekleşen oturumlarda, başlıklarla ilgili tebliğler değerlendirildi. Bu toplantılarda, DEŞ Yürütme Kurulu tarafından, oturumlarda tartışılmak üzere oluşturulan karar önerileri ve gerekçeleri de ele alındı.

Saat 13.00’te Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde öğrenci, öğretmen ve velilerin katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye toplantısının açılış konuşmasını Prof Dr. Rıfat Okçabol yaptı. Okçabol, konuşmasında DEŞ’in önemine vurgu yaparak Türikiye’deki eğitim sisteminin nasıl gericileştiği ile ilgili örnekler verdi. Eğitim sisteminin sorgulamayan, biat eden nesiller yetiştirmek üzere kurgulandığını ifade eden Okçabol, tarihsel sürece değinerek 4+4+4 yasası olarak bilinen ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan yasanın gerici ve özgür düşünceyi yok edecek olmasına dikkat çekti.

Karar önerileri ve katkılar


Okçabol’un konuşmasının ardından, sabah gerçekleşen oturumlarda tartışılan karar önerileri gerekçeleri ile birlikte toplantının tüm katılımcılarına ilan edildi. Karar önerileri ile ilgili tartışmalarda çok sayıda kişi söz aldı.
Katılımcılar eğitim üzerine çeşitli konularda söz alarak görüş ve önerilerini dile getirdi.

Konuşmalarda Türkiye’de eğitimin öğrencileri rekabete sürükleyen elemeye dayalı bir sistem olması sebebiyle fırsat eşitliğinin ortadan kalktığına dikkat çekilerek, bireyin yeteneklerini ön plana çıkaran ve kişinin kendini gerçekleştirmesine olanak sağlayan bir eğitim sistemi için mücadele edilmesi gerektiği ifade edildi.

 
Eğitimde bilimsellik ilkesinin vazgeçilmez ilkelerden olduğu vurgulanarak, aynı ölçüde eğitim felsefesinin de masaya yatırılması gerektiği belirtildi. Eğitimde cinsiyetçiliğe son vermek ve özellikle kadın velilerle temas kurmak için yepyeni bir dil ve iletişim yolu bulunması gerektiği söylendi.

Nitelikli eğitim için her branşta alternatif ders kitapları yazılması konuşmacıların önerileri arasında yer aldı. Özellikle fen bilimleri derslerinde okutulan kitaplarda evrim teorisi anlatımına yer verilmesi, evrimin inkar edilemez bir bilimsel gerçek olduğunun vurgulanması gerektiği ve 4+4+4 yasası ile seçmeli ders haline getirilen dil derslerinin anadilde eğitim hakkının gasp edilmesi anlamına geldiği ifade edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı içerisindeki kadrolaşma ve Eğitim Fakültelerinde yaşanan dönüşüme dikkat çekildi. Eğitim emekçilerinin örgütlenmesi konusunda özellikle sınıf temelli bir sendikal anlayış benimsenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Sendikalardaki kafa karışıklığının eğitim konusundaki yasal düzenlemelere karşı yürütülen mücadeleyi etkilemesine izin verilmemesi gerektiği belirtildi.

Dinci gerici anlayışın zorunlu din dersleri ile Alevi yurttaşlar üzerinde baskı kurduğu ifade edildi. Laiklik ilkesinin tanımlanması ve eğitimin laik bir çerçevede yürütülmesi için çaba sarf edilmesi gerektiği belirtildi. Değerler eğitimi ile ilgili bir kitap çalışması yapılması önerildi.

Okullarda okul aile birliklerinin işlevini yitirerek yalnızca mali kaynak sağlama birimleri olarak görev yaptığına dikkat çekilerek, öğretmen-öğrenci-veli birlikleri kurulması yönünde adım atılması gerektiği ifade edildi.

Karar önerileri ile ilgili görüş ve öneriler, Şura Yürütme Kurulu tarafından değerlendirildi. Toplantı sonunda son şeklini alan karar önerileri tüm salona duyuruldu. Alkışlar eşliğinde kabul edilen karar önerilerinin, ilerici, aydın eğitim emekçilerinin önünde birer mücadele başlığı olarak yer alması gerektiği vurgulandı.

Devrimci Eğitim Şurası uzun bir hazırlık döneminin ardından gerçekleştirdiği geniş katılımlı toplantı ile şekillendirdiği kararlar doğrultusunda çalışmalarına devam edeceğini duyururken, “Halkımıza Çağrı” başlıklı bir çağrı metni de yayınladı.

Devrimci Eğitim Şurası toplantının ardından aldığı şu kararları kamuoyuna duyurdu:

"Eğitim emekçileri, öğrenciler, akademisyenler ve veliler 4+4+4 yasası gibi gericilik ve piyasacılık temelinde yaşanan dönüşümün temelinde yer alan 18. Milli Eğitim Şurası’nı gayri meşru ilan etmektedir.

Karar 1:
Eğitim temel haktır ve bütün aşamalarında, herkes için eşit ve parasız olmalıdır.
Eğitimin niteliği, insanı her yönüyle geliştirerek özgürleştiren ve bunu hedeflerken toplumsal yararı ve insanlığın ilerici birikimini gözeten temeller üzerine kurulmalıdır. Kâr yerine toplumsal yararı, her türden eşitsizlik ve rekabet yerine eşitliği temel almalı, özel okullardan dershanelere bütün özel öğretim kurumları kapatılmalıdır.

Karar 2:
Eğitim alanında yaygınlaşan piyasalaşma ve gericileşme süreci, sınıfsal eşitsizliklerin yanında, cinsiyet ve etnik temelli eşitsizlikleri de derinleştirmektedir. Bu eşitsizliklere karşı mücadele edilmelidir. Kız çocuklarının eğitim sürecinden erken kopmasına neden olan yasalar kaldırılmalıdır. Diğer hakların da farkına varılmasının ve edinilmesinin temeli olan anadilinde eğitim hakkı, kabul edilmeli ve uygulanmalıdır. Devrimci ve ilerici eğitim emekçileri, bu eşitsizliklerin sonucunda eğitim süreçlerinin dışında kalan çocukların haklarının takipçişi olacaktır.

Karar 3:
Eğitim insanın yetenek ve yaratıcı gücünü ortaya çıkaran, geliştiren bilimsel içerikli bir etkinlik olmalıdır. Bu ise, amacı aydınlanma olan bir eğitim sistemi ve anlayışı ile mümkündür.
Eğitimin amacı aydınlanma olmalıdır. Dinî kuralların etkisinin genişlediği ve derinleştiği gerici müfredatlar kullanılmamalı, reddedilmelidir. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri ve 4+4+4 olarak bilinen yasayla eğitim siteminde yer edinecek gerici içerikli seçmeli dersler, okul programlarından kaldırılmalıdır.
Bilimsel, laik alternatif müfredatlar ve ders kitapları hazırlanmalı ve kullanılmalıdır.

Karar 4:
Eğitim emekçileri kadrolu ve güvenceli çalışmalıdır. Öğretmenlerin ders ücretli, vekil gibi iş güvencesinden yoksun bir biçimde istihdam edilmelerinin önüne geçilmeli, tüm eğitim emekçileri kamusal güvenceye sahip ve kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Güvenceli çalışmaya karşı her türlü saldırı reddedilmelidir.

Karar 5:
Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin örgütlenmesinde ve haklarının elde edilmesinde önem taşıyan Eğitim-Sen, sınıf siyasetine yakınlaştırılmalı, güçlendirilmeli ve kitlelere güven veren bir sendika haline gelmelidir. Eğitim-Sen tüm eğitim emekçilerinin örgütlendiği bir adres haline dönüşmelidir. Bu içerikte, Eğitim-Sen’de bir yenilenme hedeflenmelidir.

Karar 6:
Devrimci öğretmenler, öğrencileri arasında rekabeti değil dayanışmayı teşkil etmek, hurafeleri değil bilimsel olguları öğretmek için çalışır. Öğrencilerinde eşitliği ve özgürlüğün, kolektif mücadelenin anlamını, öğrenme ve araştırmanın zevkini yerleştirmeye çalışır.

Karar 7:
Engelli öğrencilerin eğitimi piyasaya terk edilemez. Engelli öğrencilerin eğitimi için gerekli personel yetiştirilip uygun koşullar yaratılmalı, sadece yasal düzenlemelerden ve ayrıca piyasadan çözüm beklenmemelidir.

Karar 8:
Evrim olgusal bir gerçektir, evrim kuramı bilimin temel kuramlarından biridir. Evrim kuramını anlatmak, bilimsel eğitimin önemli bir parçasıdır.Fen öğretiminde insan merkezli, insanı canlı yaşamının dışında ele alan- bakış açısı terk edilmelidir. Evrim kuramı karşıtlığıyla okullarda, kentlerde mücadele edilmeli; bu karşıtlık aracılığıyla toplumsal yaşamın din üzerinden daha fazla belirlenmesine izin verilmemelidir.

Karar 9:
Mesleki ve teknik eğitim, AKP iktidarının elinde, okulları ve çocuklarımızı küçük yaşta patronların eline teslim etmek üzerinden yeniden yapılandırılmaktadır. Çocuklarımızın sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda, mesleki ve teknik eğitim, beceri eğitimi gibi adlarla çocuk işçiliğe yönlendirilmesi kabul edilemez. Mesleki ve teknik eğitim, beceri eğitimi gibi adlarla çocuklarımızın küçük yaşta yoğun sömürü ortamı içerisine sokulması, işçileştirilmesi durdurulmalıdır. Mesleki ve teknik eğitim, toplumun ihtiyaçları ekseninde, bilimsel ve pedagojik ilkeler ışığında yeniden yapılandırılmalıdır.

Karar 10:
Okullarda öğrencileri bulunan velilerimiz AKP’nin dayattığı gerici ve piyasacı politikaların reddedilmesi mücadelesinde öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz kadar önemli birer öznedirler. Önümüzdeki dönemde eğitim alanına gerici ve piyasacı müdahalelerin daha da derinleştirilmesi amaçlanırken, velilerimiz kendi örgütlenme araçlarını yarataratak öğretmenleri ve öğrencileri ile birlikte bu sürecin karşısına güçlü bir şekilde dikilmelidir. Velilerimiz Devrimci Eğitim Şurası’nın ardından hızla veli komitelerini oluşturmalı, gerici ve piyasacı eğitime karşı mücadelenin önemli bir parçası haline gelmelidir.

Karar 11:
İkinci Cumhuriyet ve eğitim politikalarına, Sosyalist Cumhuriyet’le son verilecektir. Sosyalist Cumhuriyet, üretim araçlarını kamulaştıracak, merkezi planlama ile bölgesel eşitsizlikleri ortadan kaldıracak, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine son verecektir. Sosyalist Cumhuriyet’te eğitim, bilimi, insanlığın ilerici birikimini temel alacaktır. Eğitim emekçileri güvenceli ve kurallı çalışma koşullarına kavuşacaktır. Anadilinde eğitim, eğitimin doğal ve ayrılmaz bir parçası olacaktır."

(soL - Haber Merkezi)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder