KESK, DİSK, TMMOB ve TTB darbeci generallerin
yargılanmasıyla ilgili ABD Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yaptı.
Darbenin sermayenin ve ABD emperyalizminin istekleri doğrultusunda
gerçekleştirildiğine dikkat çeken emek ve meslek örgütleri, "Darbecilerden
hesabı 12 Eylül'ün ürünü AKP değil, ancak emekçiler, devrimciler ve ezilenler
sorabilir" dediler.
Dört örgütün çağrısıyla bugün Yüksel
Caddesi'nde bir araya gelen emekçilere aralarında Emek Partisi (EMEP) ve
ÖDP'nin de bulunduğu çeşitli siyasi partiler de destek verdi. ABD
Büyükelçiliği'ne yürüyen kitlenin önünü polis, elçiliğin karşısındaki Çağdaş
Sanatlar Merkezi önüne barikat kurarak kesti.
AKP YEŞİL KUŞAK PROJESİ ÜRÜNÜ
Burada konuşan KESK Genel Başkanı Lami Özgen,
12 Eylül'le hesaplaşma iddiasında olan AKP'nin "Yeşil Kuşak Projesi'nin
ürünü, 12 Eylül ve ABD'nin premature çocuğu olduğunu" söyledi. Özgen,
darbeyle ancak darbeden zarar gören emekçilerin, devrimcilerin ve toplumun
ezilen kesimlerinin hesap sorabileceğini ifade etti.
TTB Başkanı Eriş Bilaloğlu da, 12 Eylül
darbesinin arkasında sermaye güçleri ve ABD emperyalizmi olduğuna dikkat çekti.
AKP iktidarının darbenin bizzat sonucu olduğunu ifade eden Bilaloğlu, "12
Eylül ancak bu ülkede sokaklar özgür olursa, emekçiler söz sahibi olursa gerçekten
yargılanabilir" dedi.
12 EYLÜL’LE HESAPLAŞMAK ABD İLE
HESAPLAŞMAKTIR
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da, polisin ABD
Büyükelçiliği önüne kurduğu barikata dikkat çekerek, "Bu ülkede demokrasi
yoktur, AKP faşizmi vardır" diye konuştu. Bugün de tıpkı darbe döneminde
olduğu gibi öğrencilerin, gazetecilerin, aydınların, seçilmiş yöneticilerin
hapsedildiğini belirten Soğancı, "12 Eylül'le hesaplaşmak ABD'yle
hesaplaşmaktır. AKP hükümeti, ABD emperyalizminin uygulayıcısıdır" diyerek
AKP'nin darbeyle hesaplaşma niyeti olmadığını vurguladı.
Polisin kitlenin Genelkurmay Başkanlığı önüne
yürümesine izin vermemesi üzerine, eylem tekrar Yüksel Caddesi'ne yapılan
yürüyüşün ardından sona erdi.
MÜDAHİLLİK BAŞVURULARI
CHP 12 Eylül darbecilerinin yargılanacağı ve
bugün başlayacak davaya müdahillik talebinde bulundu. CHP Grup Başkanvekili
Emine Ülker Tarhan, Adliyeye giderek 12 Eylül darbecileri Kenan Evren ve Tahsin
Şahinkaya’nın yargılanacağı davaya müdahillik talebinde bulundu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yaptığı yazılı
açıklamada talep yazısının ilgili mahkemeye verildiğini belirterek,TBMM’nin
birinci derece mağdur olduğunu söyledi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’da yaptığı açıklamada
hükümetin de müdahillik başvurusunda bulunduğunu belirtti. CHP, Hükümet ve
TBMM’nin ardından MHP de 12 Eylül Davası’na müdahil oldu.
TAHİR CANAN'IN AİLESİ DE MÜDAHİL OLDU
30 yıl 9 ay cezaevinde kalan Tahir Canan'ın
ailesinin de davaya müdahil olduğu açıklandı.
12 EYLÜL’ÜN TÜM SORUMLULARI YARGILANSIN
4 Nisan'da başlayacak olan 12 Eylül davası
öncesi Adana'da bir araya gelen kurumlar basın açıklaması yaptı. İnönü parkında
yapılan basın açıklamasında "Darbeciler halka hesap verecek",
"Faşizme ölüm halka hürriyet" sloganları atıldı. Kurumlar adına basın
açıklamasını okuyan HDK Adana Sözcüsü Güven Boğa, 12 Eylül döneminin tüm
sorumlularının yargılanması gerektiğini belirtti. 12 Eylül darbesinin halkın
üzerine karabasan gibi çöktüğünü kaydeden Boğa, sadece iki generalin değil
dönemin tüm cuntacılarının yargılanması gerektiğine dikkat çekti. 12 Eylül
döneminde yasaların hiçe sayıldığını belirten Boğa, darbe uygulamalarının öç
alımına dönüştürüldüğünü ve insanlık suçlarının yaşandığını kaydetti. 4
Nisan'da Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasının darbenin
yargılanacağı anlamına gelmediğini de aktaran Boğa, tüm sorumluların yargı
önüne çıkarılmasının gerekli olduğunu aktardı. 12 Eylül karanlığına rağmen
yıllardır mücadele edenlerin olduğunun altını çizen Boğa, "Biliyoruz ki 12
Eylül'den, AKP'ye kadar darbecileri, gericileri ancak halkın örgütlü mücadelesi
bu topraklardan kovabilir" dedi. Kontrgerilla örgütlenmeler dağıtılana
kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen Boğa, darbecilerin halka hesap
vermekten kurtulamayacağını belirtti.
EMEP: DARBE VE ARKASINDAKİ GERÇEKLER BİRLİKTE
YARGILANMALI
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ender
İmrek darbeci generallerin yargılanmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
12 Eylül askeri faşist darbesinin sermayenin
ve uluslararası burjuvazinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere
gerçekleştirildiğini belirten İmrek, “Türkiye bugün askeri bir darbe ile
yönetilmiyor, ancak emperyalist güçler, Türkiye sermayesi ve gerici güçler
bugün AKP Hükümeti eliyle darbe koşullarını aratmayan bir yönetim mekanizmasına
sahip bulunuyorlar. Türkiye, 12 Eylül’de uygulamaya sokulan 24 Ocak kararlarını
defalarca katlayan ekonomik ve sosyal hak gaspları ile karşı karşıyadır” dedi.
Bugün de farklı yöntemler, yeni usul ve
kaidelerle baskı, sömürü ve zulmün devam ettiğine vurgun yapan İmrek,
“Toplantı, basın ve örgütlenme özgürlükleri ayaklar altında. İçişleri Bakanı,
Askeri Konsey üyelerini aratmıyor. Yasaklar, baskılar, tutuklamalar,
kapatmalar, engellemeler, yok saymalar, katliamlar, cinayetler bir birini
izliyor. Polise öldürme yetkisi veren kanunlar yürürlükteyken, TMK, TCK, PVSK
ve Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmadan, halkın, emek, barış ve demokrasi
taleplerini karşılayan bir anayasa hazırlanıp yürürlüğü konmadan,
demokratikleşmeden ve darbelerle hesaplaşmaktan söz etmek gülünçtür” dedi.
YENİ KARANLIK OLAYLAR YAŞANIYOR
İmrek’in Türkiye’nin karanlık tarihinin
aydınlatması bir yana, yeni karanlık olay ve katliamların yaşandığı bir
süreçten geçildiğine dikkat çektiği açıklamada şunlar belirtildi: “Kemal
Türkler Davası, Beyazıt katliamı, Sivas davası gibi onlarca katliam ve tertip
zaman aşımına uğratıldı. Maraş, Sivas, Çorum katliamlarının arkasındaki güçler
sapasağlam duruyor! Kürtlere, Alevilere, aydınlara, işçi ve emekçilere yönelik
düzenlenen tertipler sır olmaya devam ediyor. Faili meçhul cinayetler,
gözaltında kayıplar konusunda bir arpa boyu bile yol alınmadı. Sömürü ve
baskının arttığı, iş cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, Uludere’de olduğu
gibi Kürtlere yönelik baskılar ve gerçekleşen katliamlar, gazetelerin kapatılması,
milletvekillerinin tutuklu hallerinin devamı, belediye başkanlarının
tutuklanması ve daha birçok uygulama, AKP’nin darbeleri ve darbecileri
yargılamak, Türkiye’nin karanlık tarihini aydınlatmak, emek, barış ve demokrasi
güçlerinin taleplerini karşılamaya yönelik olmadığını göstermektedir.”
Mevcut yargı sisteminin, darbeleri,
arkasındaki nedenleri açığa çıkarmaktan uzak olduğunu belirten İmrek, “Halk
iradesinin yansımadığı, bağımsız bir yargı mekanizmasının oluşmadığı
koşullarda, gerçek anlamıyla darbeyi ve darbecileri yargılayıp mahkûm etmek
mümkün olmayacaktır. Kontrgerilla, JİTEM, Özel Harp Dairesi, MİT, Özel
Kuvvetler, Koruculuk gibi organizasyonlar sorgulanmadan, bunların devlet görevi
olarak gerçekleştirdikleri katliam ve tertipler açığa çıkarılmadan 12 Eylül
Darbesini yargılamak görüntüden ibaret kalacaktır” dedi.
“Türkiye ve dünya kamuoyu nezdinde mahkûm
olmuş, itibarsızlaşmış, idam ve katliamlarla anılan, kan ve şiddetle beslenmiş,
sermayenin ihtiyaçlarını karşılayan mekanizmanın işlevi bittikten sonra
fırlatılıp bir kenara atılmış darbeci eskilerini yargılayarak, demokrasi
havarisi kesileceğini düşünen AKP Hükümeti, bunu başaramayacaktır” diyen İmrek,
parti olarak yarın başlayacak olan davanın muhatapları olarak, takipçisi
olacaklarını, dile getirdi.
EVRENSEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder