Çaycuma'daki
köprünün göz göre göre çöktüğü ortaya çıktı. Uzmanlar, 61 yıllık köprüye
yeterli bakım çalışmasının yapılmadığını belirtirken Filyos Çayı’nda inşa
halindeki hidroelektrik santrallerinin (HES) ve var olan HES’lerin köprünün
çökmesine neden olduğunu ifade etti
Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi'ndeki köprünün çökmesinin ardından Milliyet'e açıklama yapan uzmanlar, köprünün yetersiz bakım ve HES'ler nedeniyle çökmüş olabileceği üzerinde durdu.
Aydın Üniversitesi Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, olayda bakım yetersiz bakım yapan Karayolları’nı suçlu bulurken İTÜ Hidroloji ve Su Kaynakları Uzmanı İlhan Avcı ise HES’lerin neden olduğunu söylüyor.
Avcı’ya göre köprünün yıkılmasının en önemli sebebi, köprünün temelindeki oyulma. Köprüler yapılırken derelerin oyma gücünün hesaba katılarak ayakların temellerinin atıldığını belirten Avcı, Çaycuma’daki köprüde topuk oyulması görüldüğünü söylüyor. Derenin, köprünün ayaklarının altını oyduğuna dikkat çeken Avcı, temelin yeterince derine yapıldığını aksi takdirde köprünün seneler önce yıkılacağını belirtti ve şunları söyledi: "Bu köprü 1951 yılında yapılmış. Dolayısıyla tabanın kararlı hale gelmiş olması gerekir yoksa şimdiye kadar bu olayın çoktan olması gerekirdi. Öyleyse suyun akışında bir değişim olmuş olmalı."
Avcı, suyun akışının değişmesine bölgedeki HES’lerin ve HES inşaatlarının neden olduğunu söyledi. Bölgede Karabük Hidroelektrik Santralinin ve inşa halindeki birçok HES’in olduğunu belirten Avcı, HES’lerin suyun akış rejimini ve yönünü değiştirdiğini söyledi. Çakıl, kum gibi parçaların HES’ler nedeniyle tutulduğunu ve saf su şeklinde gelen derenin, köprünün ayaklarının altını oymuş olabileceğini ifade eden Avcı, nehrin içindeki az miktardaki çakılın da köprünün ayaklarına çarparak ayakları yıpratmış olabileceğini de söyledi.
Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi'ndeki köprünün çökmesinin ardından Milliyet'e açıklama yapan uzmanlar, köprünün yetersiz bakım ve HES'ler nedeniyle çökmüş olabileceği üzerinde durdu.
Aydın Üniversitesi Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, olayda bakım yetersiz bakım yapan Karayolları’nı suçlu bulurken İTÜ Hidroloji ve Su Kaynakları Uzmanı İlhan Avcı ise HES’lerin neden olduğunu söylüyor.
Avcı’ya göre köprünün yıkılmasının en önemli sebebi, köprünün temelindeki oyulma. Köprüler yapılırken derelerin oyma gücünün hesaba katılarak ayakların temellerinin atıldığını belirten Avcı, Çaycuma’daki köprüde topuk oyulması görüldüğünü söylüyor. Derenin, köprünün ayaklarının altını oyduğuna dikkat çeken Avcı, temelin yeterince derine yapıldığını aksi takdirde köprünün seneler önce yıkılacağını belirtti ve şunları söyledi: "Bu köprü 1951 yılında yapılmış. Dolayısıyla tabanın kararlı hale gelmiş olması gerekir yoksa şimdiye kadar bu olayın çoktan olması gerekirdi. Öyleyse suyun akışında bir değişim olmuş olmalı."
Avcı, suyun akışının değişmesine bölgedeki HES’lerin ve HES inşaatlarının neden olduğunu söyledi. Bölgede Karabük Hidroelektrik Santralinin ve inşa halindeki birçok HES’in olduğunu belirten Avcı, HES’lerin suyun akış rejimini ve yönünü değiştirdiğini söyledi. Çakıl, kum gibi parçaların HES’ler nedeniyle tutulduğunu ve saf su şeklinde gelen derenin, köprünün ayaklarının altını oymuş olabileceğini ifade eden Avcı, nehrin içindeki az miktardaki çakılın da köprünün ayaklarına çarparak ayakları yıpratmış olabileceğini de söyledi.
Uzmanlara göre köprünün çökme nedenleri
Uzmanlar, 110 metresi yıkılan 255 metrelik Çaycuma Köprüsü’yle ilgili ihmalleri şöyle sıraladı:
1- 61 yılda ayakları yıpranması rağmen devamlı bakıma muhtaç köprü için etkili bir bakım yapılmadı.
2- Üzerinden geçen ağır yükler beton ve demiri yıprattı, köprü dayanıklığını yitirdi.
3- Nehrin içindeki granür denilen çakıl taşları ve kum devamlı ayaklara çarptığı için yıpranmayı arttırdı.
4-
5- HES ve diğer inşaatlar için Filyos deresinden gözle görülür şekilde kum, çakıl, gibi malzemeler alınması derenin debisini değiştirdi.
6- HES inşaatları nehrin akış yönünü değiştirdi.
7- HES’ler derenin kum ve çakıl taşımasını engelleyip duru su akmasına dolayısıyla köprüye gelen ve giden kum ile dengesinin bozulmasına neden oldu. Bu bozulma köprünün ayağında “topuk oyulması” denen yıpranmaya neden oldu.
Sendika.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder