Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) yeni kuruluş yılında
süprizini yeni taslağını kamuoyu ile paylaşarak gerçekleştirdi. Yeni
tasarı taslağı, AKP iktidarının yeni YÖK’ünün son rötuşu olacak.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, geçtiğimiz
gün genel kurul üyeleriyle Yükseköğretim Kurulu'nda bir basın
toplantısı düzenleyerek yeni YÖK kanunu taslağını hazırladıklarını
açıkladı. Yasa taslağı çalışmalarının belli bir olgunluğa eriştiğini
söyleyen Çetinsaya, dün itibarı ile yeni yasanın ''yok.gov.tr'' adresi
üzerinden kamuoyuna açıklandığını belirtti. Çetinsaya, ''Hedefimiz
yeniden şekillendirilecek yasa önerisini aralık ayında ilgili makamlara
teslim etmek'' dedi. Ayrıntıları daha önce de basında yer alan
yeni taslakta yükseköğretim kurumlarının yeni yapıları, işlevleri,
yönetim biçimleri ve YÖK’ün yeni dönem görevleri ayrıntılı biçimde
şekillendiriliyor.
Bu hali ile yasakçı ve baskıcı özellikleri ile bilinen kurum, piyasa
ile uyumu ve piyasaya bağımlılığı ile de istenilen düzeye gelmiş olacak.
Çetinsaya 3 Kasım’da yaptığı açıklamada bu taslak ile Anayasa
değişikliği önerisi başvurusu yapacaklarını söylemişti. Taslağa göre,
kurulun adı Türkiye Yükseköğretim Kurulu olarak değiştirilecek, bununla
birlikte Rektörler Kurulu'nun yanı sıra en az 15 yıldır faaliyet
gösteren üniversitelerde "üniversite konseyi" oluşturulacak. Konsey,
rektör ve dekan atamalarını yapabilecek.
Rektörler kuruluTaslağa göre kurulun en üst karar organı olan Yükseköğretim Genel Kurulu, başkan dahil 21 üyeden oluşacak. Üyelerden 5'i siyasi parti gruplarının göstereceği adaylar arasından TBMM tarafından, 5'i Cumhurbaşkanı, 5'i üst düzey kamu görevlileri veya profesör unvanına sahip öğretim üyeleri arasından Bakanlar Kurulu'nca; 6'sı ise kendi üyesi olmayan profesörler arasından Rektörler Kurulu'nca seçilecek.
Cumhurbaşkanı kurul üyelerinden birini başkanlığa atayacak. Rektörler
Kurulu da yükseköğretim kurumlarının rektörlerinden oluşacak. Rektörler
Kurulu, kendi üyeleri arasından iki yıl için bir başkan ve iki başkan
yardımcısı seçecek. Bu kurulun da aslında YÖK’ün eski iktidar yanlısı
yapısının çok da değiştirmediği, bileşenler ve seçilme dinamikleri
incelenince görülebiliyor.
Üniversite Konseyleri Tasarıda getirilen önemli değişikliklerden birisi de "Üniversite Konseyleri"nin oluşturulması önerisi. Taslakta belirtildiği şekliyle "Devlet üniversitelerinde Bakanlar Kurulu kararı ile kurulacak olan Üniversite Konseyi’nin kuruluş şartları arasında, şu anki tartışmalar itibariyle, en az 10 yıldan beri faaliyette olması; son 5 yıl içinde yükseköğretim kurumunun bütçesinin, Kurul tarafından belirlenen miktarının kendi öz gelirlerinden elde edilmesi; öğretim elemanlarının son 3 yıllık akademik faaliyet puan ortalamasının, 10 yıldır faaliyetini sürdüren devlet üniversitelerinin öğretim elemanlarının ortalamasından fazla olması; öğretim elemanlarının en az üçte ikisinin katıldığı bir oylamada katılanların salt çoğunluğunun oyu ile kabul edilmesi ya da oylama olmaksızın Yükseköğretim Kurulu tarafından doğrudan Bakanlar Kurulu'na teklif edilmesi gibi şartlar" bulunuyor.
Paran varsa üniversite yönetebilirsin
11 üyesi olması belirlenen Üniversite Konseyinin üyelerinden 5’i farklı fakültelerin idari görevi bulunmayan öğretim üyelerinden, 2’si Bakanlar Kurulu tarafından, 2’si YÖK tarafından seçilecek. Bu seçilen 9 üye kalan 2 üyeden birini ilgili üniversitenin mezunları arasından, diğerini ise üniversitenin bulunduğu ilde "en çok vergi veren" veya "üniversiteye en çok bağış yapan" kişiler arasından seçecek. Yeni düzenleme ile geçtiğimiz yılın vergi rekortmenleri Semahat Sevim Arsel ve Rahmi Koç gibi isimleri üniversitelerin en üst yönetim organında görebilmek mümkün olacak.
Üniversite Konseylerinin görevleri
Üniversitelerin önümüzdeki dönemde en yetkili kurulu olacak Üniversite Konseylerinin görev tanımı taslakta şu şekilde belirtiliyor:
Üniversite Konseyi, rektör ve dekanları seçer ve atar; üniversite stratejik planını ve performans programını onaylar; üniversite yatırım programını karara bağlar; üniversite adına kamulaştırmaya, gayrimenkul satın alınmasına ve üniversitenin mülkiyetindeki gayrimenkuller üzerinde üçüncü kişiler lehine ayni hak tesisine karar verir; öğrenci kontenjanlarını ve öğrenim ücretlerini Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde belirler; sözleşmeli öğretim elemanlarına ve idari personele yapılacak ücret ve diğer ödemeleri belirler; senatonun ve üniversite yönetim kurulunun bazı kararlarını onaylar.Tasarıya göre rektör seçimleri
Yani düzenlemelerle rektör atama ve seçim süreci de değiştiriliyor. Farklı kategorilerdeki üniversiteler için farklı yöntemler uygulanacak olsa da, temelde üniversitenin esas bileşenlerinin iradesini dışlayan rektör atamaları devam edecek. Akademisyenlerin seçtiği rektörlerin yerine, iktidara yakın adayların düşük oy almalarına karşın Cumhurbaşkanı tarafından atanmasına yönelik yoğun tepki oluştuğu biliniyor. Bu model ile Cumhurbaşkanının prestiji korunurken, aynı süreç adı değişmiş başka kurumlar tarafından yürütülecek.
Yeni kanuna göre Üniversite Konseyi bulunan üniversitelerde Rektör bu
irade tarafından atanacak. Konsey tarafından bir Rektör Adaylarını
Belirleme Komisyonu oluşturalacak. Bu komisyon rektörlük için 3 aday
belirleyecek. Belirlenen 3 adaydan biri Üniversite Konseyi tarafından
seçilerek rektör olarak atanacak.
"Kurumsallaşmış" fakat Üniversite Konseyi bulunmayan üniversitelerde
YÖK tarafından belirlenmiş bir komisyon süreci yönetecek. Bu komisyon
Üniversite Konseyi’ne benzer şekilde 2’si YÖK tarafından bizzat atanmış,
4’ü üniversitede rektörlük ve dekanlık yapmış öğretim üyeleri
arasından, 1 tanesi mezunlar arasından, sonuncusu ise en çok vergi
ödeyen veya en çok bağış yapanlar arasından seçilecek. Oluşturulan bu
komisyon rektörü belirleyecek.
"Az gelişmiş" üniversitelerde ise bizzat YÖK rektörü atayacak. Özel
üniversitelerde de rektörler mütevelli heyetleri tarafından seçilecek.
Piyasa tekelinde bilim anlayışı temel alınacakTaslakta üniversitelerde araştırma yapılmasının önemi üzerinde uzun uzun durulurken, bir yandan da bu olanakların geliştirilmesi için YÖK’ün gerekli desteği sağlayacağı teminatı veriliyor. YÖK’ün bu anlayışla oluşturduğu yeni kurum ise Bilgi Lisanslama Ofisleri. Bu Ofisin görev tanımı ise şu şekilde veriliyor:
Araştırmacıların yapacağı tanıtım faaliyetleri ile bilimsel çalışmaları ticari değeri yüksek konulara yönlendirmek, pazarda ihtiyaç duyulan bilgileri belirleme çalışmalarını yürütmek, araştırma sonunda üretilen bilgilerin ticari potansiyelini belirleme çalışmalarını yürütmek, ticari değeri olan bilgileri fikri mülkiyet kapsamında koruma altına alma çalışmalarını yürütmek, ticari değeri olan bilgilerin kullanıcı kişi, kurum ve kuruluşlara pazarlama, lisanslama veya devir ile transferini yapmak, bilgilerin sanayi şirketlerinde veya AR-GE merkezlerinde ürüne dönüştürülmesi çalışmalarına destek hizmetleri sunmak, bilgilerin satışından elde edilen gelirlerin yönetilmesi konularında faaliyet göstermek
Taslağın girişinde yeni yükseköğretim kanununun 5 "ilke" temel
alınarak düzenlendiği belirtiliyor. Söz konusu "ilkeler" çeşitlilik,
kurumsal özerklik ve hesap verebilirlik, performans değerlendirmesi ve
rekabet, mali esneklik ve çok kaynaklı gelir yapısı, kalite güvencesi
şeklinde sıralanıyor. Bu "ilkeler" ışığında oluşturulacak yeni YÖK adımı
ile AKP, üniversite başlığında önemli bir virajı gerisinde bırakmış
olacak.
(soL - Haber Merkezi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder