10 Ekim 2012 Çarşamba

Yemekhane boykotu Beyazıt'ta

İstanbul Üniversitesi’nde yemekhane ücretlerine yüzde 75 oranında zam yapılmasının ardından öğrencilerin düzenlediği boykot sürüyor.

İstanbul Üniversitesi’nde yemekhane ücretlerine yapılan zamma karşı başlayan boykot etkisini arttırarak sürüyor.
Yemek fiyatlarına yüzde 75 zam yapılması nedeniyle öğrencilerin başlattığı yemekhane boykotu, Çapa ve Avcılar’ın ardından önceki gün Beyazıt Kampüsü’nde de başladı.
Boykota ilişkin bir de basın açıklaması yapılırken, AKP’nin harç yalanına dikkat çekildi. Eskiden bir dönemde ödenen 200 TL harç yerine şimdi sadece yemekhane fiyatlarına yapılan zam dolayısıyla 330 TL ödeneceği ifade edildi.
Öğrencilerin boykota başlamasının ardından rektörlük "çözüm" bulmak için öğrenci temsilcilerini rektörlüğe davet etti.
(soL - Haber Merkezi)

NATO AKP'ye gaz veriyor

Emperyalistler Suriye konusunda doğrudan bir savaşa girmeme tercihini korurken, AKP iktidarını Suriye üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanmaya devam ediyor. NATO’dan gelen son açıklamalar AKP’nin tezkere ve misilleme siyasetini olumlarken, Suriye’ye askeri müdahalenin öncelikli tercih olmadığı görüşünü yineledi
NATO savunma bakanları toplantısı öncesinde basına konuşan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, “Türkiye uluslararası hukuka göre kesinlikle kendini savunma hakkına sahip. Türkiye muhakkak NATO dayanışmasına güvenebilir. Gerekirse Türkiye'yi savunmak ve korumak için bütün planlar mevcut, fakat umarım buna gerek kalmaz. Umarım tüm taraflar teenni gösterir ve krizin tırmanmasından kaçınılır” dedi. 

Rasmussen, "Suriye'de doğru çıkış yolu siyasi çözümden geçiyor. Uluslararası toplumdan Suriye rejimine tek ses olarak ve güçlü şekilde, Suriye halkının meşru taleplerinin karşılık bulması yönünde mesaj gitmeli" ifadesini kullandı. 

Suriye’nin bir Türk savaş uçağını düşürmesinin ardından olduğu gibi Akçakale olayından sonra da, üye bir ülkeye saldırı durumunda ortak yanıt vermeyi içeren 5. maddeyi gündeme almayan NATO’nun bu çıkışı düşündürücü. 

Doğru çıkışı “siyasi çözüm” olarak gösteren Rasmussen’in bir yandan da savaş tezkeresi alan ve “misilleme” adı altında Suriye’ye askeri saldırılarda bulunan AKP iktidarını desteklemesi, çatışmanın yükünü Türkiye’ye yıkan AKP’yi teşvik anlamına geliyor.

İran’dan ‘NATO müdahaleye hazırlanıyor’ iddiası 
İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney’in danışmanı ve eski Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti, Fars Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada NATO’nun Suriye’ye yönelik kara harekatı başlatma hazırlığı içinde olduğunu ileri sürdü. NATO’nun müdahale için Türkiye’ye düşen bombaları gerekçe göstereceğini söyleyen Velayeti, “Bugün NATO Suriye’ye karşı tehditlerini artırma ve üyelerinden bir tanesinin, Suriye’nin komşusunun tehdit altında olduğunu öne sürerek Suriye’ye girme hazırlığı içinde” diye konuştu. 

BM’den Suriye’ye tek taraflı ateşkes çağrısı
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da, Suriye yönetiminden tek taraflı ateşkes ilan etmesini ve muhalif güçlerin de ilan edilecek bu ateşkese uymasını istedi. Ban, “Suriye'deki durum artık tahammül edilemez bir hale geldi. Halkın bu kadar acı çekmesi dayanılmaz bir durum” dedi. 

Sendika.Org

DİSK: 'AKP hükümdarlığına karşı direneceğiz'

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), dün meclise yürümek isteyen işçilere yapılan sert müdahaleye ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “AKP hükümdarlığına karşı direneceğiz” denildi.
Mecliste görüşmeleri süren “Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı”na karşı dün yapılan eyleme polisin sert müdahalesinin ardından DİSK’ten bir basın açıklaması geldi.





"Polis maskesi takmış AKP şiddetiyle karşılaştık"

İşçi sınıfının haklarına geniş bir saldırı içeren yasayı protesto için TBMM kapısına yaptıkları yürüyüşte polis maskesi takmış AKP şiddetiyle karşılaştıklarının vurgulandığı açıklamada, Paraya tapan, dini imanı para olan, sendikalar yasasını sendikasızlaştırma yasasına dönüştürenlerin, devlet terörünü işçiden de esirgemediği ifade edildi.
İşçilere barikat kurulduğu ve saatlerce gaz sıkıldığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Onlar ne kadar saldırırlarsa saldırsın, yaratmak istedikleri güvencesiz topluma ne kadar mahkum etmeye çalışırlarsa çalışsınlar, susmayacağımızı, yılmayacağımızı ve hükümdarlıklarına karşı sonuna kadar direneceğimizi unutmasınlar.
Gerçek mücadeleci sendikal anlayışı tasfiye etmek ve örgütlülüğünü ortadan kaldırmak için hazırlanan bu yasanın 6,5 milyon işçi için, yani tüm kayıtlı ücretli çalışanların yüzde 58’i için fiili toplusözleşme yasağı anlamına geldiğini; 12 Eylül askeri cuntasından miras alınan ve dünyanın hiçbir ülkesinde karşılığı olmayan, işçi-işveren ilişkisine devletin müdahale etmesi anlamına gelen sendikal barajların arkasına sığınmak isteyenler olduğunu; üstelik bütün bunları demokrasi maskesi adı altında yaptıklarını sözün hükmü bitene kadar anlatmaya devam edeceğiz.”
(soL - Haber Merkezi)

Chavez: 'Suriye’ye destek vermeye devam edeceğiz'

Pazar günü seçimlerden galibiyetle çıkan Chavez, Beşar Esad yönetimine destek olmaya devam edeceklerini açıklarken, Suriye’de yaşanan krizle ilgili ABD’yi sorumlu tuttu.

Pazar günü seçimlerden galibiyetle çıkan ve art arda dördüncü dönemini kazanan Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, salı günü bir basın toplantısı düzenledi.
PressTV’nin haberine göre, Suriye’de yaşanan krizle ilgili açıklamalarda bulunan Chavez, Beşar Esad yönetimine destek vermeye devam edeceklerini belirtirken, “Beşar Esad yönetimi Suriye’nin meşru yönetimiyse ona nasıl destek vermeyebilirim?” diye sordu.
Suriye hükümetine saldıran grupları terörist olarak nitelendiren Chavez, “Sağda solda dolaşıp insanları öldüren teröristleri mi destekleyeceğiz?” diye sordu.
Suriye’de yaşanan krizle ilgili “en çok suçlanması” gereken aktörün ABD olduğunun altını çizen Chavez, “Şimdi, Obama tekrar seçildiği takdirde arkasına yaslanmalı ve düşünmeli; aynı şeyi Avrupa yönetimleri de yapmalı” diye konuştu.
Haberde ayrıca, Venezuela Devlet Başkanı’nın Rusya ve Çin’i, BM Güvenlik Konseyi’nde Suriye karşıtı kararları üç kez veto ettikleri için “takdir ettiği” belirtildi.
Bununla birlikte, Chavez yönetimi, ABD ve Avrupa’nın uyguladığı yaptırımlarla ekonomisi hasar alan Suriye’ye dizel yakıt yardımı yapmayı sürdürüyor.
(soL- Dış Haberler)

3 Ekim 2012 Çarşamba

Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP'den ortak açıklama 'AKP'nin savaş politikalarına karşı Taksim'deyiz'

Akçakale'de meydana gelen ölümler üzerine ortak bir açıklama yapan Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP, AKP'nin savaş politikalarına karşı olan herkesi yarın saat 19:00'da İstanbul'da Taksim Meydanı'na çağırdı.
Akçakale'de meydana gelen ölümler üzerine Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP'den ortak bir açıklama yapıldı. Açıklamada "ölümlerin sorumlusu AKP" denilirken şu ifadelere yer verildi:

"AKP'nin emperyalistlerin teşviki ile sürdürdüğü bölgesel savaş çığırtkanlığı, Suriye'de iç savaşı kışkırtma hamleleri, giderek tırmandırdığı savaş politikaları Akçakale'de yitirilen canların sorumlusudur.

AKP'nin savaş politikalarına karşı olan herkesi yarın (4 Ekim Perşembe günü) saat 19:00'da İstanbul'da Taksim Meydanı'na çağırıyoruz.

Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP"

(soL -Haber Merkezi)

Başbakanlık'tan açıklama 'Suriye vuruldu'

Başbakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada Suriye'nin Akçakale'deki patlamadan sonra vurulduğu belirtildi.
Başbakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada Suriye'nin Akçakale'deki patlamadan sonra vurulduğu belirtildi.

Başbakanlık açıklamasında, ''Bu menfur saldırıya, sınır bölgesindeki Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları doğrultusunda anında gereken karşılık verilmiş, radarla tespit edilen Suriye'deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur'' ifadelerine yer verildi.

Başbakanlık'tan yapılan açıklamada, ''Türkiye angajman kuralları ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Suriye rejiminin, ulusal güvenliğimize yönelik bu tür provokasyonlarını asla karşılıksız bırakmayacaktır'' denildi.


Başbakanlıktan yapılan açıklama şöyle:

"Bugün saat 16.30 sularında Suriye rejim güçlerince açılan top ateşi sonucunda, Şanlıurfa’ya bağlı Akçakale ilçemizde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 9 vatandaşımız da yaralanmıştır.

Bu menfur saldırıya, sınır bölgesindeki silahlı kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları doğrultusunda anında gereken karşılık verilmiş; radarla tespit edilen Suriye’deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur.

Olayla ilgili olarak Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Dışişleri Bakanlığımız tarafından gerekli diplomatik girişimler derhal başlatılarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Birleşmiş Milletler Konseyi üyesi bazı ülkelerin dışişleri bakanları ile telefon görüşmeleri yapılmıştır.

Bu çerçevede NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile de bir telefon görüşmesi yapılmış; NATO Konseyi’nin acil olarak toplanması kararlaştırılmıştır.

Türkiye, angajman kuralları ve uluslararası hukuk çerçevesinde, Suriye rejiminin ulusal güvenliğimize yönelik bu tür provokasyonlarını asla karşılıksız bırakmayacaktır.

Olayda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve metanet; yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.

Kamuoyuna duyurulur."

(soL -Haber Merkezi)

Tersanelerde 152. iş cinayeti!


Gün geçmiyorki bir iş cinayeti haberi gelmesin. Son iş cinayeti haberi gerekli olan iş güvenliği önemlerinin alınmaması nedeniyle sık sık gündeme gelen tersanelerden.

2 Ekim günü saat 11’de Çiçek Tersanesi’nde kadrolu olarak çalışan Bekir Seven isimli tersane işçisi başına düşen iskele demiri sonucu ağır yaralı olarak Tuzla Gisbir Hastanesine kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Samsun Bafra doğumlu 53 yaşındaki evli ve 2 çocuk babası Bekir Seven bugün (3 ekim) sabaha karşı yaşamını yitirdi.

Bekir Seven’in hayatını kaybetmesiyle tersanelerde yaşanan 152 nci iş cinayeti, AKP Hükümetinin işçi sağlığı ve iş güvenliğini taşerona devrederek patronların daha fazla kâr etmesini sağlamak ve maliyeti sıfıra indirme planının bir sonucu olduğunun kanıtı niteliğinde.

Limter-iş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, alınmayan iş güvenliği nedeni ile canını çocuklarına ekmek götürmek için çalıştığı işte bırakan Bekir Seven’in ailesine ve arkadaşlarına baş sağlığı dilenirken, sorumluların yargılanması ve cezalandırılması talep edildi.

(soL- Haber Merkezi)

Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi'nde 'gerçek açılış


Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde polis ve özel güvenlik ablukalı, biber gazlı ve gözaltılı açılış törenine karşılık Cebeci Yerleşkesi'nde "gerçek açılış" yapıldı. 800'e yakın öğrenci, akademisyen ve çalışan gerçek açılışta buluştu.



Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki açılışa rektör daveti ile katılmasına karşı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Aziz Köklü Salonu'nda "gerçek açılış" yapıldı.

Açılış öncesi Cebeci Yerleşkesi girişinde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Eğitim Sen 5 Nolu Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında üniversitelerin özgür ortamlar olmaktan çıktığına, Türkiye şartlarında özgür düşünceden söz edilemeyeceği vurgulandı.

'İfade özgürlüğü ve üniversite' dersi işlendi
Açıklamanın ardından gerçek açılış için Aziz Köklü Salonu'na geçildi. İsmail Beşikçi, Kerem Altıparmak, Banu Güven, Müge Tuzcuoğlu ve İrfan Aktan'ın konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte "İfade Özgürlüğü ve Üniversite" konulu ders işlendi.

Ders kapsamında tutuklu gazetecilere ve öğrencilere, yeni YÖK yasasına, disiplin yönetmeliğine ve ülkede giderek yükselen faşizme ilişkin konular anlatıldı.

(sendika.org)

Anadolu Üniversitesi'nde ileri demokrasi rüzgârları: 44 öğrenciye 'bildiri' soruşturması



Anadolu Üniversitesi’nde okul başlangıcından bu yana onlarca öğrencinin gözaltına alınmasının ardından şimdi de 44 öğrenci hakkında okulda afiş astıkları ve stant açtıkları gerekçesiyle soruşturma açıldı.

YÖK’ün üniversitelerdeki “demokratikleşme” adımları sonuçlarını veriyor. Anadolu Üniversitesi içinde afiş astığı ve stant açtığı gerekçesiyle 44 öğrenci hakkında soruşturma başlatıldı.


Okulların açılmasıyla birlikte üniversitede 3 kez polis müdahalesinin gerçekleştiği Anadolu Üniversitesi’nde toplamda 60’tan fazla öğrenci gözaltına alınmıştı. Üniversite rektörlüğü aldığı senato kararıyla üniversitede “siyasi çalışmayı” yasaklamak isterken bu yöndeki son adımı da öğrenciler hakkında açılan soruşturma oldu.

Üniversite içinde afiş astığı, stant açtığı ve bildiri dağıttığı gerekçesiyle tam 44 öğrenci hakkında soruşturma açıldı.

(soL - Haber Merkezi)

AKP savaşı Türkiye'ye sıçratmayı başardı: Akçakale'de ölü ve yaralılar var!



 

 
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine Suriye tarafından düşen top mermisi nedeniyle bir kadın ve 4 çocuğunun hayatını kaybettiği, 3'ü polis 13 kişinin ise yaralandığı belirtiliyor. Daha önce de top mermisinin düştüğü Akçakale'yi tahliye etmeyen AKP hükümeti adeta ölümlere davetiye çıkardı.

Güncelleme: 19:51

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine düşen top mermilerinin ardından, Zaman gazetesinin iddiasına göre sınırda bulunan TSK topçu bataryaları, Suriye'ye uyarı bombardımanı başlattı. Alınan bilgilere göre, bombardıman yoğun şekilde devam ediyor.


Güncelleme: 18:19

AKP önce ölüme neden oldu, sonra halka biber gazı sıktı!

İHA'nın haberine göre, Akçakale ilçesine düşen bombanın ardından ilçe sakinleri hükümet konağı önünde öfkesini dile getirdi. Polis, hükümete tepki olarak binaya saldıran Akçakalelilere gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Akçakale’de gerginlik sürüyor.

Güncelleme: 17:56

Akçakale Belediye Başkanı Abdülhakim Ayhan, Akçakale'ye düşen bombanın ardından bölgede esnaf olarak çalışan Ömer Timuçin’in eşi ve iki kızı yaşanan patlamada feci şekilde hayatlarını kaybettiğini açıkladı. Ayhan, anne ve çocukların yaşanan patlamaların ardından evin önünde kaçarken hayatını kaybettiğini söyledi. Ayhan, hastanelere giden yaralılardan da hayatını kaybeden olduğu bilgisine ulaştıklarını söyledi.

Suriye sınırında devam eden çatışmalar dolayısıyla Akçakale'ye düşen bir top mermisi sonucunda gelen ilk bilgilere göre 5 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı. Bu arada patlamanın ardından Akçakale halkı Kaymakanlık binasına yürürken, kaymakamın zırhlı araçla olay yerinden kaçtığı vurgulanıyor.

AKP'nin Suriye politikasının faturası halka çıkmaya başladı

AKP'nin Suriye'ye karşı uyguladığı düşmanca dış politikanın faturası ortaya çıkmaya başladı. Suriyeli silahlı muhalifleri kendi topraklarında besleyen ve Suriye ordusuna karşı çatışmaları için yardımcı olan AKP hükümeti, bu politikasının acı sonuçlarını Türkiye halkına ödetiyor.

Uyguladığı düşmanlık politikaları ve savaş kışkırtıcılığı ile savaşı Türkiye'ye sınırlarına kadar getiren AKP, nihayet Türkiye topraklarını da savaş alanı haline getirmeyi başardı. Suriye'nin Rakka kentine bağlı Tel Abyad ilçesinden ateşlenen bir top mermisi Akçakale'ye bağlı Yeni Mahalle'deki bir sokakta bulunan eve düştü. Şimdilik 5 ölü ve 13 yaralı bulunduğu bildirilirken, ilçede büyük bir panik hakim. Akçakale halkı, uğradıkları saldırıya tepki göstermek için hükümet konağına yürüdü. Halkın protesto için hükümet konağına yürümesi, yaşananların sorumlusu olarak Suriye'yi değil, kendi topraklarında Suriye düşmanlarını besleyen AKP'yi gördüklerini işaret ediyor.

 

Video için tıklayın

 

(soL - Haber Merkezi)